DOLAR
EURO
ALTIN
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Beykonakları ,10 yıl sonra yeniden gündeme gelen videosu

17.03.2025
A+
A-

Cesur Haberin 01 Şubat 2016 Tarihinde takip ettiği ve yayınladığı videoda Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlunun sahibi olan İmamoğlunun yargılandığı Bey konakları Sitesi 10 yıl sonra sosyal medyalarda gündeme düştü.

Ben Gökhan Gülmez olarakta Sosyal medyalarda devamlı olarak Belgesiz yayınlar yapan Meşhur ve Parayı bulmuş gazetecilere destek olmak için video paylaşayım dedim.

Biz yıllardır bu konuda haberler yaptık ama o zaman Gazetecilerde Her şey çok Güzel olacak diye sloganları devamlı paylaşıyordu.

Evet Her şey Her zaman olduğu gibi son 10 yıldır yine BURJUVALAR için Çok Güzel Oldu.

Fakir fukara ne yiyeceğim diye düşünürken BURJUVA sınıfı sizlere bedava makana vereceğpiz,Öbür Burjuva kısmı sizlere bedava SÜT vereceğim derken mazlum çaresiz kişilerde belki bu bizi kurtarır diye oy verdi ama dahada beteri oldu.

Yolsuzluk,Hırsızlık,Rantaldı başını gitti.Bizr zamanlar Fetöcü olanlar sonra Fetöcü düşmanı oldu,Şimdi ise Rkremci olanlar artık Ekrem Düşmanı oldular. Devamlı sosyal medyalardan haberler videolar yayınlayarak Sosyal medya gelirleriyle Milyonlarca TL kazanıyorlar. Yiyin beyler yiyin afiyet olsun.

 

Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olunca Eski ve yeni Mahkeme dosyaları gündeme geldi.

Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı, Türkiye’nin siyasi arenasında büyük bir yankı uyandırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tanınan İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanlığı ön seçiminde Ekrem İmamoğlu’nun tek asay olarak adaylığını resmen duyurdu. Ancak bu süreç, yalnızca siyasi vaatler ve projelerle değil, aynı zamanda geçmişteki ve güncel yasal meselelerle de şekilleniyor.

İmamoğlu’nun CHP’nin Tek  adaylık süreci, hem destekçileri hem de eleştirmenleri tarafından dikkatle izleniyor. Özellikle, geçmişteki mahkeme dosyaları ve yeni açılan davalar, adaylık sürecine gölge düşürme potansiyeline sahip.  Pek çok Gazeteci ve Televizyon Yorumcuları , Eleştirmenler, bu dosyaların İmamoğlu’nun siyasi kariyerine zarar verebileceğini öne sürerken, destekçileri ise bu durumun siyasi bir manevra olduğunu savunuyor.

Bu tartışmalar, Türkiye’deki hukuk ve siyaset ilişkisinin ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İmamoğlu’nun adaylık süreci, yalnızca bir bireyin siyasi yolculuğu değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokratik değerleri ve hukuk sisteminin işleyişi hakkında da önemli soruları gündeme getiriyor.

Bu süreçte, İmamoğlu’nun nasıl bir strateji izleyeceği ve bu yasal meselelerin seçmenler üzerindeki etkisi büyük bir merak konusu. Adaylık sürecinin ilerleyen günlerinde, bu tartışmaların nasıl şekilleneceği ve İmamoğlu’nun bu zorluklarla nasıl başa çıkacağı, Türkiye’nin siyasi geleceği açısından kritik bir öneme sahip olacak.

Beylikdüzüve ve İBB Belediyesinde Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanıyken Kamu zararı,İhaleye Şaibe karıştırma,İmar Yolsuzlukları gibi soruşturmalar ve davalar açıldı.

Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerinde, kamu zararı, ihaleye fesat karıştırma ve imar yolsuzlukları gibi iddialarla ilgili çeşitli soruşturmalar ve davalar açıldığı biliniyor. Örneğin, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin bir davada, İmamoğlu ve diğer sanıklar, ihaleye usulsüz katılım sağlamak ve kamu zararına neden olmakla suçlanıyor. Bu davada, savcılık tarafından üç ila yedi yıl arasında hapis cezası talep edildiği belirtiliyor.

Bu tür davalar, hem hukuki hem de siyasi açıdan büyük bir tartışma konusu. İmamoğlu’nun destekçileri, bu davaların siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığını savunurken, eleştirmenler ise bu iddiaların ciddi şekilde incelenmesi gerektiğini öne sürüyor.

Bu süreçlerin, İmamoğlu’nun siyasi kariyerine ve kamuoyundaki algısına nasıl etki edeceği merak konusu.

Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun Usulsüz alınan Diploma soruşturması toplumda büyük tepkiyle karşılanıp halkı ikiye bölündü

Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde, diplomasının usulsüz alındığı iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma, toplumda geniş yankı uyandırdı. Bu iddialar, İmamoğlu’nun 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı döneme dayanıyor. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) raporuna göre, o dönemde Girne Amerikan Üniversitesi’nin tanınmadığı belirtiliyor.

İmamoğlu, bu iddiaları reddederek, sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını ve suçlamaların hukuki temelden yoksun olduğunu ifade etti. Destekçileri, bu soruşturmanın siyasi bir hamle olduğunu savunurken, eleştirmenler ise iddiaların ciddiyetle incelenmesi gerektiğini düşünüyor.

Bu durum, yalnızca İmamoğlu’nun siyasi kariyerini değil, aynı zamanda Türkiye’deki hukuk ve siyaset ilişkisini de tartışmaya açmış durumda.

İmamoğlu Anonim Şirketinin Yeşil alan İşgalleriyle ilgili mahkemeler

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, yeşil alanlarla ilgili çeşitli tartışmalar ve hukuki süreçler yaşandı. Örneğin, İBB’nin Üsküdar’daki Salacak ve Harem sahillerindeki işgalleri ortadan kaldırmak için başlattığı yıkımlar, mahkemeye taşındı. Mahkeme, İBB’yi haklı bularak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın imar planı değişikliği dayanağını iptal etti. Bu karar, tarihi ve kültürel dokunun korunması açısından önemli bir emsal teşkil etti.

Ayrıca, İBB Meclisi’nin bazı yeşil alanların park, yol ve deprem toplanma alanı olarak plan değişikliği yapılması kararları da mahkemeye taşındı. İmamoğlu, bu kararların yürütmesinin durdurulması ve iptali için başvuruda bulundu. Bu süreçler, hem hukuki hem de siyasi açıdan dikkat çekici bir tablo oluşturuyor.

Bu tür davalar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açıyor ve İmamoğlu’nun çevre politikalarına dair tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Ekrem İmamoğlunun sahibi olduğu İmamoğlu Anonim Şirketinin Yeşil alan İşgalleriyle ilgili mahkemeler .

Ekrem İmamoğlu’nun sahibi olduğu İmamoğlu Anonim Şirketi‘nin yeşil alan işgalleriyle ilgili mahkemeleri, Türkiye’deki çevre politikaları ve hukuk sistemi açısından dikkat çeken bir konu haline geldi. Bu davalar, hem çevre koruma hem de şehir planlaması bağlamında önemli tartışmaları beraberinde getiriyor.

İddialara göre, İmamoğlu Anonim Şirketi’nin bazı yeşil alanları işgal ettiği ve bu alanlarda izinsiz yapılaşmaya gittiği öne sürülüyor. Bu durum, çevre aktivistleri ve yerel halk arasında tepkiyle karşılanırken, şirketin savunması ise bu yapılaşmaların yasal prosedürlere uygun olduğu yönünde. Mahkemeler, bu iddiaları ve savunmaları değerlendirerek, çevre koruma yasalarının ihlal edilip edilmediğini belirlemeye çalışıyor.

Bu davalar, yalnızca bir şirketin faaliyetlerini değil, aynı zamanda Türkiye’deki çevre politikalarının etkinliğini ve hukuk sisteminin işleyişini de sorgulatıyor. Yeşil alanların korunması, şehirleşme ve ekonomik kalkınma arasında bir denge kurulmasını gerektiriyor. Bu bağlamda, İmamoğlu Anonim Şirketi’ne yönelik davalar, bu dengenin nasıl sağlanacağına dair önemli bir örnek teşkil ediyor.

Sonuç olarak, bu süreçlerin hem hukuki hem de toplumsal etkileri büyük bir merak konusu. Mahkemelerin vereceği kararlar, yalnızca bu davaların taraflarını değil, aynı zamanda Türkiye’nin çevre politikalarına olan güveni de şekillendirebilir. Bu tür davalar, çevre koruma ve şehirleşme arasındaki hassas dengeyi yeniden düşünmek için bir fırsat sunuyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde Vira İstanbul İnşaat projesi hakkıındaki soruşturmalar.

Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde başlatılan Vira İstanbul İnşaat Projesi, hem umut vaat eden bir kentsel dönüşüm girişimi hem de çeşitli hukuki ve toplumsal tartışmaların odağı oldu. Proje, 2016 yılında Beylikdüzü Belediyesi ile Beyaz ve Gül İnşaat şirketleri arasında imzalanan bir protokolle hayata geçirildi. Ancak süreç boyunca, proje ile ilgili birçok iddia ve soruşturma gündeme geldi.

Projenin başlangıcında, 17 bloktan oluşan 1.189 konut ve 31 dükkanın yer aldığı bu büyük ölçekli girişim, “hemen tapu, hemen teslim” sloganıyla tanıtıldı. Ancak, projenin tamamlanması planlanan tarihten bir yıl gecikmeli olarak teslim edilmesi ve vaat edilen sosyal alanların eksikliği, hak sahipleri arasında ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Ayrıca, projenin Gecekondu Önleme Bölgesi’nde ve dere yatağında yer alması, ÇED raporu olmadan başlatıldığı iddialarını da beraberinde getirdi.

Bu süreçte, taşeron şirketler ve hak sahipleri, belediyeye ve müteahhitlere karşı birçok dava açtı. İddialar arasında, projenin iskan alınamaması nedeniyle hak sahiplerinin elektrik, su ve doğalgaz faturalarını şantiye fiyatlarından ödemek zorunda kalması gibi sorunlar da yer aldı. Ayrıca, projenin tanıtımında belirtilen yeşil alanların yerine beton yığınlarının yer aldığı iddiaları, çevre koruma açısından da eleştirilere yol açtı.

Vira İstanbul Projesi, yalnızca bir kentsel dönüşüm girişimi değil, aynı zamanda Türkiye’deki şehirleşme, çevre politikaları ve hukuk sistemi arasındaki karmaşık ilişkilere dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Bu tür projelerin, hem toplumsal hem de hukuki açıdan daha şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesi gerektiği, bu süreçle bir kez daha ortaya çıkmış durumda.

Ekrem İmamoğlu döneminde İhalesi yapılan ,Dere yatağı üzerinde yapılan Vira İstanbul Projesi Olası İstanbul depreminde Rizklimidir ?

Vira İstanbul Projesi’nin dere yatağı üzerine inşa edilmesi, olası bir İstanbul depreminde risk oluşturabileceği yönünde endişelere yol açıyor. Dere yatakları, zeminin genellikle gevşek ve suya doygun olması nedeniyle yapılaşma için uygun olmayan alanlar olarak kabul edilir.

Bu tür bölgelerde yapılan binalar, deprem sırasında zeminin sıvılaşma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Sıvılaşma, zeminin katı halden sıvı hale geçmesi anlamına gelir ve bu durum, binaların temel stabilitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Vira İstanbul Projesi’nin inşa edildiği alanın jeolojik özellikleri ve zemin etüt raporları, bu risklerin daha iyi anlaşılabilmesi için kritik öneme sahiptir. Eğer proje, gerekli zemin iyileştirme çalışmaları ve mühendislik önlemleri alınmadan inşa edildiyse, bu durum deprem sırasında ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak, projenin inşaat sürecinde bu tür önlemlerin alınıp alınmadığına dair net bir bilgi bulunmamaktadır.

İstanbul gibi deprem riski yüksek bir bölgede, yapıların zemin özelliklerine uygun olarak tasarlanması ve inşa edilmesi hayati önem taşır. Bu nedenle, Vira İstanbul Projesi’nin güvenliği konusunda daha fazla bilgi edinmek için uzman raporlarına ve bağımsız değerlendirmelere ihtiyaç vardır.

Ekrem İmamoğlu Döneminde İhalesi yapılan Vira İstanbul Projesi Mahkemesi 

Vira İstanbul Projesi, Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen büyük ölçekli bir kentsel dönüşüm girişimi olarak dikkat çekmiş, ancak hukuki süreçler ve tartışmalarla da gündeme gelmiştir. Proje, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan başlatıldığı iddialarıyla eleştirilmiş ve bu durum, çevre koruma yasalarının ihlal edildiği gerekçesiyle mahkemeye taşınmıştır.

Mahkeme sürecinde, projenin sahibi olan Gül İnşaat Proje A.Ş.’ye İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 7,9 milyon TL ceza kesildiği belirtilmiştir. Bu cezanın kamu kaynaklarından karşılanacağı iddiaları, halk arasında tepkilere yol açmıştır. Ayrıca, ÇED raporu olmadan inşaat ruhsatı ve iskan belgesi veren belediye yetkilileri hakkında da cezai işlem yapılması talep edilmiştir.

Projenin inşa edildiği alanın dere yatağı üzerinde yer alması, olası bir depremde risk oluşturabileceği endişelerini artırmıştır. Bu durum, hem çevre koruma hem de şehirleşme politikaları açısından önemli bir tartışma konusu olmuştur. Mahkeme sürecinde, projenin yasalara uygunluğu ve çevresel etkileri detaylı bir şekilde incelenmiştir.

Vira İstanbul Projesi, yalnızca bir inşaat projesi değil, aynı zamanda Türkiye’deki çevre politikaları, şehirleşme ve hukuk sistemi arasındaki karmaşık ilişkilere dair önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bu süreç, çevre koruma ve şehirleşme arasındaki dengeyi sağlama konusunda daha şeffaf ve sürdürülebilir politikaların gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.

​CHP Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu2011 Yılında Basına Gizli olarak yargılaması yapılan Mahkeme dosyası 2018 Yılındaki Dolandırıcılık Şikayetiyle Yargılanması yapılan Mahkemesinden istenmişti

Kamuya ait 3 bin metrekarelik yeşil alanı inşa ettiği “Beykonakları” projesine dahil ederek satan CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “dolandırıcılık”tan yargılanacak. Yargıtay, Bakırköy 7. Ağır Ceza’nın, İmamoğlu İnşaat yetkilileri hakkındaki beraat kararını bozdu. İmamoğlu yeniden hakim karşısına çıkacak diye haberler yapılmıştı.

2011 ile 2018 Dönemindeki haberlerde ;

CHP Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ortağı olduğu İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Limited Şirketi’nin ‘Beykonakları’ projesinde nitelikli dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla beraat ettiği davadan, Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından yeniden yargılanacak.

CHP Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü’nde 2011 yılında başlayan ‘Beykonakları’ projesinde nitelikli dolancırılık yaptığı gerekçesiyle yeniden yargılanacak. İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Limited Şirketi’nin ‘Beykonakları’ projesinde kamuya ait olan 3 bin metrekarelik yeşil alan, usulsüz olarak proje alanına dahil edilmiş ve yapılan şikayetler sonrasında soruşturma açılmıştı.

TEMYİZE GİTMİŞTİ

Sanıklar CHP’li başkan Ekrem İmamoğlu ve Hasan İmamoğlu, yargılanmalarının ardından beraat etmişti. Beraat kararı Yargıtay tarafından bozuldu. Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edildikten sonra dosyanın yeniden incelenmesine karar verildi. Yargıtay kararında, Bakırköy 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin İmamoğlu İnşaat Limited Şirketi yetkilileri ile ilgili verdiği beraat kararının bozulduğu açıklanmıştı.

KENDİLERİNİN GİBİ GÖSTERDİLER

Kararda, İmamoğlu İnşaat’ın Beykonakları projesinde Tacettin Ç.’ye 1 adet, Feray K.’ye ve Mehmet Ali K.’ye ortaklaşa 1 adet villa sattıkları belirtildi. Satış ilanlarındaki proje ve maketlerde gerçekte kamuya ait yeşil bant olarak kayıtlı 3 bin metrekarelik alanın, site yapılacak araziye aitmiş gibi otopark ve çocuk parkı gösterildiği ifade edildi.

KAMU ALANINA DUVAR ÖRDÜLER

Proje tamamlandığında ise vaat edilen otopark ve çocuk parkının yapılıp, etrafının duvarla örüldüğü, ancak daha sonradan yapılan şikâyet üzerinde görevlilerce duvarın bir kısmı yıkılarak siteye ait kısmın kamuya açık hale getirildiği bildirildi.

TÜM RUHSATLAR TALEP EDİLDİ

Dosya yeniden açılırken, sanıkların suç işleme kastıyla hareket edip etmediklerinin tespiti amacıyla bahse konu sitenin yapım öncesi projeleri ile tüm ruhsatlarının temin edilmesine, mimar, inşaat, mühendis ve fen bilirkişisinden oluşan heyet ile olay yerinde çalışma yapılmasına karar verildi. Ayrıca Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011 yılındaki soruşturma akıbetinin de araştırılarak onaylı bir örneğinin dosya arasına alınması istenmişti.

CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla yeniden yargılanacağı ‘Beykonakları’ inşaat projesinde, 2014 yılında verilen beraat kararı şüpheli bulunarak incelemeye alındı.

Yargıtay o dönemde yapılan tüm soruşturmaların raporlarını istedi. Kamu malını, kendine ait şirkete katan İmamoğlu dosyasının nasıl sümenaltı edildiği bu araştırmayla ortaya çıkacak.

İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Limited Şirketi’nin ‘Beykonakları’ projesinde nitelikli dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla yargılandıktan sonra beraat eden CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından yeniden yargılanacak.

İmamoğlu ile ilgili verilen yeniden yargılama kararında dikkat çekici bir detay yer aldı. Beraat kararını bozan Yargıtay, suçun işlendiği 2011 tarihi ile beraat kararının verildiği 2014 tarihleri arasında dosya kapsamında yapılan tüm soruşturmalara dair raporları istedi. Kamu malını, kendine ait şirkete katan İmamoğlu dosyasının nasıl sümenaltı edildiğini, bu araştırmaya ortaya çıkacak.

DUVARI YIKTILAR

Yargıtay, Bakırköy 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin İmamoğlu İnşaat Limited Şirketi yetkilileri ile ilgili verdiği beraat kararını bozdu. Kararda, İmamoğlu İnşaat’ın Beykonakları projesinde Tacettin Ç.’ye 1 adet, Feray K.’ye ve Mehmet Ali K.’ye ortaklaşa 1 adet villa sattıkları belirtildi.

Satış ilanlarındaki proje ve maketlerde gerçekte kamuya ait yeşil bant olarak kayıtlı 3 bin metrekarelik alanın, site yapılacak araziye aitmiş gibi otopark ve çocuk parkı gösterildiği ifade edildi. Proje tamamlandığında ise vaat edilen otopark ve çocuk parkının yapılıp, etrafının duvarla örüldüğü, ancak daha sonradan yapılan şikâyet üzerinde görevlilerce duvarın bir kısmı yıkılarak siteye ait kısmın kamuya açık hale getirildiği bildirildi.

FETÖ’DEN SORUŞTURULDU

İçişleri Bakanlığı tarafından, CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında imar planına aykırı davranmak, usulsüz karar almak ve gasp suçları kapsamında soruşturma izni verilmişti. Verilen izin ardından Ekrem İmamoğlu hakkında “FETÖ üyeliği” kapsamında da müfettişlerce inceleme başlatılmıştı.

İmamoğlu hakkındaki FETÖ şüpheleri, iş ortakları olan Beyazlar Grup ve Beyaz İnşaat şirketlerinin sahiplerine yönelik operasyon ile gün yüzüne çıkmıştı. İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, 2016 Aralık ayında iş adamlarının konutlarında ve şirket merkezlerinde arama çalışmaları yapmıştı.

CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla yeniden yargılanacağı ‘Beykonakları’ inşaat projesinde, 2014 yılında verilen beraat kararı şüpheli bulunarak incelemeye alındı.

Yargıtay o dönemde yapılan tüm soruşturmaların raporlarını istedi. Kamu malını, kendine ait şirkete katan İmamoğlu dosyasının nasıl sümenaltı edildiği bu araştırmayla ortaya çıkacak.

İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Limited Şirketi’nin ‘Beykonakları’ projesinde nitelikli dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla yargılandıktan sonra beraat eden CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından yeniden yargılanacak.

İmamoğlu ile ilgili verilen yeniden yargılama kararında dikkat çekici bir detay yer aldı. Beraat kararını bozan Yargıtay, suçun işlendiği 2011 tarihi ile beraat kararının verildiği 2014 tarihleri arasında dosya kapsamında yapılan tüm soruşturmalara dair raporları istedi. Kamu malını, kendine ait şirkete katan İmamoğlu dosyasının nasıl sümenaltı edildiğini, bu araştırmaya ortaya çıkacak.

DUVARI YIKTILAR

Yargıtay, Bakırköy 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin İmamoğlu İnşaat Limited Şirketi yetkilileri ile ilgili verdiği beraat kararını bozdu. Kararda, İmamoğlu İnşaat’ın Beykonakları projesinde Tacettin Ç.’ye 1 adet, Feray K.’ye ve Mehmet Ali K.’ye ortaklaşa 1 adet villa sattıkları belirtildi.

Satış ilanlarındaki proje ve maketlerde gerçekte kamuya ait yeşil bant olarak kayıtlı 3 bin metrekarelik alanın, site yapılacak araziye aitmiş gibi otopark ve çocuk parkı gösterildiği ifade edildi. Proje tamamlandığında ise vaat edilen otopark ve çocuk parkının yapılıp, etrafının duvarla örüldüğü, ancak daha sonradan yapılan şikâyet üzerinde görevlilerce duvarın bir kısmı yıkılarak siteye ait kısmın kamuya açık hale getirildiği bildirildi.

FETÖ’DEN SORUŞTURULDU

İçişleri Bakanlığı tarafından, CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında imar planına aykırı davranmak, usulsüz karar almak ve gasp suçları kapsamında soruşturma izni verilmişti. Verilen izin ardından Ekrem İmamoğlu hakkında “FETÖ üyeliği” kapsamında da müfettişlerce inceleme başlatılmıştı.

İmamoğlu hakkındaki FETÖ şüpheleri, iş ortakları olan Beyazlar Grup ve Beyaz İnşaat şirketlerinin sahiplerine yönelik operasyon ile gün yüzüne çıkmıştı. İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, 2016 Aralık ayında iş adamlarının konutlarında ve şirket merkezlerinde arama çalışmaları yapmıştı.

İstanbul Beylikdüzü ilçesi Beykonakları’nda yeşil alan işgalleri ve uygunsuz yapılanmanın kaldırılması için açılan davada keşif yapıldı.

Ekrem İmamoğlu’nun İşgali Tescillendi!

CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eski AKP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun’un sanık sıfatıyla yargılandığı davada hakim keşif yaptı.

CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Kamuya açık yeşil alan üzerine otopark, çocuk parkı, basketbol sahası ve uygunsuz olarak otopark girişi inşa edilerek etrafı duvarlar örülerek kendi yaptığı siteye eklemesi kamuya ati 3 bin metrekarelik araziyi, yaptırdığı siteye eklemesini mahkeme heyeti keşifle gözlemledi.

Anayasa ve TCK ya aykırı olarak konan güvenlik Kulübeleri, güvenlik kameraları, yeşil alana örülen duvarlar, tespit edilerek işlem yapıldı.2 bilirkişi ile mahkeme hakimi 2 saat keşif yaptı. Yeşil alan işgali tespit edildi.

3 ŞAHİT YEŞİLALAN İŞGALİNİ DOĞRULADI.

B.Çekmece 12. Asliye Ceza Mahkemesi Esas no: 2014/304 sayılı dosya incelemesi sürerken katılma talebinde bulunan 3 şahit keşif yapan Hakime beyanda bulundular.

Kamuya açık olan bu alanı kullanamadıklarını sitenin tamamı ile özel tasarufunda olduğunu beyan eden şahitler zaten özel güvenlikler bu siteye kimseyi sokmamakta yeşil alan gaspı devam etmektedir dediler.

CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili olarak Beykonakları sitesinin 2007 yılından itibaren kamuya ait 3 bin metrekare yüzölçümlü yeşil alan ve parkı işgal etmesine göz yumdukları için görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri ve bu gerekçeyle yargılanmaları sürüyor.

Beykonakları kambur olmaya devam ediyor
Beylikdüzü Belediyesi Şubat Ayı 2015 Meclis toplantısında gündeme geldimişti. Ekrem İmamoğlu başkanlığında bir araya gelen mecliste;” Beykonakları sitesinin 3 bin metrekarelik işgali” sürpriz bir şekilde gündeme geldi ve büyük tartışmalara neden olmuştu.

Beylikdüzü Ak Parti Meclis üyelerinin yazılı şikayeti üzerine; İstanbul Büyükşehir Belediyesi  (İBB) İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’na hitaben yazmış olduğu ve gereğinin yapılmasının istediği konu, Beylikdüzü kamuoyunun yakından bildiği Beykonakları sitesinin yeşil bandı işgal edip etrafını duvarla çevirmesi olayı idi.

Büyükşehir Belediyesi teknik ekiplerinin yerinde tespit yapıp, söz konusu işgali saptamasından başta Beykonakları sakinleri rahatsız olmuş ve kendilerince bir savunma yaparak mecliste grubu bulunan CHP ve Ak Parti Grup Başkanlığı’na, genel kurulun başlamasına 1 saat kala yazılı müracatta bulunmuşlar.

Müracatta bulunanlar arasında, aynı sitenin sakini olan Ekrem İmamoğlu’nun olmaması,  dikkat çeken en önemli unsurdu. İmamoğlu’nun, bu hareketiyle, kendi kendine “dilekçe” vermekten imtina ettiği anlaşıldı. Zira; İmamoğlu, aynı zamanda CHP’nin Grup Başkanı sıfatını taşıyordu.

Beykonakları sakinlerinin dilekçesini/ talebini sözlü önerge olarak vermek CHP’nin Grup Başkanvekili Mülayim demirtaş’a düştü. Mülayim Demirtaş, Beykonakları sakinlerinin talebini, diğer sakin olan sitenin müteahhidi Ekrem İmamoğlu’nave meclise iletmiş oldu.

Kanunsuzluğu şikayet etmek suç oldu!!!

Demirtaş’ın meramını anlatırken, kanunsuzluğu, İBB’ye şikayet dilekçesiyle taşıyan meclis üyelerini hedef göstermesi büyük tartışmalara neden oldu.

Şikayetçiler Ak Parti Grup Başkanvekili Mücahit Birinci ile Ak Parti Meclis Üyesi Ebru Habip, Demirtaş’a bu tutumundan dolayı sert tepki gösterdi. Şikayetin 2 kişi tarafından yapıldığını doğrulayan Birinci ile Habip, bu dilekçenin arkasında tüm Ak Parti Grubu var dediler.

İBB’nin müdahalesi rahatsız etti

Ak Parti Meclis Üyeleri, şikayet dilekçesinde; Beylikdüzü İlçesi, Cumhuriyet mahallesi Atatürk Bulvarı 874 parsel önünde bulunan yeşil alanın, Beykonakları adlı site tarafından duvarla çevrilerek otopark ve spor sahası olarak sadece sitenin kullanımına kapatıldığı” belirtilmiş…

19 Ocak 2015 tarihinde İBB’nin teknik personeli de,  874’nolu ilgili parsel önündeki yeşil alanda; bir adet basketbol sahası, bir adet çocuk oyun parkı ve otopark yapıldığı tespit edilerek, bahse konu alana tek bir giriş çıkış yeri sağlanarak site sakinleri dışında kullanıma kapatıldığını tespit etmiş ve Beylikdüzü Belediyesi’ne 26 Ocak tarihinde bir yazı yazarak gereğinin yapılmasını istemiş.

Bundan haberdar olan mağdur pozisyonundaki  Beykonakları sakinleri de, sitelerine “çifte standart” uygulandığını ileri sürerek yetkili makamlara taleplerini iletmişler.

Böylelikle; mağdur edilenler, sorunlarının çözülmesi için mağdur eden Ekrem İmamoğlu’nun himmetine muhtaç hale getirilmiş oldular.

Atatürk Bulvarı’nın İBB’nin yetki alanı içerisinde olması, Ekrem İmamoğlu’nun işini daha da zorlaştıracağını ileri sürenler çoğunlukta…

Kaş yapayım derken göz çıkardı

CHP Grup Başkanvekili Mülayim Demirtaş’ın Danıştay kararından ve işgale göz yuman eski belediye başkanlarından haberi yokmuşçasına vatandaştan gelen dilekçeyi hemen meclis gündemine taşıması, oldukça manidar karşılandı.

Demirtaş;  bu şekilde yapılar varsa, Beylikdüzü’nün tamamında uygulanabilir hale getirilebilmesi için, önergemizin gündeme alınıp görüşülmesini talep ediyoruz” dedi ve konuyu basit bir olaymış gibi site duvarına bağlaması da ayrıca dikkat çekti.

Söz konusu olan kamu malının işgalidir…

Ak Parti Meclis Üyesi Ebru Habip de, konuyla alakalı şu değerlendirmede bulundu:

Burada kamu alanının hukuksuz kullanımı söz konusudur. İşgal vardır. Biz bu yüzden şikayetçi olduk. Şikayet konusu siyasi değil, yeşil alanın hukuksuz olarak işgalidir. Duvar meselesi değildir.

Konunun gündeme alınması oylandı ve her iki grubun oylarıyla kabul edildi. Meclisin 2.oturumunda, yani Perşembe günü, daha sert tartışmaların yaşanması bekleniyor.

“Herkes yaparken ben de yaptım”

Beykonakları sitesini inşa eden ve söz konusu yeşil alan üzerinde çeşitli imalatlar yapıp etrafını duvarla çeviren ve projeye fiilen dahil edip villaları pazarlayan İmamoğlu İnşaat’ın ortaklarından bugünün Beylikdüzü Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, zamanında, “Herkes yaparken ben de yaptım” diyerek bütün etik değerleri yerle bir etmesi ile tanınıyor.

İşgalin hikayesi…

Beykonakları’nın yıllardır gündem oluşturmasının sebebi, kamuya terk edilen 3000 metrekarelik bir alanın işgal edilmesi ve site sakinleri tarafından kullanılması. 2002 yılında yapılan ancak izinleri ancak 2007 yılında alınabilen söz konusu site yeşilbant olarak adlandırılan ve caddeye paralel olarak uzanan kamu alanını işgal etmiş ve bir kısmını konutların bahçe alanına dahil ederken geri kalan kısmını ise otopark olarak konumlandırmıştı. Halkın alana girmemesi içinse 250 metre uzunluğunda bir duvar yapılmıştı. Konut sahiplerine bu alanın daha en baştan kendilerine ait bir alanmış gibi gösterilerek satış yapıldığı site sakinleri tarafından dile getirilirken bu iddia İmamoğlu İnşaat’ın internet sitesinde yer alan Beykonakları vaziyet planında da doğrulanmakta idi.

Danıştay kararı…

Danıştay kararının uygulanmaması nedeniyle sorumlu kişilerin yargılaması halen devam ediyor.

Danıştay  1. Dairesi’nin 5 Haziran 2012’de verdiği karar aynen şöyle idi:

Esas No: 2012/624

Karar No: 2012/977

Karar: Dosyanın incelenmesinden, konutlara verilen yapı kullanma izni ile yeşil alan işgalinin bir ilişkisinin bulunmadığı, yapı kullanma izinlerinin mevzuata uygun olduğu, kamuya ait alanın işgalinin 20.9.2011 tarihi itibariyle son bulduğu, işgal süresi için ecrimisil tahsil edildiği gerekçesiyle yetkili merci tarafından soruşturma izni verilmemiş ise de, dosyadaki belgelerden, 250 metre uzunluğunda taş duvarla çevrili yeşil alanın yalnızca 5-6 metre uzunluğundaki kısmın yıkıldığı, duvarın mevcudiyetini koruması nedeniyle Beykonakları Konutları isimli siteye özgülendirilen yeşil alandan halkın yararlanmasının engellendiği, sitenin güvenlik kulübesinin yeşil alanda muhafaza edildiği, alanın site sakinlerince kapalı otopark girişi ve açık otopark olarak kullanımının devam ettiği, kamuya ait yeşil alanın taş duvarla çevrilerek işgal edilmesinde ve duvarın yıkılmamasında ilgililerin sorumluluklarının bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu nedenlerle ilgililere isnat eylemin, haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, şikayetçi itirazının kabulüyle İçişleri Bakanın 25.10.2011 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2011/460 sayılı soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasına, Yusuf Uzun, Vehbi Orakçı, Tahir Sert, M.Zeki Çanakçı, Ali Gençbay, M.Nesim Altınmakas ve Alaattin Selçuk hakkında gereğinin yapılması için dosyanın karar ekli olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.

Başkan:Osman Alpak, Üye:Ülkü Erbük, Üye:Fethi Aslan, Üye: Galip Tuncay Tutar, Üye: İbrahim Er

“Beykonakları kambur oldu”

31 Aralık 2012 tarihinde “Beykonakları kambur oldu” başlıklı haberimizle kamuoyunu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin dikkatini çekmeye çalışmıştık. Fakat, CHP Genel Merkezi de her şeye rağmen İmamoğlu’nu aday yaparak gerekli hassasiyeti göstermemişti.

”Müteahhit siyasette çakar”
Telat Çabuk da, o tarihlerde,  “Müteahhit siyasette çakar” başlıklı bir yazı yazarak İmamoğlu’na son söz olarak şu mesajı vermişti:

Cumhuriyet’in kurucusu Cumhuriyet Halk Partisi’ni, Atatürk Bulvarı’ndaki Beykonakları kamburundan lütfen kurtarın çok sayın İmamoğlu.. size de bu yakışır!

CHP'Lİ ADAY İŞGAL ETTİ, AKP'Lİ BAŞKAN GÖZ YUMDUAk Parti Meclis Üyeleri’nin, Ekrem İmamoğlu’nun en zayıf halkası olan Beykonakları’nı gündeme taşıması, Beylikdüzü’nün düzünden daha çok suların akacağının işareti olarak gösterilmekte…

Bir diğer manada, Beykonakları, hem Ekrem İmamoğlu’na hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ne “kambur” olmaya devam edecek gibi…

Ekrem İmamoğlu ve babasının ‘nitelikli dolandırıcılık’ davasının yeniden görülmesine devam edildi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile babası Hasan İmamoğlu’nun, inşaat şirketlerinin Beylikdüzü’nde yaptığı projede, kamusal alanı kendi arazilerinde gösterdiği ve müşterilerine sattığı iddiasıyla ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan yeniden yargılandıkları davanın görülmesine devam edildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile babası Hasan İmamoğlu’nun, inşaat şirketlerinin Beylikdüzü‘nde yaptığı projede, kamusal alanı kendi arazilerinde gösterdiği ve müşterilerine sattığı iddiasıyla ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan yeniden yargılandıkları davanın görülmesine devam edildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile babası Hasan İmamoğlu’nun 2011’de Beylikdüzü‘nde yaptıkları bir projede 2 bin 943 metrekarelik kamusal alanı kendi arazileri içinde gösterdiği ve bu şekilde müşterilerine sattığı iddiası ile yeniden yargılanmalarına devam edildi. Ekrem İmamoğlu ve babası 2014 yılında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan yargılanıp beraat etmişti. Yargıtay beraat kararını bozup eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıkların avukatları katıldı. Duruşmada mahkeme başkanı, dosya aslının Yargıtay’dan döndüğünü belirtti. Cumhuriyet savcısı, bozma ilamının mükerrer olarak yapılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istedi. Söz alan sanıkların avukatı Ali Asker Kazak, Yargıtay’ın kendi verdiği kararı kaldırdığını, müvekkilleri hakkında beraat kararı kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep etti. Sanıkların diğer avukatı Turan Taşkın da, müştekilerin şikayetlerinden vazgeçtiğini, ilk beraat kararının bu mahkeme tarafından verildiğini, bu kararı Yargıtay’ın bozduğunu, bozma kararını da kaldırıldığını ifade ederek, bu sebeplerden beraat kararı kesinleştiğini ve yeniden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini istedi. Mahkeme, heyet değişikliği nedeniyle duruşmanın ertelenmesine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 2011 yılında meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede İmamoğlu İnşaat Şirketi yetkilileri Ekrem İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu’nun, Beylikdüzü’nde Bey Konakları isimli sitenin inşaatında usulsüzlük yaptıkları aktarılmıştı. Beylikdüzü Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü, Emlak ve İstimlak Barosu tarafından düzenlenen tutanakta, 2 bin 943 metre karelik alanın işgal edildiği belirtilmişti. 2 bin 943 metre karelik alanın sitede, çocuk oyun bahçesi, güvenlik ve basketbol sahasını kapsadığı fakat söz konusu alanın kamusal alana ait olduğu da açıklanmıştı. İddianamede davanın şikayetçilerine hileli davranışlarla kamusal alanın satıldığı belirtilerek Ekrem ve Hasan İmamoğlu hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 7‘şer yıla kadar hapis cezası istenmişti. Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanıklar 2014 yılında savunma yapmıştı. Hasan İmamoğlu savunmasında dolandırıcılık suçlamasını kabul etmeyerek “Gayrimenkuller ve villalar projelerine uygun olarak yapılmıştır. Bu dava siyasi amaçlı açılmış bir davadır. Bana sorduğunuz üzere gayrimenkul alan, taşınmaz alan kişiler tapuya giderek oradaki kayıtlara her zaman bakabilir. Suçlamaları kabul etmiyorum” demişti.

Savunma yaptığı tarihte Beylikdüzü Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu ise “İddianamede yazılı suç tarihinde şirketin ortağıyım ve halen de ortağıyım. Her şey mevzuata uygun, projelere uygun yapılmıştır. İskanı alınmıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum. Daha sonraki siyasi süreç nedeniyle aleyhime bu davalar açılmıştır” demişti. Karara bağlanan davada Ekrem ve Hasan İmamoğlu’nun beraat etmesine hükmedilmişti. Şikayetçilerin itirazı üzerine dosya Yargıtay tarafından incelenmiş ve eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle 8 Mart 2018’de bozma kararı verilmişti. Dosya yerel mahkemeye gönderilerek davanın yeniden görülmesine başlanmıştı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.