Site Rengi

Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

ABD ve Fetönün Türkiyedeki Uygurları kışkırtma Planı

FETÖ eliyle 14 Eylül 1996 günü ABD’nin Wisconsin Eyaleti’nde sürgünde Doğu Türkistan hükümetinin kurulduğu ilan edildi. Kukla Doğu Türkistan hükümetinin Başbakan ve Dışişleri Bakanı Enver Yusuf Turani, FETÖ mensubuydu.

12.11.2019
11
A+
A-
ABD ve Fetönün Türkiyedeki Uygurları kışkırtma Planı
FETÖ’yü ezen ABD’den kopan ve bağımsızlaşan Türkiye’ye yeni tuzaklar kurulmasın. Türkiye kamuoyu ABD bağlantılı kriptolar tarafından kandırılmasın. Son zamanlarda ABD destekli Uygur Türk’leri üzerinden yürütülen kışkırtma faaliyetleri artmaya başladı. Üniversitelerde, belediyelerde, devlet kurumlarında Uygur Türklerinin asimile edildiğine dair yalanlarla dolu konferanslar, sergiler ve yürüyüşler düzenleniyor. ABD’nin Yeşil Kuşak projesinin Türkiye’deki parçası olan bazı gruplar tarafından örgütlü bir şekilde, farkında olarak veya olmayarak FETÖ sözcülüğü yapılıyor. İçlerinden kimse de demiyor ki “ABD’nin, FETÖ’nün kuyruğunda neyin dinini, milliyetini savunuyoruz ?” Devlet dairelerinde yapılan bu etkinlikler Türkiye siyasetinin ve bürokrasinin FETÖ, CIA ve ABD’yle mücadeleyi tam anlamıyla kavrayamadığını gösteriyor. Çünkü Türkiye FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine vurdukça sözde Uygur ayrılıkçılarına da vuruyor. Bu mücadeleyi anlamak için ABD’nin Asya stratejilerini, bu stratejilerde FETÖ’nün rolünü doğru kavramak gerekiyor. Uygur Kışkırtmalarının Sahibi FETÖ Türkiye’de Uygur yalanları ilk olarak Kore Savaşının başlangıcında ABD tarafından imal edilmiştir. O dönemlerde Türk askerini emperyalist çıkarları için kullanan ABD, toplumu ikna etmek için “Uygur Türklerine Kızıl Çin soykırım yapıyor” yalanını yaymıştır. Böylelikle Türk halkı, “binlerce kilometre ötede Mehmetçiğin ne işi var” dediğinde cevap Uygurlu soydaşlarımızı Kızıl Çin’den kurtarmak olmuştu. Benzer yalanlar Türkiye’yi NATO’ya sokmak için de üretildi. Yalanlarda Asya’daki dostlarımıza düşman edildik. Türkiye Asya’dan kopartıldı. O dönemlerde Fetullah Gülen’i yetiştiren ve dönemin FETÖ’sü olarak tanımladığımız Komünizmle Mücadele Dernekleri Türk milletini kandırmak için bugün olduğu gibi bin bir türlü yalana başvurdu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD’nin Asya stratejileri dönüşüme uğradı, dolayısıyla Uygur kışkırtmaları ve Orta Asya’daki FETÖ örgütlenmesi de eksen değiştirdi. Çünkü ABD Sovyetlerden kopan Türk Cumhuriyetlerini kontrol altına alıp bölgeyi kuşatmak ve Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkelerin büyümesini ve gelişmesini durdurmak istiyordu. Bunun üzerine Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde birçok FETÖ okulu açıldı. Bu okullara bürokratlar yetiştirildi. Kazakistan, Türkmenistan gibi Orta Asya Türk Devletleri’nin yönetimi FETÖ müritlerine bırakıldı. Uygur kışkırtmaları da bu dönemle birlikte hız kazandı. Çünkü kazanımı çok fazla olan bir operasyondu. Amaç Çin-Türk birlikteliğini bozmak, Türk toplumunu Çin’e karşı birleştirip Amerika ile aynı mevziiye sokmak, Çin’i bölmek ve Çin’in uluslararası saygınlığını kaybettirmekti. Bu kapsamda FETÖ eliyle 14 Eylül 1996 günü ABD’nin Wisconsin Eyaleti’nde sürgünde Doğu Türkistan hükümetinin kurulduğu ilan edildi. Kukla Doğu Türkistan hükümetinin Başbakan ve Dışişleri Bakanı Enver Yusuf Turani, FETÖ mensubuydu. Enver Yusuf FETÖ’nün Zaman Gazetesinde sözde Uygur Devleti’nin lideri olarak tanıtılıyor ve Uygur örgütleri üzerinde bir ağırlığı olmamasına rağmen CIA tarafından Başbakan olarak atanıyordu. CIA yapımı Doğu Türkistan ayrılıkçı hareketinin her alanında FETÖ cirit atıyordu. Yani Uygur ayrılıkçılığının sahibi FETÖ, CIA ve ABD. Bunca kışkırtmaya rağmen FETÖ ve ABD başarılı olamadı, Türkiye nasıl bölünmediyse Çin’de bölünmedi. Fakat ABD’nin her mevzide kaybettiği, FETÖ’nün Orta Asya’da Türkiye sayesinde ezildiği bir dönemde bile Doğu Türkistan kışkırtıcılığı devam ediyor. Türk siyaseti ve bürokrasi FETÖ ve ABD ile verilen mücadeleyi tam anlamıyla kavramıyor. Kavrasa bile gereğini yapmakta güçlük çekiyor. Kaldı ki Uygur sorunu diye bir sorun bölgede yok. Üretilen bütün tezler istisnasız yalan. Örneğin Uygur Türklerinin dinlerini özgürce yaşayamadığı iddiası. Uygur Özerk bölgesinde kişi başına düşen cami sayısı Türkiye’den fazla.  Yine Rabia Kadir’in her yerde söylediği yalanlardan birisi tek çocuk zorunluluğu olduğu yalanı. Bu yalanı söyleyen Rabia Kadir’in 7 çocuğu var. Uygur Türklerine karşı böyle bir baskı da yok. Uygur Özerk Bölgesinin gelişmemesi için yatırım yapılmadığı iddiaları da yalan. Rabia Kadir Çin’in en zengin 7’nci kişisi. Bu yalanı da sürekli dile getiren kişi Rabia Kadir. Uygur Türklerinin “Çin zulmü” diye bir sorunu yok fakat ABD destekli terör diye bir sorunu var. ABD destekli FETÖ benzeri terör yapılanmalarından resmi rakamlara göre;  2014 yılından bu yana bin 588 terör amaçlı çete yok edildi, 12 bin 995 terörist tutuklandı, 2 bin 52 patlayıcı ele geçirildi. Bölgedeki ABD destekli etnik terör eylemlerinin listesi kabarık burada sadece birkaç örneği vermekte fayda var. 5-8 Şubat 1997 tarihinde Doğu Türkistan İslam Partisi üyeleri Yining ayaklanması sırasında 7 kişiyi öldürdü ve siviller, 64’ü ağır 198 kişi yaraladı. Temmuz 2009 tarihinde ABD destekli terör örgütleri bir kalkışma başlattı. Binlerce terörist Urumçi’de 197 kişiyi öldürdü saldırılarda 1.700’den fazla kişi de yaralandı. Bu saldırılardan da anlaşıldığı üzere Uygur Türklerinin esas sorunu ÇKP değil DTİP benzeri ABD destekli terör örgütleri.

Uygur Türklerini ancak bu terör örgütlerine karşı olarak savunabiliriz.

Uygur Kışkırtmalarının Bugünkü Önderleri Her fikrin bir önderi olur ve fikrin işlevini önderlerinin nerede durduğundan anlarız. Uygur yalanlarının da önderleri var. Örneğin bu önderlerden birisi Kuzzat Altay. Kuzzat Altay Uygur Amerikan Derneği Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Kendisi yayınladığı bir videoda FETÖ ile ilişkisini itiraf ediyor ve ekliyor FETÖ’den iyilik gördüm, bıçakla tehdit etseniz onlara terörist demem, FETÖ üyeleri benden takva olarak daha ilerideler ve iyi insanlar”. diyor.

Türkiye’de darbe tezgahlayan, milletimize kurşun sıkan FETÖ Uygur Ayrılıkçıları önderi Kuzzat Altay’a göre iyilik meleği.

Tabi Kuzzat Altay’ın FETÖ ile olan birliği sadece bununla sınırlı değil.  Altay, ABD’de Unitarian Universalist Congregation of Fairfax (Fairfax Evrenselci Uniteryan Topluluğu) isimli kuruluşun 4 Ocak 2017’de düzenlediği ‘Muslim Life in USA’ isimli programın duyuru metninde kendisini şu sözlerle tanıttı: “Ben Müslümanım. Ben Fetullah Gülen ve Hizmet Hareketinin takipçisiyim.” Kuzzat Altay FETÖ ve ABD bağlantılı ayrılıkçılığın sadece bir örneği. Bunun gibi yüzlerce kişi FETÖ ve CİA bağlantısı ile sözde Türkçülük ve İslamcılık yapıyor. Seyit Tümtürk, Rabia Kadir, Enes Kanter, Cevheri Güven… İsimleri saymakla bitmez. Seyit Tümtürk CIA ve FETÖ eliyle kurulan Dünya Uygur Kongresi’nin Genel Başkan Yardımcısı. Bu şahıs Fırat Kalkanı harekâtında DAEŞ ile TSK’ya karşı kurşun sıkan Doğu Türkistan İslam Partisinin “en cesur Türkler” olduğunu söylüyor. İşin özü Mehmetçiğin katillerine sahip çıkıyor. ABD büyükelçilerinin peşinden ayrılmıyor ve her fırsatta onlardan yardım istiyor. Kendisine ABD’nin emperyalist olduğunu, onları kullandığı söylenince verdiği cevap çok net: “ABD Kürdistanı kuracak, Kürtleri kurtaracak sıra bize gelecek ve bizim bağımsızlığımızı destekleyecek”. Yani Uygur ayrılıkçılığının girdiği mevzi sözde Kürdistan özde ikinci İsrail projesinin mevziisi. Rabia Kadir, tıpkı FETÖ gibi CİA ilişkisiyle meşhur. Kendisi CİA tarafından Fetullah Gülen’in kaçırıldığı gibi Çin’den kaçırıldı. CİA ve FETÖ eliyle kurulan Dünya Uygur Kongresi’nin genel başkanıdır. Bu kongre ABD’nin Amerikan Demokrasi Derneği (NED)’den fonlanıyor. Rabia Kadir 18 Temmuz 2015’te yayınlanan Mikrofon isimli programda İbrahim Türk’ün sorduğu “Uygur Kongresi ABD’den para mı alıyor?” sorusuna  “Çok az bir miktarda NED’den para alıyor..” yanıtını vererek itiraf etti. Rabia Kadir’in itirafında bahsettiği “çok az bir miktar” 5 yılda 614 bin dolar. ABD’nin fonlarıyla Türklerin hakkını savunmaya çalışan bu derneğe atalarımızın “gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını sallar” sözünü hatırlatmakta yarar var. Çünkü Uygur Türklerinin hakkı ABD’nin Asya stratejilerinin peşinde savunulmaz Firari FETÖ terör örgütü üyesi Enes Kanter ve Cevheri Güven’de Uygur kışkırtmalarında başrol oyuncusu. 30 Ekim 2021’de ABD’de düzenlenen, Kuzzat Altay’ın önderlik ettiği basın açıklamasında Enes Kanter de boy gösterdi. Kuzzat Altay açıklamada Enes Kanter’i “kahramanımız” sıfatıyla tanıttı. Yine Enes Kanter 22 Ekimde attığı tivitte Çin Komünist Partisini “kalpsiz diktatör” olarak suçladı. Firari FETÖ’cü Cevheri Güven de YouTube kanalından yaptığı yayınlarda Uygur yalanlarını tekrarladı, FETÖ destekçisi Kuzzat Altay başkanı olduğu Uygur Amerikan Derneğinin düzenlediği Nevruz kutlamasında FETÖ’cü Enes Kanter’e onur plaketi verdi. İşin özü Uygur kışkırtmalarının sahibi FETÖ’dür. Türkiye kamuoyunda bu kışkırtmaları yapanlar da bilinçli ya da bilinçsiz FETÖ’nün yanındadır. Türk Siyaseti İçin Turnusol Kâğıdı: Uygur Kışkırtmaları TBMM’de Kışkırtma faaliyetinin merkezinde HDP ve İYİ Parti var. 7 Eylül 2018’de TBMM’de Birleşmiş Milletlerin toplama kampı yalanlarının olduğu raporu gündeme taşıdılar. HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Çin’e nota verilmesini önerdi, İYİ Partili Ahmet Kâmil Erozan’da AK Parti ve MHP’nin konuyla ilgili sessiz kaldığını iddia etti. İYİ Parti’nin ve HDP’nin bu tavrı ortada abes bir çelişki var. Her yerde Türk düşmanı olan, Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK’nın siyasi uzantısı “Çin’de Türklerin haklarını savunuyor”. Diğer taraftan Mehmetçiğin yürüttüğü vatan savaşına “saray savaşı” diyen ve verilen mücadelenin karşısında konumlanan İYİ Parti milliyetçi olmuş oluyor tabi yersen… Amaç ABD’nin karşısında konumlanan devletimizin ve milletimizin milliyetçi ve dini kaygılarını kaşıyıp gelişen Çin ve Türk birlikteliğini baltalamak İYİ Partinin Uygur kışkırtması ile ilgili başlattığı her kampanyaya PKK’nın siyasi ayağı HDP aktif destek veriyor. Garo Paylan’dan tutalım Pervin Buldan’a kadar hepsi hep bir ağızdan “Doğu Türkistan zulmü araştırılsın” naraları atıyor. Ayrılıkçılara destek ziyaretleri düzenliyor. HDP içerisindeki desteğin başrolünde FETÖ ile bağlantısı kesinleşmiş Ömer Faruk Gergerlioğlu var. ABD ve onun terör örgütleriyle (FETÖ, PKK, DAEŞ, DTİP vb.) savaştığımızı anlayanlar olayın yalanlarla dolu bir kışkırtma faaliyeti olduğunu anlıyor.

Örneğin Devlet Bahçeli bu kışkırtmalara gelmemiş ve “Uygur kardeşlerimize ABD’den bakmayız” açıklamasını yapmıştır.

Sayın Süleyman Soylu da 15 Kasım 2021 tarihinde “Uygur kardeşlerimizi okyanus ötesinden planlanan çatışmaların vesilesi yapmaya çalışıyorlar” başlığı ile sorumluluk sahibi bir açıklama yapmıştır. Türk medyası ve siyasi partileri kışkırtmaların başından beri ABD’nin, FETÖ’nün ve CİA’nın bağlantılarını tespit etmiş, Türkiye kamuoyunu aydınlatmıştır. Kışkırtmaların amacı Türkiye ve Çin’in arasını açmak, Türkiye’yi girdiği Asya yolundan çıkartmak, yeniden ABD güdümüne sokmak, vatansever ve milliyetçi kesimleri ABD ile aynı çizgiye getirmektir. Türkiye, FETÖ ve ABD ile savaş vermektedir. Üniversitelerimizde gerçekleştirilen kışkırtma faaliyetlerine izin veren rektörlükler Türkiye’nin verdiği savaşın farkında değiller. FETÖ kışkırtmalarının oyuncağı konumundalar. Üniversiteler ezilen FETÖ siyasetlerinin değil vatanseverliğin kalesidir. Üniversitelerimiz, STK’larımız ve milli kaygılarla hareket eden Bazı Basın Kuruluşlarımız ve siyasi partilerimiz bu sorumlulukla hareket edip Uygur Kışkırtıcılığına müsaade etmemelidir.  Uygur Türklerini savunmak bölgedeki ABD destekli etnik terör örgütlerine ve onların propagandalarına karşı savaşmakla olur. Devletimizin kurum ve kuruluşlarının başındakilere yakışan ABD ve FETÖ’nün imal ettiği bu yalanlara karşı cephe kurmaktır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.