Rusya ve Çin dünyayı nasıl yönetecekleri konusunda anlaştılar.

Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanları Sergey Lavrov ve Wang Yi, “modern koşullarda küresel yönetişim” üzerine bir politika bildirisi kabul ettiler. Moskova ve Pekin açısından adil bir dünya düzeninin ne olması gerektiğini açıklıyor. Ana tezlerden biri: Tek bir demokrasi modeli yoktur ve bu nedenle diğer devletlerin işlerine onu teşvik etme bahanesiyle müdahale etmek imkansızdır. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Çin ziyareti, iki ülkenin Batı ile aralarındaki ilişkilerin bozulmasının arka planına ne kadar yaklaştığını gösterdi.

Sergei Lavrov’un iki günlük Çin ziyaretinin en önemli sonuçlarından biri, “Modern Koşullarda Küresel Yönetişimin Belirli Sorunları Üzerine” ortak bildirisinin imzalanması oldu. Bu, ideal dünya düzenini Moskova ve Pekin açısından tanımlayan bu tür ilk politika belgesidir. Kommersant’ın verdiği bilgiye göre Çin tarafı, Sergei Lavrov’un ziyareti için böyle bir açıklama yapmayı teklif etti. Belgeye ek ağırlık, basitçe kabul edilmemesi (çoğu zaman çeşitli ortak beyanlarda olduğu gibi), ancak iki bakan tarafından imzalanmış olması gerçeğiyle verilmektedir.

Neden böyle bir ifadeye ihtiyaç duyulduğu ilk paragrafta açıklanıyor. “Devam eden koronavirüs enfeksiyonu salgını, dünya düzenindeki değişiklikler için bir katalizör görevi gördü ve küresel yönetişim sisteminde daha fazla dengesizliğe neden oldu. Ekonomik gelişme süreçleri saldırı altındadır ve çok sayıda yeni zorluklar ve tehditler ortaya çıkmaktadır. Dünya yüksek türbülans ve hızlı değişim dönemine girdi ”diyor. Bu koşullarda, Rusya ve Çin, daha fazla açıklandığı üzere, uluslararası topluma “farklılıkları bir kenara bırakarak, karşılıklı anlayışı güçlendirmeye ve küresel güvenlik ve jeopolitik istikrar çıkarları doğrultusunda işbirliğini geliştirmeye ve daha adil, demokratik ve rasyonel çok kutuplu dünya düzeni. “

Açıklamada dört nokta var. İlk olan insan hakları konusunda . Belgede belirtildiği gibi devletler, politik ve sosyo-ekonomik alanlarda, kültür ve ekoloji alanlarında “onları” korumalı ve uygulamalıdır. ” Ama bunu “ulusal özelliklere uygun olarak” yapabilirler.

Açıklamanın ikinci paragrafı demokrasi hakkındadır . Belgede, “demokratik model için tek bir standart olmadığı” vurgulanmaktadır. “Kendi gelişme yollarını bağımsız olarak belirlemek için egemen devletlerin meşru haklarına saygı duymak gerekir. İki ülkenin bakanları, egemen devletlerin içişlerine “demokrasiyi destekleme” bahanesiyle müdahalenin kabul edilemez olduğu konusunda ısrar ediyorlar.

Üçüncü paragraf , uluslararası hukukun Batılı ülkeler tarafından teşvik edilen “kurallara dayalı dünya düzenine” göre önceliğine atıfta bulunmaktadır . Rusya, koydukları kuralların – ister tek taraflı yaptırımlar ister insani müdahaleler olsun – var olan uluslararası hukuku ve her şeyden önce BM Şartını ihlal ettiği için Batılı ülkeleri uzun süredir kınadı. Şimdi, bununla birlikte, daha önce sert açıklamalardan kaçınan Çin, bu pozisyonu aktif bir şekilde savunmaya hazır.

Son paragraf, çok taraflı işbirliğini teşvik etmeye adanmıştır . Rusya ve Çin, uluslararası toplumun “açıklık, eşitlik ve ideolojiden arındırma gibi ilkelere bağlı kalması gerektiğine” inanıyor.

Belgede, uluslararası ilişkileri yürütmenin ana aracı, dünyanın tüm ülkelerini birbirlerinden ayırmak yerine işbirliğinde ve çatışmada birleştirmeyi amaçlayan bir diyalog olmalıdır ”diyor.

Böyle bir bildirinin imzalanmasının yanı sıra Sergei Lavrov’un Guilin’e yaptığı genel ziyaret, Rusya ve Çin’in Batı ile her bir ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasının arka planına ne kadar yaklaştığını gösterdi. Geçen haftaki olaylar bu etkiyi büyük ölçüde artırdı. ABD Başkanı Joe Biden , Rus mevkidaşı Vladimir Putin’i “katil” olarak gördüğünü söylemesinden ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken , insan hakları ihlalleri nedeniyle Alaska’yı ziyaret eden üst düzey bir Çinli heyeti cezalandırdıktan sonra, Rus bakanın Çin ziyareti başarıya mahkum oldu.

Wang Yi, Sergei Lavrov’u “sevgili arkadaş” olarak nitelendirdi, Çin ve Rusya’nın uluslararası arenada “adaletin garantörü” olarak hareket etmesi konusunda ısrar etti ve “Çin-Rusya ilişkilerinin her türlü teste dayanacağına” dair güvence verdi.

Sergei Lavrov borçlu kalmadı. Wang Yi ile olan dostluğunun “Rusya ve Çin arasındaki güçlü, iyi komşuluk ilişkisini yansıttığını” söyledi, “Çin’in en güzel bölgelerinden birini” ziyaret etmeye davet için teşekkür etti ve tarafların “emin olmak için her şeyi yapacağına” dair güvence verdi. Rus-Çin ilişkilerinin güvenlik içinde olduğu ve düşman devletler tarafından tehdit edilmediği. “

İki bakan, bu en düşmanca devletlere karşı koymanın önemi hakkında çok konuştu. Çin tarafının önerisi üzerine, Pazartesi akşamı görüşmelerin ilk kısmı neredeyse tamamen bu konuya ayrılmıştı. Salı sabahı Sergey Lavrov ve Wang Yi tekrar bir araya gelip selamlaşarak ön kollarına dokunduklarında, kollarını öne doğru uzattılar, sanki orta parmaklarını göstereceklerdi. Kimin için açık.

İstişarelerin ardından düzenlediği basın toplantısında Kommersant, Sergei Lavrov’a Batı ile çatışmanın Rusya ile Çin’i yakınlaştırıp yakınlaştırmadığını sordu. Önce iki ülkenin dostluğunun üçüncüye karşı olmadığını söyledi. Ama sonra devam etti: “Batı cephesinde hiçbir değişikliğimiz olmadığı sürece (yani, her şey kötü – Kommersant ), bence Doğu’da her geçen yıl daha da zenginleşen çok yoğun bir gündemimiz var. “