RAMAZAN SOFRALARININ ŞIK VE ÖZEL TATLISI: GÜLLAÇ
Müslüman alemi için mübarek olan Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Birlik ve beraberliğin de simgesi olan Ramazan ayında, kurulacak sofralar için hazırlıklar başladı. Uzun süren açlık sonrası özenle hazırlanmış sofralarda buluşacak olanlar, Ramazan ayıyla özdeşleşmiş olan güllaca da büyük ilgi gösterecek. Geleneksel lezzetlerin günümüzdeki yegâne temsilcilerinden Hafız Mustafa 1864’ün Yönetim Kurulu Başkanı Avni Ongurlar, güllaç yapımıyla ilgili önemli detayları paylaştı.
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte öğün saatleri ve beslenme alışkanlıkları değişiklik gösterecek. Kutsal ayda ibadet eden vatandaşlar, iftar ve sahur sofralarında dengeli ve özenli beslenmeye dikkat edecek. Ramazan ayıyla özdeşlemiş güllaç ise sofralarda başköşede yer alacak.
Uzun süren açlıktan sonra hem göze hem mideye hitap edecek olan güllaç, geleneksel tarifinden uzaklaşmadan, özenle hazırlanmış olmalı. Bu konuda geleneksel tatlı lezzetlerimizi günümüzde tüketicileriyle buluşturan Hafız Mustafa 1864 markası, geleneksel reçeteleriyle her daim aynı lezzet ve kaliteyi sunuyor.
Baklava yufkasıyla güllaç yufkası karıştırılmamalı
Güllaç yufkasının çok ince ve hassas bir yapıda olduğunu dile getiren Avni Ongurlar, bu sebeple yufkayı sütle ıslatarak tepsiye dizmenin çok önemli bir detay olduğunu iletti. Baklava yufkasıyla güllaç yufkasının karıştırılmaması gerektiğini de söyleyen Ongurlar, ‘Ramazan denince akla ilk olarak güllaç geliyor. Bizler de bu önemli lezzeti yaparken çok özenli davranıyoruz. Kullanacağımız ham maddelerin en iyisini seçiyor ve bu konuda taviz vermiyoruz. En güzel kelebek cevizini alıyor ve şeker olarak da sadece pancar şekeri kullanıyoruz. Sütümüzü mandıradan temin ediyoruz ve yarı manda yarı inek sütünü karıştırarak güllacımızı yaparken kullanıyoruz. Daha sonra güllacımızı yaprak yaprak baklava misali ıslatıp tepsimize diziyoruz. Güllaç yufkasının çok ince bir şekilde açılması çok önemli bir detay. Baklava yufkasıyla karıştırılabiliyor ancak farkı şurada; baklava yufkası kendi öz hamuruyla açılıyor, güllaç yufkası ise nişastayla yapılıyor. Güllaç yufkası kuru olduğu için sütle yumuşatarak tepsiye dizmek gerekiyor. Dizme işlemine başladıktan sonra, orta kısma ceviz döşeyip üstüne tekrar yufkamızı diziyoruz. Tepsimizi bitirirken de sunum ve servis için üzerini güzel bir şekilde süslüyoruz.’ diye konuştu.
Güllaçta Hafız Mustafa farkını yaşatmak adına kullanılan her detaya önem verdiklerini ileten Ongurlar, ince detayları şu şekilde açıkladı, ‘Güllacımızın piyasada olanlara göre daha kaliteli ve farklı olma sebepleri ise sütümüzün mandıra sütü olması, pancar şekeri kullanıyor olmamız ve kaliteli ceviz kullanmamız. Kullanılan ürünlerde hiçbir katkı maddesi olmadığı için farklılığımız tam da burada ortaya çıkıyor. Kaliteli malzeme, ustalarımızın el becerisiyle buluşunca müşterimizin damak tadına her sene aynı lezzetle aynı şekilde hitap ediyoruz.’