Bakırköy Belediyesinde işçilerinin 25 Ekim’de başlattığı grevin 95. günü

İşçiler sendikanın grevin başından beri “Kırmızı çizgimiz” dediği atılan işçilerin geri alınması, sözleşmeli işçiler için iş güvencesi gibi maddelerin anlaşmada yer almadığını söyledi.

Belediye-İş’in örgütlü olduğu Bakırköy Belediyesinde işçilerinin 25 Ekim’de “sıfır zam” dayatmasına karşı başlattığı grevin 95. gününde sözlü olarak mutabakata varıldığı öğrenildi. 2020 yılı için yüzde 6, 2021 yılı için yüzde 8, 2022 için ise yüzde 11 üzerinde sözlü olarak anlaşma sağlandığı öğrenilirken işçiler ise sendikanın grevin başından beri “Kırmızı çizgimiz” dediği atılan işçilerin geri alınması, sözleşmeli işçiler için iş güvencesi ve sosyal haklarda iyileştirme yapılması gibi maddelerin anlaşmada yer almadığını ifade etti.

Bakırköy Belediyesinde çalışan 360 işçiden 290’ı uzatılan sözleşme süreçlerinin sonunda Bakırköy Belediyesi yönetimi tarafından yüzde sıfır zam teklif edilince 25 Ekim’de greve başladı. Bakırköy Belediyesi işçilerinin ve üyesi oldukları Türk-İş’e bağlı Belediye-İş’in talepleri; enflasyon oranında zam artı yüzde 5 refah payı, tiyatro biriminde çalışan işçilere iş güvencesi, sosyal hakların yapılacak zam oranında iyileştirilmesi ve geriye dönük hak edişlerin ödenmesiydi. Bu talepler karşısında başta yüzde sıfır zam teklif ederken Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun grevin ilerleyen günlerindeki teklifi ilk yıl için yüzde 5, ikinci yıl için yüzde 7, üçüncü yıl için ise yüzde 9 oldu. Günlerce bu teklifte direten belediye yönetimi kamuoyunu ise yanlış bilgilendirdi.

Grevin ikinci ayı geride bırakılırken gerek ekonomik nedenler gerek Belediye Başkanı Kerimoğlu’nun uzlaşmaz tutumundan dolayı grevin ilk günlerinde 290’ı bulan belediye önündeki işçi sayısı giderek azalmaya başladı. Haftanın bir günü ülkenin farklı şehirlerinden gelen yüzlerce Belediye-İş üyesi işçiyle yapılan açıklamalar zamanla yerini CHP teşkilatlarında yapılan eylemlere bıraktı. Bu eylemler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşme sonrası son buldu. Giderek azalan belediye önündeki işçi sayısının da etkisiyle Belediye-İş’in belediye yönetimiyle toplu sözleşme görüşmelerinde sözlü olarak ilk yıl için yüzde 6, ikinci yıl için yüzde 8, üçüncü yıl için ise yüzde 11’lik zamda mutabakata vardığı öğrenildi.

“ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANAMADIK”

İşçilerin büyük bir kısmı zam oranlarından rahatsız ancak sendikanın grevi bitirme kararını onaylayan da var tepki gösteren de. Grevin son bulması gerektiğini savunan işçiler ekonomik koşullarını ve eylemlere katılan işçi sayısının gün geçtikçe azaldığını ifade ediyor. Grevin devam etmesi gerektiğini söyleyen işçiler ise sendikanın kırmızı çizgi olarak ortaya koyduğu taleplerin hiçbirinin karşılanmadığını vurgulayıp “Bu sözleşme için neden 95 gün bekledik” diye soruyor. 95 gündür grev çadırında bekleyişini sürdüren bir belediye işçisi, “Belediye Başkanı istenen rakamları kabul etmiyor, atılan işçileri geri almıyor, enflasyon oranında zam yapmıyor, yani hiçbir talebimiz kabul edilmiyor. Sendika ise sözleşmeyi imzalama dememize rağmen masaya oturuyor” dedi. Resmi enflasyon oranında zam istediklerini söyleyen işçi, “Kemal Kılıçdaroğlu gerçek enflasyonun yüzde 80 olduğunu söylüyor ancak kendi belediyesindeki işçiye yüzde 6 zam dayatılıyor. 95 gün bekledik 1 ay daha beklerdik. Taşeronda çalışan işçileri greve dahil edemediler, üretimden gelen gücümüzü kullanamadık, belediye greve çıktığımızı hissetmedi” diye konuştu.

“ARKADAŞLARIMIZIN GERİ ALINMASINI İSTİYORUZ”

Bu anlaşmayla greve çıkma sebepleri olan koşulların işçilere onaylatıldığını söyleyen bir başka belediye işçisi, “Sendika işçilerin bir kısmını ne yaparsak yapalım belediye başkanı vermiyor fikrine ikna etti, sendikayla hareket eden işçiler bizi baskı altına almaya başladı. İşçiyi böldüler. Grev alanına sandık getirdiler. Hiçbir süreçte bizi sürece dahil etmeyen sendika grevi bitirmek için oylama yapmak istiyordu, kabul etmedik. Sendikacılara greve çıkma sebebimiz olan koşulları şimdi neden bize onaylatmak istiyorsunuz diye sorduk” dedi.

Grevin biteceğinin günler öncesinden belli olduğunu söyleyen bir başka işçi de “İşten atılan arkadaşlarımız işe başlamalı, yapılacak sözleşmeye de iş güvencesi ile ilgili madde eklenmeliydi. Biz bu grevin öznesi olan işçiler olarak hiçbir eyleme kendimiz karar vermedik. CHP İl binasına gidelim taleplerimiz karşılana kadar işgal edelim dedik, yanıtsız kaldı. Biz iş güvencesi ve atılan arkadaşlarımızın işe alınmasını istiyoruz, bunun da sözleşmede bir madde halinde yer alması için mücadele ettik. Resmi enflasyon rakamlarının altında anlaştılar. 3 yıl boyunca sosyal haklarda hiçbir iyileştirme olmayacağını öğrendik. Nereden tutsak elimizde kalacak bir sözleşme. İşçiler iradesi dışında hareket eden sendikanın gerçek yüzünü görmüş oldu” dedi.

“HERKESİN MUTLU OLMASI BEKLENEMEZ”

İşçilerin yüzde 85’inin grevin bitirilmesini istediğini söyleyen Belediye İş 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Doğan “Ben de işçilerin burada yüzde 50, yüzde 60 zam almasını isterim, ancak mümkün olmadı. Burada beraber yürüdük, ben işçileri buraya getirmek için zorlayamam. Biz burada görünür olarak kamuoyu oluşturmaya çalıştık. Bir hesaplama yaptık tiyatro çalışanları için en düşük ücret 7 bin bin lira, kadrolu işçiler için ise 9 bin lira civarında bir ücret ortaya çıkıyor” dedi. Bakırköy grevinin gerçekliği olarak Kerimoğlu’nun ‘Siz burada 1 lira da fazla alırsanız maaşı ödeyemeyeceğiz, yine eylem yapacaksınız’ söylemlerini işaret eden Doğan, “Elbette bizim de sendika olarak politikamız var, işten atılan arkadaşlarımız ve iş güvencesi için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. İş güvencesi bizim için ön planda, elbette yapılan sözleşmeden herkesin mutlu olması beklenemez” dedi.