Savcılık ‘Başkan’ kod adlı Jandarma subayını arıyor
Kim bu üst düzey jandarma komutanı? Savcılık ‘Başkan’ kod adlı subayı arıyor!…
İRAN rejim muhaliflerini Türkiye’den İran’a kaçıran şebeke üyelerinden Morteza Sultan Sanjari’nin ifadesinde üst düzey bir jandarma subayına sır dolu bir ziyaret yaptığı ortaya çıktı. Sanjari, Yalova’da görevli ‘Başkan’ lakaplı üst düzey jandarma subayının İstanbul’daki villasında kendilerine, “100 bin doları atarsanız bu işi çözebiliriz” dediğini öne sürdü. Savcılık o ‘Başkan’ı arıyor…
MİT’in ağına takılan İranlı casusluk şebekesiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 77 sayfalık iddianameye, İranlı muhalifleri Türkiye’den İran’a kaçıran casusluk şebekesinin üyelerinden Morteza Soltan Sanjari’nin verdiği ifade damga vurdu. Aynı soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Davut Yılmaz tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
İddianameye göre, İran’a kaçırılması planlanan eski eski İran Deniz Kuvvetleri Subayı Mohammed Rezaei için hem HSK tarafından açığa alınan savcı Davut Yılmaz hem de By Sağlam Savunma şirketinin sahibi İhsan Sağlam’ın ekibiyle anlaşıldı.
Sanjari verdiği ifadede, üçüncü bir planlarının daha olduğunu öne sürdü. Rezaei’nin kaçırılması için Yalova’da Jandarma’da görevli olduğunu bildiği üst düzey bir subayla görüştüklerini iddia etti.
Yarın benim villama gelin konuşalım
Sanjari ifadesinde, İran istihbaratının Türkiye’deki finans işlemlerini gerçekleştiren emekli asker Hüdaiverdi Çıtak isimli şüphelinin bu görüşmede kilit rol oynadığını söyledi.
Şebekenin üyelerinden Tuncay Buyurgan ve Hüdaiverdi Çıtak ile jandarmada görevli üst düzey subaya ait İstanbul’daki villasına gittiklerini aktaran Sanjari, bu kişinin Hüdaiverdi’ye villasının konumunu atarak ‘Yarın benim villama gelin ve orada bu işi konuşalım’ dediğini öne sürdü.
100 bin doları atarsanız bu işi çözebiliriz
Villaya gittiklerini ve üst düzey subayla görüştüklerini aktaran Sanjari, bu kişinin ‘Yüz bin doları atarsanız bu işi çözebiliriz’ dediğini, Hüdaiverdi’nin ise bu kişiye ‘Başkanım’ olarak hitap ettiğini belirten Sanjari, “Bu işten çok para isteyince bu iş gerçekleşmedi. Villadan ayrıldık” ifadelerini kullandı.
Savcılık ‘Başkan’ lakaplı üst düzey jandarmanın peşinde
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sanjari’nin bu ifadesi üzerine İranlı muhalif Mohammed Rezaei’yi 100 bin dolar karşılığında kaçırabileceğini teklif eden ‘Başkan’ lakaplı üst düzey jandarma subayının peşine düştü.
Bu kişinin kimliğinin ortaya çıkarılması için Sanjari’nin iddia ettiği söz konusu görüşmede oldukları söylenen Hüdaverdi Çıtak, Tuncay Buyurgan’ın hts analizlerini mercek altına aldı.
İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görev yapan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Davut Yılmaz, aynı soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. Yılmaz’ın İran’lı muhaliflerin gizli tutulan adreslerini UYAP’tan bularak patates hatlarla casusları yönlendirdiği ortaya çıkmıştı.
Tezgahlarını MİT bozmuştu! Casusların kaçırmak istediği subay konuştu
By Sağlam Savunma şirketinin sahibi iş adamı İhsan Sağlam’ın liderlik yaptığı İranlı casusluk şebekesinin kaçırmaya çalıştığı eski İran Deniz Kuvvetleri Subayı Mohammad Rezai’ye nasıl yaklaştığı ortaya çıktı. Sağlam, kuzeni Hakan Sağlam’ı Rezai’nin Yalova’da çalıştığı restoranda bulaşıkçı olarak işe soktu. “Seni Kanada’ya götürebilirim” teklifini reddeden Rezai’yi elektroşok cihazıyla tehdit edip kaçırmaya çalıştıkları tespit edildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ağına takılan İranlı casusluk şebekesiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 77 sayfalık iddianameyle birlikte casusluk şebekesinin muhaliflere nasıl yaklaştığı ortaya çıktı. Casusluk şebekesinin kaçırmaya çalıştığı ancak başarısız olduğu eski İran Deniz Kuvvetleri Subayı Mohammed Rezaei’ye de tıpkı İran’a kaçırdıkları eski Albay Mashali Firouze’de uyguladıkları ‘arkadaş olma’ taktiğiyle yaklaştıkları saptandı. Açığa alınan savcı Davut Yılmaz, UYAP’a girerek ulaştığı adres bilgilerini By Sağlam Savunma şirketi sahibi İhsan Sağlam’ın ekibiyle paylaştı.
KUZEN SAĞLAM RESTORAN’DA BULAŞIKÇILIK YAPMIŞ
Rezaei’nin Yalova’da bir restoranda çalıştığını tespit edilince, İhsan Sağlam’ın kuzeni Hakan Sağlam, aynı restoranda bulunan ‘Usta Aranıyor’ ilanı üzerine restorana başvurup işe başladı. Amacı ise restoranda çalışan Rezaei’nin güvenini kazanmak ve bilgi temin etmekti. Hakan Sağlam, Rezaei’ye ‘Senin gemi kaptanı subay olduğunu biliyorum. Kaçak olarak Kanada’ya götürebilirim’ teklifinde bulundu. Ancak Rezaei bu teklifle ilgilenmeyince ikinci aşamaya geçildi.
SARHOŞ TAKLİDİYLE YANINA YAKLAŞTI
İhsan Sağlam bu kez hedefe kendisi yaklaştı. Evine yürüyen Rezaei’nin yanına yaklaşarak sarhoş taklidi yaptı ve kendisini ‘Angel’ olarak tanıttı. Yurt dışına çıkarmayı teklif ettiği Rezaei, Sağlam’ı tersledi ancak Sağlam ve ekibi işyerine giderek tekliflerini yineledi.
En sonunda ise Sağlam ve ekibi tarafından evine giderken yolu kesilen Rezaei, elektroşok cihazıyla tehdit edip araca bindirildi. Araç içerisinde kendisine tekrar yurt dışına çıkarılmasına yardımcı olunabileceği teklifini reddeden Rezaei, çareyi ertesi gün Yalova emniyetine gitmekte buldu. Sağlam ve ekibinden şikayetçi oldu.
“İSTERSEK SENİ BAYILTABİLİRİZ AMA BİZ SENİN DOSTUNUZ”
Rezai kaçırılmaya çalıştığı anları ifadesinde, ” Beni zorla araca bindirmeye çalıştılar. Araçlarıyla önümü kestiler. ‘Hayatın tehlikede, beyaz renkli bir minibüs seni kaçıracak. Seni İran istihbaratından kurtarabiliriz’ dediler. Direnince elektroşok cihazını gösterip, ‘İstersek seni bayıltabiliriz. Kaçırabiliriz. Ama biz senin dostunuz. Seni korumak istiyoruz’ dediler” şeklinde anlattı.
İRAN İSTİHBARATI HANGİ TAKTİĞİ İZLEDİ
İran istihbaratının Türkiye’de gerçekleştirdiği eylemlerde izlediği yol haritası da iddianamede kendisine yer buldu. İddianameye göre, İranlı rejim muhalifleri Türkiye’ye sığınarak fiili ve hukuki koruma talebinde bulundu. İltica talebinde de bulunan muhalifler Türkiye tarafından uluslararası mevzuat dahilinde koruma altına alındı.
‘MAKUL REDDEDİLEBİLİRLİK’ İLKESİYLE HAREKET ETTİLER
Ancak İran istihbaratı ise sığınmacıları takip ederek, Türkiye’nin bu kişilere sağladığı koruma kalkanını delmeye yönelik eylemlerde bulundu. Yurt dışı operasyonlarında ‘makul reddedilebilirlik’ ilkesi doğrultusunda hareket eden İran istihbaratı yurtdışındaki muhalif kaçırma operasyonlarında, İran’la bağlantısını inkar edebilecek yerel şahısları veya kriminal grupları kullanma yoluna gitti.
16 ŞÜPHELİYE DAVA AÇILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianameyle 16 şüphelinin, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “Cebir tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından cezalandırılmaları istendi. Davut Yılmaz için 23 yıldan 42 yıla kadar, İhsan Sağlam için de 24 yıldan 52 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. 14 şüpheli için de değişik oranlarda hapis cezası istenirken, iddianame gönderildiği İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.