İnternet haber siteleri süreli yayınlara dahil ediliyor.
Teklif Meclis’e sunuldu! İnternet haber siteleri için yeni düzenleme
Dezenformasyonla mücadeleye ilişkin düzenlemeleri de içeren yasa teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Dezenformasyonla mücadeleye ilişkin düzenlemeleri de içeren yasa teklifi AK Parti ve MHP’nin ortak imzası ile Meclis’e sunuldu.
Teklifle; internet haber siteleri süreli yayınlara dahil ediliyor. İnternet haber siteleri de ilanlardan faydalanabilecek.
Dezenformasyonla mücadele amacıyla hazırlanan, 40 maddelik yasa teklifi AK Parti ve MHP’li milletvekillerin ortak imzası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu.
AK Parti ve MHP’li milletvekillerin imzası ile TBMM Başkanlığı’na sunulan 40 maddelik yasa teklifi; ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair’ değişiklik öngörüyor. Dezenformasyonla mücadeleyi amaçlayan yasa teklifi ile; sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncedeki kişilere, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturmayı ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Teklifle; İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda da değişiklik yapılıyor. Bu kapsamda; uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacıyla içeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi kararlarının uygulama mercii noktasındaki tereddütlerin ortadan kaldırılması ve Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin görev ve yetki alanı belirleniyor. Çocukların, gençlerin ve ailenin internetin yasa dışı içerikleri hakkında bilinçlendirilmesi ve güvenli kullanımı konusunda bilgilendirilmesi için Birliğe ilave görevler veriliyor. Kişilik haklarının korunmasına yönelik olarak Birliğe yapılan müracaatlara ilişkin yapılacak itirazlarda takip edilecek yargısal denetim usulü hususunda düzenleme yapılıyor.
İnternet ortamında işlenen suça konu yayınların içerik veya yer sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan sorunlar nedeniyle içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı verilebilecek katalog suçlarda, yurt içi-yurt dışı ayrımı kaldırılıyor. Kanunla düzenlenen sosyal ağ sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluklarına yönelik; muhataplık ilişkisinin güçlendirilmesi, raporlama yükümlülüğünün kapsamının genişletilmesi, çocuklara yönelik uygulamalar konusunda ayrıştırılmış hizmet sunumunun sağlanması, yargı mercilerinin bilgi taleplerine süresinde ve doğrudan cevap verilmesi, kullanıcı haklarının korunması, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlarda kriz planı oluşturarak etkin önlemler alınması gibi hususlarda Avrupa Birliği’ndeki regülasyonlara ilişkin gelişmeler de göz önünde bulundurularak ilave düzenlemeler yapılıyor.
BİR YILDAN ÜÇ YILA KADAR HAPİS CEZASI
Teklifle; sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak suç olarak düzenleniyor. Endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
BTK’YA YETKİ VERİLİYOR
Ayrıca, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu‘nda öngörülen değişikliklerle; şebekeler üstü (Over The Top (OTT) – İnternet Tabanlı) hizmetler teklifle tanımlanıyor. Türkiye’deki herhangi bir mevzuata tabi tutulmadan sunulan bu hizmetler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yetkilendirilen ve benzer hizmeti sunan işletmeciler açısından haksız rekabet oluşturduğu için BTK’ya bu hizmetlere ilişkin gerekli düzenlemeleri yapma ve ilgili tedbirleri alma hususunda yetki veriliyor. Böylelikle, BTK tarafından yetkilendirilen işletmecilerin, ilgili mevzuat çerçevesinde kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini teminen tüketici hakları, kişisel verilerin korunması, hizmet kalitesi, raporlama, mali yükümlülükler gibi bazı yükümlülüklere tabi tutulması amaçlanıyor.
‘FAİLDE ÖZEL KAST, GERÇEĞE AYKIRI BİLGİDE ÖZEL NİTELİK VE EYLEMDE ELVERİŞLİLİK ARANACAK’
Değişiklik Teklifiyle, yalan haberin vardığı nokta ve etkileri dikkate alınarak dezenformasyonla mücadele kapsamında bir taraftan idari tedbirler güçlendirilirken diğer taraftan 5237 sayılı Kanunun ‘Kamu Barışına Karşı Suçlar’ bölümünde ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ başlığıyla müstakil bir suç ihdas ediliyor. Bu doğrultuda, sırf halk arasında endişe, panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilginin, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayılması suç olarak düzenleniyor. Böylelikle failde özel kast, gerçeğe aykırı bilgide özel nitelik ve eylemde elverişlilik aranacak. Teklifle; internet haber sitelerinde cevap ve düzeltme hakları açık bir şekilde teminat altına alınıyor ve içeriğin yayından çıkarılması ile erişimin engellenmesi durumlarında da düzeltme ve cevap metninin bir hafta süre ile yayınlanmaya devam edileceği belirleniyor.
BASIN KARTLARINA DÜZENLEME
Teklifle; yargı kararları doğrultusunda basın kartının basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkilendirilmesi sebebiyle basın kartının kimlere verileceği kanunla yeniden düzenleniyor. Bu çerçevede; yargı kararları doğrultusunda basın kartının, basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkilendirilmesi sebebiyle basın kartı verilecek kişilerde aranacak şartların kanunla düzenlenmesi öngörülüyor.
Yabancı medya mensuplarının basın kartını hangi şartlarda alacağı düzenlenerek, basın kartı alım işlemlerinde karşılıklılık esasının da gözetileceği hüküm altına alınıyor. Basın kartı başvurularını değerlendirecek Komisyonun kimlerden teşekkül edeceği, üye sayısı, görev süresi ile Komisyonun başvuru sahibinin niteliklerini, mesleki çalışmalarını, eserlerini, ödüllerini değerlendirerek basın kartı taşıyıp taşımayacağını takdir edecek.
BASIN KARTI İLKELERİNE UYMAYANLARIN KARTI İPTAL EDİLECEK
Basın kartı sahibinin, sahip olması gereken nitelikleri kaybettiğinin anlaşılması halinde bu durumda Komisyon değerlendirmesine gerek kalmadığından basın kartının Başkanlıkça iptal edilmesi öngörülüyor. Basın kartı sahibinin, basın ahlak esaslarına aykırı faaliyet ve davranışlarda bulunması halinde basın kartlarının Komisyon kararıyla iptal edilmesi düzenleniyor.
ADİL SİCİL KAYDI ÖNEMLİ OLACAK
Basın kartı sahibinin, gerekli nitelikleri kaybettiğinin anlaşılması neticesinde basın kartının iptal edilmesi halinde iptal tarihinden itibaren bir yıl; basın ahlak esaslarına aykırı faaliyet ve davranışlarda bulunması neticesinde iptal edilmesi halinde ise beş yıl süre boyunca yeniden basın kartı düzenlenemeyeceği hüküm altına alınıyor. Adli sicil kaydında basın kartı verilmesine engel bir suçtan mahkumiyeti bulunan kişilere bu mahkumiyetler adli sicil kaydından silinmedikçe veya yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmedikçe basın kartı düzenlenmeyecek. Basın kartlarının şekli, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, kontenjanlar, Komisyon üyelerinin belirlenmesi, çalışma ve karar alma usulleri, başvuru türleri ile başvuruda istenilecek belgeler Başkanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek. Basın kartı sahiplerinin kazanılmış haklarını korumak amacıyla düzenleme yapılıyor.
İNTERNET HABER SİTELERİ SÜRELİ YAYIN KAPSAMINA ALINIYOR
Değişiklik Teklifiyle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınıyor. Böylelikle, internet haber siteleri de ilanlardan yararlanabilecek.
Süreli Yayın Nedir
Süreli yayınlar kavramının Türkçe ve bazı yabancı yayınlardaki tanımlarında iki ayrı yaklaşım vardır: Birinci yaklaşım, süreli yayın kavramının kapsamını dergiden gazeteye, yıllıktan takvime kadar birçok yayınları kapsar. Bu yayınlar, ne zaman sona ereceǧi belli olmayan, bir sayı ya da tarih içeren yayınlardır. Ikinci yaklaşım ise, süreli yayın kavramını düzenli ve yılda en az iki kez yayınlanan kaynaklarla sınırlamaktadır.
Görüldüǧü gibi, süreli yayın kavramıyla ilgili tanımlar çeşitlilik göstermektedir. Özellikle Ingilizce’de süreli yayın kavramını karşılayan iki ayrı terimin “serial” ve “periodical” Türkçe’de tek kavramla karşılanmaya çalışılması sonucu bir kavram karmaşası yaşanmaktadır. Türkçe’de kullanılan süreli yayın kavramı, dergi, gazete, periyodik, sürekli yayın, seri yayınlar, süreǧen yayın vb. çok deǧişik kavramlarla karşılanmaktadır.
Süreli Yayın Kavramı
Ilk önceleri 1953 yılında “serial” kavramı için “seri eserler” ve “periodical” kavramını karşılamak üzere “periyodik”1 sözcüǧü önerilmiştir. Daha sonra 1959 yılında bir sözlükte “dergi” (journal–serials–continuations–works in progress) kavramı, “süreli yayınlar, devam eden ve tamamlanmamış eserler”2 olarak tanımlanmıştır. Bu sözlükte “magazin, periodical, journal” kavramlarının karşılıǧı olarak da “dergi, gazete” kavramlarının kullanıldıǧını görmekteyiz.
1973 yılında Alpay, süreli yayını “sürekli olarak yayınlanacaǧı öngörülen, sayı ve zaman bakımından ne kadar süreceǧi belli olmayan, belirli, belirsiz sürelerle yayınlanan dergi, yıllık, almanak, tutanak, rapor, takvim vb. yayınların genel adı”3 olarak tanımlar.
1974’de Yurdadoǧ, “periyodik” (periodical) kavramını kullanmıştır. Süreli yayını “belirli aralıklarla çıkan, tanımlanma sorunu bulunmayan ve her sayısı birden çok yazarın yazılarından oluşan bir yayın türü”4 biçiminde tanımlamıştır. Ayrıca periyodik, “belli bir ad altında genellikle düzenli yayınlanan ve belli bir sayı ile devam eden yayınlar”5dır. Başlıca örnekleri gazeteler, raporlar, kuruluşların yıllıkları, dergiler vb. yayınlardır. 1964 yılında Paris’de yapılan Unesco’nun Genel Konferansı (Conference of Unesco)’nda periyodiklerle ilgili bir açıklamada “Periyodik, belli bir başlık altında, bir sayıdan ibaret, seri halinde devam eden, düzenli veya düzensiz olarak yayınlanan, gelecekte de devam edeceǧi varsayılan ve her bir sayısı tarih veya bir numara alan yayındır”6 denilmektedir. Türk Dil Kurumu’nun “Türkçe Sözlük”’ünde ise periyodik, “belli aralıklarla tekrarlanan, süreli”7 yayındır.
1973 yılında Alpay, süreli yayını “sürekli olarak yayınlanacaǧı öngörülen, sayı ve zaman bakımından ne kadar süreceǧi belli olmayan, belirli, belirsiz sürelerle yayınlanan dergi, yıllık, almanak, tutanak, rapor, takvim vb. yayınların genel adı”3 olarak tanımlar.
ALA (American Library Association)’nın web sayfasında ve Glossary’de seri yayın; “ard arda gelecek bölümler halinde genellikle sayı ve cilt numarası alan, tarihi ya da her ikisini de kapsayarak devam ettirilmesi amaçlanan basılı veya basılı olmayan bir ortamdaki yayın”9 olarak tanımlanır.
Andrew D. Osborn’a göre seri eserin süreli yayından ayrılan önemli bir özelliǧi, bir ad ve numara almasıdır. Serialwerk, seri halinde yayımlanan, her bir cildi baǧımsız olan ve bir seri numarası alan yayım dizisi10 olarak tanımlanır.
Süreli yayınların bir türü olan dergiler, kısa, çarpıcı ve basit adları (Choice, Brain, Life g.) olan ve bu adlarda “journal” (dergi), “bulletin” (bülten), “archiv” (arşiv), “annals” (yıllık), “acta”, “review”, “zeitschrift” gibi nitelemeler taşırlar; kurumlar tarafından çıkarıldıklarında, kurum adlarıyla da belirtilebilirler. Bazen dergi adlarında, kurum adlarının kısaltmaları da benimsenebilir (Journal of American Medical Association adı yerine JAMA; Journal of Clinical Orthodontics adı yerine JCO g.). Genellikle numara olarak, Arap[HINT] rakamlarıyla numaralandırılan seri yayınların bu özelliǧi, süreli yayınları da kapsayan bir özellik göstermektedir.
Bir başka kaynaǧa göre süreli yayın (serial), “belli bir alanda, belli bir okur kitlesine çeşitli yazarların makalelerini sunan periyodik bir yayındır. Günümüze en yakın tanımlamalardan biri süreli yayının, basılı ya da basılı olmayan (CD-ROM, elektronik yayıncılık vb.) formda, birbirini izleyen ve genellikle nümerik ya da kronolojik sayılar halinde yayımlanan, sürekli yayımlanması amaçlanan yayın olduǧu biçimindedir.
Harrods’ın kütüphanecilik terimleri sözlüǧünde “süreli yayın” kavramını farklı biçimlerde tanımlamıştır. Ilk tanıma göre, “genellikle düzenli ve belli bir kurala göre belli bölümler halinde numaralanan, tamamlanma amacını taşımayan yayınlardır.” Ikinci tanıma göre süreli yayın, “bir kitabın bir bölümünden ibaret veya ortak bir başlık altında art arda ciltler halinde yayınlanan, belirsiz ve devam etme amacını taşıyan yayınlardır.” Üçüncü tanıma göre süreli yayın, “basılı veya basılı olmayan formda sırayla bölümler halinde yayınlanan, devam etme amacını taşıyan, genellikle ISSN (Uluslararası Standart Süreli Yayın Numarası: International Standard Serial Number) numarasını sayısal veya tarih sırasına göre alan yayınlardır”14. Bu tanımlardan üçüncüsünde diǧerlerinden farklı olarak, süreli yayınların ilk kez basılı olmayan formlarından söz edilmiş yani elektronik biçimlerine yönelik bir açıklamada bulunulmuştur.
“Süreli yayınlar” kavramı da, bazı periyodikleri, öz dergilerini (abstract journals), bibliyografyaları, bültenleri, dergileri, gazeteleri, dizinleri (index), yıllıkları kapsar. Süreli yayınlar, serilerle (seri halinde, arka arkaya çıkan ve her sayısı başlı başına bir kitap niteliǧi taşıyan yayınlar) karıştırılmamalıdır. Amerika’da “süreli yayın” kavramının karşılıǧı olarak “serial” kavramı kullanılmaktadır. “Serial” kavramı, “bir periyodik yayın ve düzenli veya düzensiz yayınlar”15 anlamına gelmektedir. Ancak bu kavram yerine “periodical” karşılıǧı olarak kullanılan “süreli yayınları” seri yayınları da içerecek biçimde kullanma eǧilimi daha yaygındır.
Reitz’e göre “süreli yayının (serial)” tanımı, “belli bir başlık altında sayıları birbirini takip ederek, her sayı numaralanan, düzenli veya düzensiz yayınlanan bir yayın”16 türü şeklindedir. ISO 3297 (Uluslararası Standart Örgütü)’e göre süreli yayın tanımışöyle yapılmıştır: “bölümler halinde sayı alabilen, genellikle sayısal ve tarihsel ifadelerle yayınlanan ve devam ettirilmesi amaçlanan yayın”.17 Anglo American Kataloglama Kuralları 2 (AACR2 2002)’de süreli yayınlar devam eden kaynaklar olarak sınıflandırılmıştır.1
Baysal süreli yayınları, “düzenli ya da düzensiz aralıklarla, ortak bir ad altında, kesintisiz olarak tek bir konuyu vermeyen, sürekli olarak çıkan, kural olarak tamamlanma amacı gütmeden planlanan, genellikle aynı dış biçimi koruyarak sürüp giden yayınlar”19 olarak tanımlamıştır. Süreli yayınların en basit tanımı ise şöyledir: “Düzenli veya düzensiz aralıklarla ve birbirini izleyen kısımlarla yayınlanan her yayın bir süreli yayındır ve kural olarak uzun bir süre devam edeceǧi var sayılmıştır”
Bir başka kaynaǧa göre süreli yayın, “belirli bir ad altında, yılda en az 1 defa olmak üzere belirli aralıklarla sonsuza dek yayınlanacaǧı varsayılan, birden çok yazarın genel veya özel konulardaki yazıları içeren”21 yayın türüdür. Reitz’e göre süreli yayın (periodical), “ayırt edici özel bir başlıǧı olan, makaleler, derlemeler, kısa öyküler, karışık şiirler ve diǧer yazı çalışmalarını içeren, genellikle düzenli olarak yayınlanan”22 bir kaynaktır. Süreli yayınlar, sayı ve cilt numarası alırlar; içeriǧini editör ve hakem kurulu tarafından denetlenir.
Bloomberg’e göre dergi (periodical); “Her sayısı aynı adı fakat farklı numarayı taşıyan, birbirini izleyen kısımlar halinde çıkan bir yayındır. Dergilerin çoǧu düzenli aralıklarla ve kaǧıt kapakla çıkarlar.”26
“Dergi” kavramı bazı kaynaklarda “gazete” anlamında kullanılmaktadır. Derginin en önemli özelliǧi “güncel bilgiyi aktarması, sürekli yayınlanıyor olması” itibariyle kavram olarak bazen gazete anlamında kullanıldıǧı görülmüştür. Bir kaynaǧa göre dergi (daily newspaper, journal), “her gün yayınlanan bir gazete, gündelik gazete”27 olarak tanımlanmıştır. Yine bir başka kaynakta derginin kelime anlamı “bir gazete veya bir periyodiktir”.28 Aynı zamanda dergi, “özellikle bir enstitü veya bir kuruluş tarafından yayınlanan periyodik yayınlardır”.29
Reitz’e göre dergi, “özel bir konuya veya bilimsel bir çalışmaya ait orijinal bir araştırma, ya da bilimsel çalışmaların özelliklerini, sonuçlarını yansıtan makaleleri içeren bir süreli yayın”30 türüdür (Örneǧin: Journal of Clinical Epidemiology). Türk Dil Kurumu’nun “Türkçe Sözlük”’ünde ise dergi, “mecmua” anlamında kullanılmışsa da, “siyaset, edebiyat, teknik vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın”31 olarak tanımlanmıştır.