Siber Güvenlik
Dijital ortama taşınan her sistem yeni ve ciddi güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir.
Geçmişte daha sade yöntemler, basit amaçlar ve belirli yetkinlikte kişiler tarafından gerçekleştirilen siber saldırılar, artık devletler düzeyinde, otomatize edilmiş, daha sık, karmaşık, yıkıcı ve hedef odaklı olmaya başlamıştır.
Siber saldırı planlayan unsurların büyük veri destekli yapay zekâ algoritmalarıyla, teknolojiyi daha zeki ve etkili saldırılar için kullanması siber güvenliğin önemini daha da artırmıştır.
Boyut ve karakter değiştiren siber tehditler artık siber savaşa dönüşerek, kritik hizmet veren altyapı ve sistemleri birer siber hedef haline getirmiştir. Bu durum ülkelerin tıpkı sınırları gibi verilerini ve dijital altyapılarını da korumasını zorunlu kılmaktadır.
Bu doğrultuda, siber güvenlik, kara, deniz, hava ve uzaydan sonra beşinci harekât alanı olarak ülkeler için ulusal güvenliğin ayrılmaz ve en önemli bileşeni durumundadır.
Haberleşme sistem ve altyapıları, akıllı şebekeler, elektrik, su, doğal gaz, ulaşım sistemleri, barajlar, e-ticaret, bankacılık sistemleri ve Dijital Türkiye uygulamaları gibi altyapı, sistem ve hizmetlerin kısmen ya da tamamen devre dışı bırakılması, toplumsal düzeni bozma ve ülke güvenliğini tehlikeye sokma potansiyeli taşımaktadır.
Bu sebeple kritik altyapıların korunmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu altyapıların olası siber saldırılara karşı korunması ve bu saldırılardan doğacak olan zararın ve risklerin en aza indirilmesi temel amaçlarımızdan biridir.
Yenilikçi dijital teknolojilerin gücü ile yeni nesil akıllı saldırılara karşı daha akıllı ve caydırıcı yöntemler geliştirilmesi konusunda çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Siber güvenliği yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmanın, sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmeye eşdeğer olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Siber güvenlikte caydırıcı olmanın yolu, bu alanda doğru strateji ve politikaları uygulayarak, mevcut teknolojilere eşdeğer milli ürün ve çözümler geliştirmek, her kademede siber güvenlik uzmanı sayısını artırmak ve yeni analiz yöntemleriyle zafiyet alanlarını erken tespit etmekten geçmektedir. Teknolojik risklerle mücadelenin yanı sıra, güvenliğin insan boyutuna yönelik eğitim ve farkındalık faaliyetlerini artırmak ise en kritik unsurdur.
Dijital Dönüşüm Ofisi olarak, üniversite, sanayi, özel sektör ve STK işbirliği içerisinde bu alanda geliştirilmesini desteklediğimiz yerli ve milli teknolojilerin başta kamu olacak şekilde tüm sektörlerde yaygınlaştırılması çalışmalarını yürütmekteyiz. Tüm bu paydaşların işbirliği içinde siber uzaydaki riskleri yetkin bir biçimde yönettikleri, siber güvenlik alanında uluslararası rekabet gücüne sahip bir ekosistem oluşturmak için çalışmaktayız.