İsrail’in hukuk tanımaz zulmü: Beyaz fosfor
İsrail Gazze’ye saldırırken acımasızlıkta sınır tanımıyor. Abluka altındaki kente düzenlenen saldırılarda kullanılan beyaz fosfor bombası bunun son örneği… Bu bomba oksijenle tutuşuyor, solunduğunda ciğerlere inip yanmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde dünya basınına yansıyan görüntüler, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde, nüfusun yoğun olduğu Kerame bölgesine düzenlenen saldırılarda beyaz fosfor bombası kullanıldığını gözler önüne serdi.
Konuyla ilgili Uluslararası Af Örgütü de yaptığı açıklamada İsrail’in Gazze’de, beyaz fosforlu top mermileri kullandığını belgeleyen ikna edici kanıtlar topladığını belirtti.
Gelin, ‘1980 Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ kapsamında yasaklı silahlar arasında yer alan fosfor bombasına ve insan üzerindeki etkilerine yakından bakalım.
Oksijenle tutuşuyor, asit damlacıkları oluşturuyor
İsrail’in yerleşim yerlerinde kullanıldığı görülen beyaz fosfor, oksijenle girdiği tepkime ve asit damlacıklarına yol açmasıyla biliniyor. Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Müge Andaç, insanlar üzerinde ölümcül etkilere sahip beyaz fosfor bombasını şu ifadelerle anlatıyor:
Beyaz fosfor bombaları bir bölgeyi işaretlemek için veya bir sis bulut oluşturması nedeniyle gizleme amaçlı da kullanılıyor. Tabii ki organizmaların olduğu, insanların yoğun olduğu bir yerde atıldığı zaman yüksek konsantrasyonlarda atmosfere yayılıyor. Bu sis bulutu atmosferdeki oksijenle yanma sonucu oluşuyor. Bununla da kalmıyor. Bu yanma sonucunda da atmosferdeki neme karışıyor. Atmosferdeki nemle de birleşerek fosforik asit adını verdiğimiz asidi oluşturuyor. Bu asit insan sağlığı için çok zararlı.
Ölümcül etkilere sahip
Beyaz fosfor bombasının insan sağlığı üzerinde yarattığı tehdidin önemli sebeplerinden biri maddenin yanma eylemi için sadece oksijene ihtiyaç duyması. Oksijenle temas sürdükçe madde yanmaya devam ediyor. Andaç, solunum yoluyla ya da deri temasıyla insanı etkileyebilen beyaz fosforun verdiği zararla ilgili şunları söyledi:
Solunum yoluyla maruz kaldığınızda direkt ciğerlerinizi etkileniyor ve yanma reaksiyonu durmuyor. Çünkü atmosfere maruz kalıyorsunuz ve oksijenle birleşiyor. Oksijenle de birleştikten sonra artık durmayan bir etki yaratıyor. Ciğerleriniz yanmaya başlıyor. Ta ki derinize ulaşıncaya kadar bir yanma reaksiyonu gerçekleşiyor. Bu en tehlikelisi. Bir diğeri deriyle teması, derinize nüfuz edebiliyor.
Kullanım alanı ve miktarı büyük öneme sahip
Uzmanlara göre beyaz fosfor maddesi askeri faaliyetlerde düşük miktarlarda ve yerleşim yerlerinden uzakta sis bulutu oluşturma, yer belirleme ve hedef şaşırtma gibi amaçlarla kullanılabiliyor. Bu kullanım uluslararası hukuka aykırı değil. Ancak beyaz fosforun roket, füze ve havan topu gibi yangın çıkarıcı mühimmata takılarak yerleşim yerlerinde kullanılması uluslararası hukuka göre suç teşkil ediyor.
Tartışmaların sürdüğü konuyla ilgili kitle imha silahları ve güvenlik üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Margaret Kosal da değerlendirmelerde bulundu.
“Beyaz fosforlu mühimmatların sivillere karşı kasıtlı kullanımı kesinlikle yasaktır. Herhangi bir ölümcül askeri silahın kasıtlı olarak sivilleri hedef alması uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır. Beyaz fosforun sivillerin yaşadığı bölgelere kasıtlı olarak atılıp atılmadığının kanıtlanması zor olsa da imkansız değildir.”
İsrail’in ilk kullanımı değil
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gazze’de savaş kuralları ihlallerinin cezasız kalmasına dair 2010’da yayımladığı raporda, İsrail’in, Aralık 2008-Ocak 2009 arasında Gazze Şeridi’nde düzenlediği “Dökme Kurşun Operasyonu”nda da beyaz fosfor içeren mühimmat kullandığını belirtmişti.
Raporda, İsrail’in nüfusun yoğun yerlerde beyaz fosfor içeren mühimmat kullanması, siyasi ve askeri liderlerin uyguladığı ve savaş kuralları ihlallerine yol açan politikalar arasında gösterilmişti.
Ayrıca İsrail 2014’te de “Koruyucu Hat Operasyonu” adını verdiği 51 gün süren saldırılar sırasında Tuffah, Şecaiyye ve Zeytun semtlerini fosfor bombalarıyla vurmuştu.
8 Temmuz 2014’te başlayan saldırılarda Gazze’nin alt yapısı ağır hasar almış, sanayi tesisleri yıkılmış ve ekonomi çökme noktasına gelmişti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) Filistinlileri temsil eden Fransız avukat Gilles Devers, Türk basınının çektiği fotoğraflarla İsrail’in Gazze’de beyaz fosfor bombası kullandığını kanıtlamada büyük rolünün olduğunu belirtti.
Ülkenin başkenti Paris’in banliyösü Stains kentinde, İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve soykırım suçu işlediğine dair yüzlerce avukatın bir araya gelerek 9 Kasım’da UCM’ye sunduğu şikayet dilekçeleriyle ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Toplantıya, UCM’de Filistinli mağdurları temsil eden ve şikayet dilekçelerini sunan Fransız avukat Devers, Stains Belediye Başkanı Azzedine Taibi’nin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı.
Devers, burada yaptığı konuşmada Gazze’de yaşananlara tepki vermek için yola çıktıklarını belirtti.
Fransız avukat, kamuoyunun önde gelen yetkililerinin bölgede olup biten karşısında sessizliğe bürünmelerini ve Filistin halkına karşı yapılan bu saldırıya göz yummalarını eleştirdi.
“Bu dünyadaki diğer insanlar gibi yaşamak istiyorum sadece”
Devers, bir sabah bir Filistinli gencin kendisine, “Bu gece evim bombalandı, babamı, annemi, erkek ve kız kardeşlerimi kaybettim. Tek kaldım. Evimiz yıkıldı. Gidecek yerim, karnımı doyuracak bir şeyim yok. Bu dünyadaki diğer insanlar gibi yaşamak istiyorum sadece” yazılı elektronik posta gönderdiğini ifade etti.
“İlk günden itibaren her şeyin UCM’de olacağını anladık” ifadesini kullanan Devers, Filistin’i diğer ülkelerle eş değer olarak tanıyan tek uluslararası yargı mekanizmasının UCM olduğunu vurguladı.
Fransız avukat, mahkemeye sundukları şikayetle ilgili İsrail tarafının tek başına soruşturma yürütmesini asla kabul etmeyeceklerini söyledi.
İsrail’in hukuk tanımaz zulmü: Beyaz fosfor
Şikayetle ilgili çalışmak üzere 22 Kasım’da UCM savcılık ofisinde ağırlandıklarını aktaran Devers, ofisin Hamas’ın verileri üzerinde de çalışmayı kabul ettiğine işaret etti.
Devers, şikayet kapsamında bölgede hastanelere yapılan saldırıları, bombardımanları ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun konuşmaları üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
UCM’ye açıkça destek veren ilk iki ülkenin Türkiye ve Cezayir olduğunu belirten Devers, diplomasi alanında güçlü olan söz konusu iki ülkenin desteğinin UCM savcılığını etkisiz bırakmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Beyaz fosforun yıkıcı etkisi: Suda ve toprakta yıllarca saklı kalıyor
Devers, İsrail ordusunun Gazze’de fosfor kullanımına ilişki dosyayı da UCM savcılığına ileteceğini aktararak, basının bu konuda çok iyi belgeler sunduğunu kaydetti.
Türk basınının çektiği fotoğraflarla İsrail’in Gazze’de beyaz fosfor bombası kullandığını kanıtlamada büyük rolünün olduğunu belirten Devers, “Bunda Türk basınının büyük rolü var. Beyaz fosforun uygunsuz kullanımına ilişkin açık fotoğraflarımız var.” ifadesini kullandı.
Devers, Gazze’de soykırım yaşandığını savunarak, bölgeye 4 günde, Amerikan ordusunun Afganistan’da bir yılda kullandığı kadar bomba atıldığını belirtti.
İsrail ordusunun saldırılarında Gazze’de öldürülenlerin çoğunun çocuk ve kadınlardan oluştuğuna dikkati çeken Devers, “Şu an Gazze’de yaşayan herkes son derece mağdur ve travma geçiriyor.” dedi.
Devers, Gazze’nin kuzeyinde Beyt Hanun bölgesinde tek bir evin ayakta kalmadığını söyleyerek, İsrail ordusunun Gazze’deki saldırılarını eleştirdi.
Beyaz fosfor bombasının sivil yerleşimlerde kullanılması uluslararası hukukta suç teşkil ediyor
Fransız avukat, İsrail ordusunu kastederek, “Kendisini büyük bir ordu gibi gösteren, temel faaliyeti F-16’ları (uçak) 500 metre yükseklikte savunmasız binaların üzerinde uçurmaktan ve en düşük seviyeye inerek en güçlü bombalarını bırakmaktan ibaret olan bir ordu nedir ki?” ifadesini kullandı.
Stains Belediye Başkanı Taibi, avukat topluluğunun bir araya gelerek UCM’de başlattığı süreçten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu, Filistin halkı ve genel anlamda dünyanın her yerinde ezilen halkların tamamı için bir adalet süreci” dedi.
Toplantı sonrası Devers, Filistin meselesinde hukukun tekrar yer edinmesi gerektiği ifade etti.
Devers, UCM’nin, ilgili ekibin sunduğu şikayet dilekçesini, “öncellikli bir iş” gözüyle değerlendirdiğini anlattı.
Fransız Belediye Başkanı Taibi, Gazze’deki durumun ciddi olduğunun altını çizerek, derhal bir ateşkes gerektiğini vurguladı.
“Bu insanlığa karşı suç”
Tüm esirlerin serbest bırakılmasını isteyen Taibi, “Filistinli siyasi tutsakların tamamının serbest bırakılmasından yanayım. Gazze’deki durum feci. Bu bir savaş suçu. Bunu inkar etmemek gerek. Bu insanlığa karşı suç” diye konuştu.
Taibi, UCM’nin yanı sıra tüm uluslararası kuruluşların bu suçu tanıması gerektiğini ifade ederek, Netanyahu’nun ve Gazze’deki suçlara ortak olan siyasetçilerin uluslararası mahkemelerin önünde yargılanması istediğini dile getirdi.