Site Rengi

Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

Ekrem İmamoğlu Yönetimindeki İBBB 2022 Sayıştay raporunda 107 ADET Usülsüzlük VAR

05.12.2023
184
A+
A-
Ekrem İmamoğlu Yönetimindeki İBBB 2022 Sayıştay raporunda 107 ADET Usülsüzlük VAR

Yasa ve Kanunlarca her Mali takvim yılı bittikten bir sonraki yıl Belediyeler Sayıştay Müfettişleri tarafından denetlenirler.Tabii bu yasal mevzuat çerçevesinde de sayın Ekrem İmamoğlu Başkanlığında bulunan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı 2022 yılı denetimi 2023 yılında yapılıp Sayıştay Başkanlığının wep sayfasındada yapılan Denetim raporu yayınlanmıştır.

Bizlerde haberci olarak bu denetim raporlarını inceleyip haberleri ni yapmaktayız.

Ekrem İmamoğlu Yönetimindeki İBBB’nin 2023 Yılı sayıştay Müfettişlerince denetimi yapılıp Denetim raporunu İncelediğimizde;İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Muhasebe Hataları olduğu ve 107 Adet Usülsüzlük olduğu Belgeleri ile ispatlanmıştır.

Bizler 2019/2020/2021 ve 2022 denetim raporlarını inceleyerek 4 yıldır haberlerini görevimiz icabı yapmaktayız.

Tabiyki Bizler de kamu görevi yapıyoruz, Sayıştay da Denetim görevini yapıyor , ancak Kadim Devletimizin içindeki bazı Kurumlar yani Bu denetim sonuçlarının Muhatap olduğu kurumlar 4 yıldır Sayıştay raporlarınca Tespit edilen Usulsüzlükler Hakkında TCK-TTK ve VUK’nuna göre yasal olarak yapılması gereken Bu Yüzlerce Tespiti olan İspatlı usülsüzlüklere neden Kanun ve yasalarca yapılması gereken İşlemleri yapmıyorlar ? !!!!…..

Devletin İçersinde Tespit edilen USÜLSÜZLÜKLERE Göz Yumanlar Kimler ?

Devletin İçersinde Hatalı ,Usülsüz yapılan İşlemlere ve İhaleler Hakkında Resmen Kamu zararı ve İSRAF olduğu tespit edilen İBBB deki Sorumlulara neden Yasal işlemler yapılmıyor ?

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğana ve Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli‘ye Bu Usülsüzlükler hakkında Danışmanları veya Cumhurbaşkanlığı yetkilileri Ak Parti Yöneticileri Bilgi vermiyorlarmı ?

Neden İBBB’deki Usülsüzlüklere Göz yumuluyor ?Kimler Bu Usülsüzlüklerin arkasındaki Koruyucu GÜÇ ?

SAYIŞTAY DENETLEMSİNDEKİ USÜLSÜZLÜK BULGU LİSTESİ
A. Denetim Görüşünün Dayanağı Bulgular

  1. Nakit Tahsilatı Yapılmasına Rağmen Kasa Hesabının Kullanılmaması
  2. AB ve Uluslararası Kuruluşlardan Alınan Proje Karşılığı Hibelerin Proje Özel Hesabında
    İzlenmemesi
  3. Hasar Karşılıklarının Gelirlerden Alacaklar Hesabında İzlenmesi
  4. İdare Tarafından İç İmkânlarla Kullanıma Kazandırılan Taşınır Malların İlgili Muhasebe
    Hesaplarında Takip Edilmemesi
  5. Kullanım Olanağı Kalmadığından Hurdaya Ayrılan Taşınırların Elden Çıkarılacak Varlıklar
    Hesabı Kullanılmadan Gider Olarak Muhasebeleştirilmesi
  6. Satın Alma Suretiyle Temin Edinilen Taşınırların Demirbaşlar Hesabında İzlenmemesi
  7. Geçici Kabulü Yapılan Yatırımların İlgili Varlık Hesaplarına Aktarılmaması
  8. Varlık Edinimi İçin Kullanılan Kredilere İlişkin Giderlerin İlgili Varlığın Maliyetine
    Eklenmemesi
  9. Emanetler Hesabında Kayıtlı Olup da Zamanaşımına Uğrayan Tutarların Gelir Kayıtlarının
    Yapılmaması
  10. Memur Maaş Ödemelerinin Muhasebe Kayıtlarında Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe
    Yönetmeliğine Uyulmaması
  11. Altyapı Kazı İzin Harcı İçin Alınan Avansların Alınan Diğer Avanslar Hesabı Yerine
    Emanetler Hesabında İzlenmesi
  12. İdarenin Mülkiyetinde veya Tasarrufunda Bulunan Taşınmazların Envanter Bilgileri İle
    Muhasebe Kayıtlarının Birbirleri ile Uyuşmaması
  13. Doğrudan Hizmet Alımı Kapsamında Çalıştırılan İşçiler İçin Kıdem Tazminatı
    Karşılıklarının Ayrılmaması
  14. İcra Daireleri Tarafından İdarenin Banka Hesaplarından Doğrudan Kesilen Tutarların Hatalı
    Muhasebeleştirilmesi
  15. Döviz Hesabı Kur Değerlemesinin Günlük Yapılmaması
  16. İdarenin Emlak Bilgi Sisteminde Bulunan Ancak İlgilisine İhbarname Gönderilmediği İçin
    Muhasebe Kayıtlarına Alınmamış Ecrimisil Tahakkuklarının Bulunması
  17. Altyapı Kazı İzni Harçları ile Bu Kazılardan Elde Edilen Gelirlere İlişkin Muhasebe
    Kayıtlarında Hatalı Uygulamaların Bulunması
  18. Stadyum ve Spor Salonlarına Ait Çevre Temizlik Vergisi Tahakkuk ve Tahsilatının
    Yapılmaması

B. Diğer Bulgular

  1. Avans Olarak Ödenen Maaşların Personel Avansları Hesabında İzlenmemesi
  2. Kiralık Binalara Yapılan Harcamaların Hatalı Muhasebeleştirilmesi
  3. Sosyal Güvenlik Kurumundan Olan Alacaklar İçin Herhangi Bir İşlem Yapılmaması
  4. Belediye Bünyesinde Yer Alan Araç Envanterlerinin Gerçek Durumu Yansıtmaması ve
    Araçlara İlişkin Kontrollerin Sağlıklı Şekilde Yapılamaması
  5. İadesi Yapılan Bazı Gelirlerin Hatalı Muhasebe Kayıtlarında İzlenmesi
  6. İdarece Alınan Bağış ve Yardımların Hatalı Muhasebeleştirilmesi
  7. İhaleler Kapsamında Alınan Geçici Teminat Mektuplarının Muhasebe Kayıtlarına
    Alınmaması
  8. İdareye Ait Araç Muayeneleri İçin Harcama Yetkilisi Mutemedine Verilen Kredilerle İlgili
    Hatalı Uygulamaların Yapılması
  9. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerince Gerçekleştirilen Günlük Nakit Tahsilatlarında İdarece
    Belirlenen Sınırın Aşılması
  10. Bazı Mal ve Hizmet Alımına Ait Faturaların Zamanında Ödenmemesi Nedeniyle
    Gecikmeye Düşülmesi ve Gecikmeden Kaynaklı Borçların Mali Tablolara Kaydedilmemesi
  11. Kira Sözleşmelerinden Doğan Cari Dönem ve Gelecek Dönemler Maddi Duran Varlık Kira
    Gelirleri ile İrtifak Hakkı Gelirlerinin Nazım Hesaplarda Yer Almaması
  12. Bütçe Emanetleri Hesabında Kayıtlı Borçların Muhasebe Kayıtlarına Alındığı Sıraya Göre
    Ödenmemesi
  13. Asfalt Yapım İşi Alt Yüklenici Çalıştırılmasında Hatalı Uygulamalar Bulunması
  14. Yapım İşi İhalesini Kazanan Yüklenicinin Kendisinin de Ortağı Olduğu Bir Adi Ortaklığı
    Alt Yüklenici Olarak Ataması
  15. Araç Kiralama Hizmet Alım İşi Teknik Şartnamesinde Yer Alan Kriterlere Uymayan
    Şoförlerin Çalıştırılması ve Kriterlere Uymayan Personel Çalıştırılmasına İlişkin Cezai
    Müeyyidelerin Şartname ve Sözleşmesinde Öngörülmemesi
  16. Araç Kiralama Hizmet İhalesi İçinde Yer Alması Gereken Binek Araç Kiralamalarının Taşıt
    Kiralaması ile İlgisi Olmayan Personel Temini, Yapım, Diğer Hizmet İhaleleri vb. İhalelerin
    İçinde Temin Edilmesi
  17. Hizmet Alımı İhalelerinde Mevzuata Aykırı Şekilde Akaryakıt Dâhil Araç Kiralamalarına
    Yer Verilmesi
  18. 696 sayılı KHK Kapsamında Gerçekleştirilen Doğrudan Hizmet Alımlarında Hatalı
    Uygulamaların
     Bulunması
  19. Bazı Mal Alım İhalelerinin Kısmi Teklife Açık Olmaması
  20. Bazı Mal, Hizmet ve Yapım İşlerinin İhale Edilmeksizin Belediye Şirketinden Sağlanması
  21. Spor Merkezi İnşaatı Yapım İşi İhalesinde Hatalı Uygulamaların Bulunması
  22. Stadyum ve Zeminaltı Otopark İnşaatı Yapım İşi İhalesi Kapsamında Yapılan İşlerde Hatalı
    Uygulamaların Bulunması
  23. Yaklaşık Maliyetin Belirlenmesi Sırasında Teklif Alınan Firmanın, İhaleyi Kazanan
    Belediye Şirketi Tarafından Verdiği Tekliften Daha Düşük Bedelle Alt Yüklenici Olarak
    Atanması
  24. Uygulama Projesi Hazırlanarak İhalesi Gerçekleştirilen Yapım İşlerinde, İşin Yapılması
    Sırasında Proje Değişikliklerine Gidilmesi
  25. Bazı Yapım İşlerinin Geçici Kabulü Yapılmadan Faaliyete Sunulması
  26. Geçici Kabul Şartlarını Taşımayan Dudullu-Bostancı Metrosunun Kısmi Geçici Kabul
    Tutanağına İstinaden Hizmete Açılması
  27. Geçici ve Kesin Kabul İşlemleri Arasındaki Sürenin Teminat Süresini Aşacak Şekilde Fazla
    Olması
  28. Haldun Taner Sahnesi Restorasyon ve Yeni Kullanım Projesi Uygulama İşinde Hatalı
    Uygulama Yapılması
  29. Hayvan Sahiplerine Yapılan Yem Desteklemelerinde Hatalı Uygulamaların Olması
  30. Kesin Hakediş Raporunun Mevzuatta Öngörülen Süreler İçinde Düzenlenmemesi
  31. İdarece Projelendirme Sürecine İlişkin Olarak Mevcut İnsan Kaynağının Verimli Şekilde
    Kullanılmaması
  32. Yeni Birim Fiyat Analizlerinde Yapım İşleri Genel Şartnamesine Uyulmaması
  33. İhale Üzerine Kalan İstekliyle Mevzuatta Öngörülen Süre İçerisinde Sözleşme
    İmzalanmaması
  34. Beş Mahalde Akaryakıt İstasyonları İnşa Edilerek İşletilmeye Verilmesi İşinde Hatalı
    Uygulamalar Yapılması
  35. Aynı Genel Sekreter Yardımcısına Bağlı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ile Halkla İlişkiler
    Müdürlüğünün Muhtelif Tanıtım, Duyuru, Organizasyon ve Baskı Materyalleri İhalelerinin
    Bölünmesi ve Bölünen İhalelerde Aralarında Doğal Bağlantı Bulunmayan İşlerin Birlikte İhale
    Edilmesi
  36. Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmî Eğitim Kurumlarında Görev Yapan Bazı
    Öğretmenlerin, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Kapsamında Belediye Şirketinden
    Gerçekleştirilen Personel Temini Hizmet Alımı İşinde Çalıştırılması
  37. Spor Tesislerinin İşletilmesi İşi Piyasa Fiyat Araştırmasının Gerçeği Yansıtmaması, Teknik
    Şartnamenin Açık ve Anlaşılır Olmaması
  38. Tahakkuk Eden Bazı Gelir Kalemlerinde Tahsilat Oranlarının Düşük Olması
  39. İdarenin İştiraklerinden Yapılması Gereken Gelir Tahsilatlarının Yeterli Düzeyde
    Gerçekleşmemesi
  40. Bazı İdari Para Cezalarının Tahsili İçin Gerekli Yasal İşlemlerin Yapılmaması
  41. Takibi ve Tahsili Yapılmayan Ecrimisil Alacaklarının Bulunması
  42. Takibi ve Tahsili Yapılmayan Kira Alacaklarının Bulunması
  43. Ruhsatsız İş Yerlerinin Faaliyetten Men Edilmemesi
  44. Toplu Ulaşım Araçlarının Kullanılmasını Sağlayan İstanbulkart İlk Edinim Ücret
    Bedellerinin BELBİM AŞ Tarafından Belirlenerek Tahsil Edilmesi
  45. Yapı Ruhsatı Aşamasında İlçe Belediyelerince Tahsil Edilmesi Gereken Otopark
    Bedellerinin İdarece Tahsil Edilmesi
  46. İdarenin Görev ve Sorumlulukları Kapsamında Olan Yol Üstü Otopark İşletmeciliği
    Yetkisinin Bazı İlçe Belediyelerine Ait Şirketler Tarafından Kullanılması
  47. Cumhurbaşkanlığı İzni Alınmadan Bazı Kişilerin Toplu Taşıma Hizmetinden Ücretsiz
    Yararlandırılması
  48. Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda
    Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu’na Aykırı Olarak Alınan Meclis Kararına İstinaden
    İSPARK AŞ Otoparklarında İndirimli Tarife Belirlenmesi
  49. İlçe Belediyelerinin Tasarrufunda ve/veya Sorumluluğunda Olan Yerlere Ait Sabit ve Mobil
    Haberleşme Geçiş Hakkı Bedellerinin Sehven İdarece Tahsil Edilmesi ve Söz Konusu
    Bedellerin İlçe Belediyelerine Gönderilmemesi
  50. Altyapı Kazılarına İlişkin Bedellerin/Tutarların Hatalı Belirlenmesi
  51. İlan ve Reklam Alanlarında İşletme Hakkı Kullanan ve Vergi Sorumlusu Olarak Belediyeye
    Beyan Vermesi Gereken Firmaların Vergi Mükellefi Olarak Beyanda Bulunmaları
  52. İdare Aleyhine Sonuçlanan Davalara İlişkin İlamların Gereklerinin Zamanında Yerine
    Getirilmemesi Nedeniyle İcra Masrafları ve Faiz Giderleri Ödenmesi
  53. İdarenin Mülkiyetinde veya Tasarrufundaki Taşınmazlardan Kiraya Verilen, İrtifak Hakkı
    Tesis Edilen veya Tahsis Edilen Taşınmaz Kullanımlarının Kontrol Edilmemesi
  54. İdarenin Mülkiyetinde Olup Kiralanan Taşınmazlarla İlgili Olarak Sözleşmeye Aykırı
    Davrananlara İlişkin Yaptırım Uygulanmaması
  55. İdarenin Tasarrufunda Bulunan ve İmar Planında Yeşil Alan ve Park Olarak Gösterilen Bazı
    Taşınmazların Ecrimisil Bedeli Karşılığında İşgalci Durumda Bulunan Site Sakinlerinin
    Kullanımına Bırakılması
  56. Kiraya Verilen Taşınmazların Kira Süreleri Sona Ermesine Rağmen Tahliye Edilmemesi
    ve Sözleşme Sürelerinin İhale Yapılmaksızın Uzatılması
  57. İdarenin Mülkiyetindeki veya Tasarrufundaki Bazı Taşınmazların Ecrimisil Karşılığı
    Kullandırılması ve Bu Uygulamanın Olağan Bir Taşınmaz Yönetim Şekline Dönüştürülmesi
  58. İdarenin Mülkiyetindeki Sebze ve Meyve Hallerinde Bir Kişiye Birden Fazla İş Yerinin
    Kiralanması
  59. İdareye Ait Bayrampaşa ve Ataşehir Hallerinde Faaliyet Gösteren İş Yerlerinden
    Bazılarının Kira Bedelleri Zamanında Ödenmemesine Rağmen Bu Kiracılar İçin İdari Yaptırım
    Uygulanmaması
  60. Bazı İskelelerin Şehir Hatları AŞ’ye Devredilmesine İlişkin Büyükşehir Belediyesi Meclis
    Kararında Bu Alanların Üçüncü Kişilere Kiralanmasında Rekabeti Engelleyici Koşulların Yer
    Alması
  61. Büyükşehir Belediyesine Ait Lojmanların Tahsisine İlişkin Hatalı Uygulamaların
    Bulunması
  62. Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunun İşletme Hakkının Ecrimisil Karşılığında
    Belediye Şirketine Bırakılması
  63. Bir Spor Kulübü ile Bir Dernek Lehine Usulüne Aykırı Olarak Kurulmuş Olan Mülkiyetin
    Gayri Ayni Hak Tesisi İşleminin Devam Etmesi
  64. Dispanser Yapılmak Üzere İntifa Hakkı Tesis Edilen İdare Taşınmazının İntifa Hakkı
    Sözleşmesindeki Süresi Sona Ermiş Olmasına Rağmen Teslim Alınmaması ve Taşınmaz
    Tahliye Edilmeden Tekrar İhaleye Çıkılması
  65. Elektrik Dağıtım İşlemleri Dolayısıyla Yapılan Taşınmaz Tahsislerinde Enerji Piyasası
    Düzenleme Kurumu Tarafından Çıkarılan Yönetmelik Esaslarına Uyulmaması
  66. İdarenin Mülkiyetindeki Otoparkların İşletme Hakkının İhale Yapılmaksızın ve Herhangi
    Bir Meclis Kararı Alınmadan
     İdarenin İştirakine Devredilmesi
  67. Meclis Kararı Olmaksızın Bazı Otoparkların İSPARK AŞ Tarafından İşletilmesi
  68. İdarenin Sorumluluğunda Bulunan Muhtelif Yerlerin Elektrik Aboneliklerinin Genel
    Aydınlatma Kapsamında İşletme Yükümlülüğünün Elektrik Dağıtım Şirketine Devredilmemesi
  69. İdarenin Tasarrufunda Olan Yerlerin Kültürel Faaliyetler İçin Kullanılmasından İşgal Harcı
    Alınmaması
  70. Gecekondu Kanunu Kapsamında Konuttan Başka Maksatlar İçin Kullanılmak Üzere Kiraya
    Verilen Taşınmazların Azami Kiralama Süreleri Dolmasına Rağmen Kiracılık İlişkilerinin
    İhale Yapılmaksızın Devam Ettirilmesi
  71. İdarenin, Gecekondu Kanunu’na İlişkin Yükümlülüklerini Yerine Getirmek Adına Ayrılan
    Konutlarının Birçoğunun Boş Tutulması ve Boş Tutulan Konutların Aidat ve Diğer Ortak
    Giderleri İçin Belediye Bütçesinden Harcama Yapılması
  72. İhale Yapılmaksızın Belediye Şirketlerine Devredilmesi Mümkün Olmayan Bazı Haklar ile
    Taşınmazların İdare Tarafından İhalesiz Olarak Söz Konusu Şirketlere Devredilmesi
  73. Şirketlere Devredilen İşletmelerin Gelirlerinden Alınan Payların Teyit Edilmemesi
  74. Biyometanizasyon Tesisi İşletme Hakkının Meclis Kararı Olmaksızın ve İhale Edilmeksizin
    Devredilmesi
  75. Katı Atık Tesislerindeki Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sayesinde Elde Edilen Karbon
    Emisyon Azaltım Kredilerinin Satışından İdareye Pay Verilmemesi
  76. Katı Atık Tesislerinin İşletme Hakkının Devrinde İdare Ciro Paylarının Düşük Belirlenmesi
  77. Kiralama Suretiyle Edinilmiş Olan Film Platosunun Uzun Süre Boyunca Aktif Bir Şekilde
    Kullanılmamasına Rağmen Kiracılık Hakkının Devam Ettirilmesi
  78. Kiraya Verilen Taşınmazların Kiracı Tarafından Sigortalarının Yapılmaması
  79. Mülkiyeti İdareye Ait Taşınmazın İlçe Belediyesi Tarafından İşgal Edilerek Ticari
    Faaliyette Bulunulması
  80. Park Alanı Olarak Meclis Kararı Alınan Taşınmazın İdarece Satılması
  81. Sosyal Tesislere İlişkin Mevzuatın Gerektirdiği Bazı İşlemlerin Yapılmaması
  82. Sosyal Tesislerin Ücret Tarifesinin Büyükşehir Belediye Meclisi Yerine Başkanlık Oluru
    ile Belirlenmesi
  83. Tasarruf Hakkı İdareye Ait Olan Bazı Taşınmazlara İlişkin Ecrimisil Bedellerinin İlçe
    Belediyesi Tarafından Tahsil Edilmesi
  84. İdarenin İstanbul İli Dışında Bulunan Taşınmazlarının Kontrolünün Sağlanmaması
  85. Taşınmaz Kira Bedellerinin Günün Emsal ve Rayiç Bedellerine Göre Güncellenmemesi
  86. Taşınmazların Üçüncü Kişilere Mevzuata Uygun Bir İşlemle Tesis Edilmiş Bir Hak
    Verilmeksizin ve Herhangi Bir Kullanım Bedeli Alınmaksızın Kullandırılması
  87. Vakıf Üniversitesine Taşınmaz Tahsisi Yapılması
  88. Yerebatan Sarnıcının Belediye Şirketine Usulsüz Kullandırılması
  89. İstihdamı Kanunlarla Zorunlu Tutulan Kesimlere Mevzuatta Öngörülenden Az İstihdam
    Sağlanması veya Hiç Sağlanmaması
  90. Herhangi Bir Sözleşmeye Dayanmadan Belediye Şirket Personelinin Kurumda İstihdam
    Edilmesi
  91. İşçilerin Yıllık Ücretli İzinlerinin Kanuna Uygun Olarak Kullandırılmaması
  92. Sosyal Denge Sözleşmesinde Sosyal Denge Tazminatı Ödenmesinin Dışında Başka
    Konulara İlişkin Düzenlemelerin Yer Alması
  93. Belediyenin Ortağı Olduğu Şirketlerde İdareyi Temsil Eden Yönetim Kurulu Üyeliğinin
    Usulüne Uygun Olarak Belirlenmemesi
  94. Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı Maddesine Aykırı Olarak Belediye Şirketine
    Yönetim Kurulu Üyesi Atanması
  95. Toplu İş Sözleşmesi Yürürlükte Olan Şirket Personeline Başkanlık Oluru İle Zam
    Belirlenmesi ve Başkanlık Olurunda Yer Alan Zam Üzerinden Yaklaşık Maliyet Hesaplanması
  96. Yükseköğretim Kanununa Aykırı Olarak Belediye Şirketine Yönetim Kurulu Üyesi
    Atanması
  97. Yolcu Taşımacılığı Yapan Bazı Kişilerin İzin veya Ruhsat Belgesi Almaksızın Faaliyette
    Bulunması
  98. Ticari Taksilerin Toplu Ulaşım Denetim ve Yönetim Merkezine Kayıtlı Olmadan Faaliyette
    Bulunması
  99. Toplu Taşıma Hizmetlerinin İhalesiz Olarak Özel Halk Otobüsleri Şirketleri ve Diğer
    Ulaşım Şirketleri ile Doğrudan Sözleşme Yapılarak Gördürülmesi
  100. Ticari Taksi ve Dolmuş Plakalarının Kullanım Hakkının Verilmesinde Hatalı Tahsis
    İşlemlerinin Düzeltilmemesi
  101. Öğrenci ve Personel Servislerine İhalesiz ve Süresiz Plaka Verilmesi
  102. Özel Deniz Taşımacılığı Kapsamında Faaliyette Bulunan Deniz Motorlarına İhalesiz ve
    Süresiz Olarak Plaka Verilmesi
  103. Deniz Taşımacılığı Alanındaki Kullanım Haklarının Devrine İlişkin İşlerde Mevzuat ve
    Sözleşme Hükümlerine Uyulmaması ve Gerekli Cezai Müeyyidelerin Uygulanmaması
  104. Faiz Dâhil İç ve Dış Borç Stok Tutarının Yasal Sınırı Aşması
  105. İdare Tarafından Üniversite Öğrencilerine Eğitim Desteği Adı Altında Yüksek Öğrenim
    Kredi ve Yurtlar Kurumu Aracılığı Olmaksızın Doğrudan Ödeme Yapılması
  106. Genel Bütçeye Aktarılması Gereken 2018 Yılı ve Öncesine Ait Asgari Ücret Destek
    Primlerinin Aktarımı Yapılmayarak İdarenin Emanet Hesaplarında Tutulmaya Devam Edilmesi
  107. Sosyal Yardım Kartlarının Tek Yetkili Satıcısı Konumunda Olan Belediye Şirketi Yerine Diğer Bir Belediye Şirketinden Sağlanması .

 

DENETİMİN DAYANAĞI, AMACI, YÖNTEMİ VE KAPSAMI

Denetimlerin dayanağı; 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, uluslararası denetim standartları,Sayıştay ikincil mevzuatı ve denetim rehberleridir.
Denetimler, kamu idaresinin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygunluğunu tespit etmek ve mali rapor ve tablolarının kamu idaresinin tüm faaliyet ve işlemlerinin sonucunu doğru ve güvenilir olarak yansıttığına ilişkin makul güvence elde etmek ve mali yönetim ve iç kontrol sistemlerini değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür.
Kamu idaresinin mali rapor ve tabloları ile bunları oluşturan hesap ve işlemlerinin doğruluğu, güvenilirliği ve uygunluğuna ilişkin denetim kanıtı elde etmek üzere yürütülen denetimler; uygun denetim prosedürleri ve tekniklerinin uygulanması ile risk değerlendirmesi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Risk değerlendirmesi sırasında, uygulanacak denetim prosedürlerinin tasarlanmasına esas olmak üzere, mali tabloların üretildiği mali yönetim ve iç kontrol sistemleri de değerlendirilmiştir.
Denetimin kapsamını, kamu idaresinin mali rapor ve tabloları ile gelir, gider ve mallarına ilişkin tüm mali faaliyet, karar ve işlemleri ve bunlara ilişkin kayıt, defter, bilgi, belge ve verileri (elektronik olanlar dâhil) ile mali yönetim ve iç kontrol sistemleri oluşturmaktadır.
Bu hususlarla ilgili denetim sonucunda denetim görüşü oluşturmak üzere yeterli ve uygun denetim kanıtı elde edilmiştir.

A. DENETİM GÖRÜŞÜNÜN DAYANAĞI BULGULAR
Bu bölümde, mali rapor ve tablolara verilen görüş ile ilgili olan bulgular yer almaktadır.

BULGU 1: Nakit Tahsilatı Yapılmasına Rağmen Kasa Hesabının Kullanılmaması Büyükşehir Belediyesinin mali tabloları ve muhasebe sisteminin incelenmesi neticesinde; nakit tahsilatların yapılmasına karşın buna ilişkin olarak Mahalli İdareler Bütçe Muhasebe Yönetmeliği’ne uygun olarak kasa hesabının kullanılmadığı görülmüştür.
27.05.2016 tarihli ve 29724 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe Muhasebe Yönetmeliği’nin 49’uncu maddesine göre muhasebe birimleri veznelerince kanuni dolaşım niteliğine sahip ulusal paraların alınması, verilmesi ve saklanmasına ilişkin işlemlerin izlenmesi için 100-Kasa Hesabı kullanılır.
Bu bağlamda, İdareler tarafından yapılan tahsil edilen ulusal paralar için 100-Kasa Hesabı açılmalı ve tahsilatlar bu hesaba kaydedilmelidir.
Yapılan incelemede, nakit olarak mezarlık yeri satışlarının (34.500.802,40 TL), tiyatrolarda (165.493,77 TL) yapılan nakdi bilet satışlarının ve sosyal tesislerde (138.335.870,30 TL) yapılan toplam: 173.002.166,47 TL tutarındaki nakdi tahsilatların 100-
Kasa Hesabına kaydedilmediği, bu tutarların bankaya yatırıldığı zamanda 100-Kasa Hesabı kullanılmaksızın 102-Banka Hesabına kaydedildiği görülmüştür. İdare tarafından da bulgu konusu husus kabul edilmiş ancak denetim yılına ilişkin bir işlem yapılmamıştır.
Bu itibarla, kasa hesabının kullanılmaması uygulamasının Mahalli İdareler Bütçe ve T.C. Sayıştay Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 15 Muhasebe Yönetmeliği’ne aykırı olduğu açık olup nakit işlemlerinin 100-Kasa Hesabına kaydedilmesini sağlayacak çalışmaların ivedilikle uygulamaya geçirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
BULGU 2: AB ve Uluslararası Kuruluşlardan Alınan Proje Karşılığı Hibelerin Proje Özel Hesabında İzlenmemesi
AB ve uluslararası kuruluşlardan alınan proje karşılığı hibelerin 104-Proje Özel Hesabı yerine 105-Döviz Hesabında izlendiği görülmüştür.
Mahalli İdareler Detaylı Hesap Planına göre, 104-Proje Özel Hesabının alt hesapları aşağıdaki gibidir:
104 Proje Özel Hesabı
104.01 Dış Finansman Kaynağından Sağlanan Krediler
104.02 AB ve Uluslararası Kuruluşlardan Proje Karşılığı Alınan Hibeler
104.02.01 AB Hibeleri
104.02.09 Diğer Hibeler
Görüleceği üzere, AB ve uluslararası kuruluşlardan alınan proje karşılığı hibelerin 105- Döviz Hesabında değil, 104-Proje Özel Hesabının alt hesabı olan 140.02 alt hesapta takip edilmesi ve değerleme işlemlerinin de bu çerçevede yapılması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemede, 2022 yılında AB ve uluslararası kuruluşlardan yapılan 22.564.165,37 TL tutarındaki proje karşılığı hibenin 105-Döviz Hesabında izlendiği tespit edilmiştir.
İdare cevabında Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 104-Proje Özel Hesabının niteliğini açıklayan 61 inci maddesinde hibe kelimesinin geçmediğini bu nedenle de AB ve uluslararası kuruluşlardan alınan proje karşılığı hibelerin 104-Proje Özel Hesabı yerine 105-Döviz Hesabında izlendiğini ifade etmiş olsa da, Yönetmelik eki olan Mahalli İdareler
Detaylı Hesap Planına göre AB ve uluslararası kuruluşlardan alınan proje karşılığı hibelerin 104-Proje Özel Hesabının alt hesabında izlenmesi bir zorunluluktur.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, AB ve uluslararası kuruluşlardan alınan proje karşılığı hibelerin 104-Proje Hesabının ilgili alt hesabının borcuna kaydedilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.
BULGU 3: Hasar Karşılıklarının Gelirlerden Alacaklar Hesabında İzlenmesi İdareye ait araçların uğradıkları zararlar için sigorta şirketlerinden yapılan hasar tahsilatlarının 140-Kişilerden Alacaklar Hesabı yerine 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabında
izlendiği görülmüştür.
27.05.2016 tarihli ve 29724 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 86’ncı maddesinde, 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabının; mevzuatı gereğince tahakkuk ettirilen faaliyet alacakları ile duran varlıklar ana hesap grubu içerisindeki gelirlerden alacaklar hesabında kayıtlı tutarlardan
dönem sonunda vadesi bir yılın altına inenler ve bunlardan yapılan tahsilat ve terkinlerin izlenmesi için kullanılacağı belirtilmiştir.
Yine mezkûr Yönetmelik’in 110’uncu maddesinde, 140-Kişilerden Alacaklar Hesabının; faaliyet alacakları ve kurum alacakları dışında kalan alacakların izlenmesi için kullanılacağı ifade edilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, İdare tarafından 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabında izlenen hasar karşılıkları bedellerinin 140-Kişilerden Alacaklar Hesabında izlenmesi gerekmektedir. Yapılan incelemede, İdare tarafından 2022 yılında 5.554.068,00 TL tutarındaki hasar karşılıkları bedelinin 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabına kaydedildiği görülmüştür. İdare tarafından da bulgu konusu husus kabul edilmiş ancak denetim yılına ilişkin bir işlem yapılmamıştır.
Bu itibarla, İdareye ait araçların uğradıkları zararlar için sigorta şirketlerinden yapılan hasar tahsilatlarının 140-Kişilerden Alacaklar Hesabına kaydedilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.
BULGU 4: İdare Tarafından İç İmkânlarla Kullanıma Kazandırılan Taşınır Malların İlgili Muhasebe Hesaplarında Takip Edilmemesi İdare tarafından iç imkânlarla kullanıma kazandırılan taşınır malların ilgili muhasebe hesaplarında takip edilmediği görülmüştür.
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin 16’ncı maddesinde, bir ekonomik değerin;yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirileceği; 20’nci maddesinde de, kamu idarelerinin bizzat kendi imkânlarıyla ürettikleri maddi ve maddi olmayan duran varlıkların
T.C. Sayıştay Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 17 üretimi için yapılan giderlerin, işlem tarihindeki maliyet bedeli üzerinden ilgili varlık hesaplarına kaydedileceği hüküm altına alınmıştır.
Taşınır Mal Yönetmeliği’nin 21’inci maddesinde ise kamu idarelerinin kendi kullanımları için iç imkânlarıyla üretilen taşınırların, değer tespit komisyonu tarafından belirlenecek gerçeğe uygun değerleri üzerinden Taşınır İşlem Fişi düzenlenerek taşınır giriş
kaydının yapılacağı ifade edilmiştir.
Diğer yandan, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “Maddi duran varlıklar” başlıklı 186’ncı maddesinin birinci fıkrasında, bu hesap grubunun, kurumca,faaliyetlerinde kullanılmak üzere edinilen ve tahmini yararlanma süresi bir yıldan fazla olan fiziki varlıklar ile bunlara ilişkin birikmiş amortismanların izlenmesi için kullanılacağı; 187’nci maddesinde de, edinilen maddi duran varlıkların, maliyet bedeli ile hesaplara alınacağı; maliyet bedeline varlıkların elde edilmesinde yapılan her türlü gider ilave edileceği; bağış veya hibe olarak edinilen maddi duran varlıkların varsa bilinen değeri, yoksa değerlemesi yapıldıktan
sonra tespit edilen değeri ile hesaplara alınacağı belirtilmiştir.
Mezkûr mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, İdarenin kendi iç imkânlarıyla ürettiği taşınırların, değer tespit komisyonu tarafından, gerçeğe uygun olarak değerinin belirlenmesi ve bu değerler üzerinden ilgili muhasebe kayıtlarında izlenmesi gerekmektedir.
Yapılan incelemede, İdareye ait olup hurdaya ayrılan taşınırlardan çalışan parçaların İdarece bir araya getirilerek  değerlendirildiği  ve değerlendirme sonucu dizüstü bilgisayar,bilgisayar kasası, klavye, mouse, fotokopi makinası, IP telefon, tablet vb. gibi ürünlerin tekrardan kullanıma kazandırıldığı ve meydana getirilen bu taşınırların bir kısmının İdarenin
bazı müdürlüklerine, kalan kısımlarının da protokoller ve projeler kapsamında diğer kamu kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına, dar gelirli öğrencilere verildiği ancak giriş ve çıkışlarının muhasebe kayıtlarında izlenmediği tespit edilmiştir.

İdare tarafından; İdareye ait elektrikli ve elektronik atıklardan ayrılan çalışan parçalar İdarece bir araya getirilerek “sıfır atık projesi kapsamında geri kazanım” sağlandığı, değerlendirme sonucu kullanıma kazandırılan ürünlerin tekrar kullanıma kazandırılarak kurum içinde ihtiyacı olan müdürlüklere, proje kapsamında diğer kamu kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına, dar gelirli öğrencilere verildiği ve bu ürünlerin giriş ve çıkışlarının muhasebe kayıtlarında izlenebilmesi için iz bedel tespit edilip
demirbaş kaydına alınmaya başlandığı ifade edilmiş ancak herhangi bir kanıtlayıcı bilgi ve belge sunulmamıştır. Söz konusu muhasebeleştirme işlemleri yılında yapılmadığı için, 2022 bilançosunda 253-Tesis, Makine ve Cihazlar Hesabı ile 255-Demirbaşlar Hesabı eksik tutarlarla yer almıştır.
Netice olarak, kullanıma kazandırılarak hurda olmaktan çıkan taşınırların değer tespitlerinin yapılarak ilgili oldukları maddi duran varlık hesaplarında (253-Tesis, Makine ve Cihazlar Hesabı ile 255-Demirbaşlar Hesabı) izlenmesi gerekmektedir.

BULGU 5: Kullanım Olanağı Kalmadığından Hurdaya Ayrılan Taşınırların Elden Çıkarılacak Varlıklar Hesabı Kullanılmadan Gider Olarak Muhasebeleştirilmesi İdare tarafından imha edilmek üzere Atık Yönetim Şube Müdürlüğüne teslim edilen
dayanıklı taşınırların çıkış işlemlerine ilişkin muhasebe kaydında 294-Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar Hesabının kullanılmadığı görülmüştür.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 294-Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar Hesabının niteliğini açıklayan 224’üncü maddesinde, bu hesabın çeşitli nedenlerle kullanılma olanaklarını yitiren maddi duran varlıkların izlenmesi için kullanılacağı hüküm altına alınmıştır. Hesabın işleyişini açıklayan 225’inci maddede ise, kullanılma olanaklarını yitiren maddi duran varlıkların kayıtlı değerleri üzerinden bu hesaba borç, ilgili maddi duran varlık hesabına alacak; ayrılmış olan amortisman tutarının 299 Birikmiş Amortismanlar Hesabına alacak, 257 Birikmiş Amortismanlar Hesabına borç kaydedileceği ifade edilmiştir.
Bu hesapta kayıtlı varlıklardan satılmak suretiyle veya başka şekillerde elden çıkarılanların da yine bu hesabın işleyişine ilişkin hükümler ışığında, söz konusu varlığın kayıtlı değeri, ayrılmış amortisman tutarı ve bedelli veya bedelsiz çıkış şekline göre gerçekleşen gelir ya da gider ile birlikte muhasebeleştirmesi gerekmektedir.
2022 yılı içinde, İdarenin maddi duran varlıklarından taşınır işlem fişi düzenlenmek suretiyle kayıttan düşümü yapılanlardan imha edilmek üzere Atık Yönetim Şube Müdürlüğüne devredilenlerin, yalnızca ilgili maddi duran varlık hesabı ve 630-Giderler Hesabı ile ilişkilendirilmek suretiyle çıkış kayıtlarının muhasebe işlemlerine yansıtıldığı görülmüştür.
2022 yılında toplam kayıtlı değeri 17.280.275,83 TL olan dayanıklı taşınır, farklı harcama birimleri tarafından imha edilmek üzere Atık Yönetim Şube Müdürlüğüne teslim edilmiş ancak bu işlemlere ilişkin muhasebe kaydı, 294-Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar Hesabı kullanılmadan doğrudan 630-Giderler Hesabı aracılığıyla yapılmıştır.
294-Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar Hesabının aracılığı olmadan gerçekleştirilen bu işlemler Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine aykırılık teşkil ettiği gibi söz konusu varlıklardan satışa konu olabileceklere ilişkin gelir takibine de engel olmaktadır.
Sonuç olarak, ekonomik ömrünü tamamlamış olan veya tamamlamadığı halde teknik ve fiziki nedenlerle alınış amaçları doğrultusunda kullanılması imkânı kalmayan dayanıklı T.C. Sayıştay Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 20 taşınırlardan hurdaya ayrılanların çıkış işlemlerinde, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak 294-Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar Hesabının kullanılmasının gerektiği değerlendirilmektedir.
BULGU 6: Satın Alma Suretiyle Temin Edinilen Taşınırların Demirbaşlar Hesabında İzlenmemesi Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen İstanbul geneli kültür varlıklarına yönelik koruma ve bilinçlendirme faaliyetinde bulunacak personelin temin edildiği doğrudan hizmet alımı işinde edinilen taşınırların demirbaşlar hesabı yerine gider hesaplarına
kaydedildiği görülmüştür.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin maddi duran varlıklara ilişkin 186’ncı maddesinde, bu hesap grubunun kurumca faaliyetlerinde kullanılmak üzere edinilen ve tahmini yararlanma süresi bir yıldan fazla olan fiziki varlıklar ile bunlara ilişkin birikmiş amortismanların izlenmesi için kullanılacağı hükmü yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliği’nin 198’inci maddesinde, kurum faaliyetlerinin yürütülmesinde kullanılan her türlü büro makine ve cihazları ile döşeme, masa, koltuk, dolap, mobilya gibi uzun süre kullanılabilen varlıkların 255-Demirbaşlar Hesabına kaydedileceği belirtilmiştir.
18.1.2007 tarihli 26407 numaralı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Taşınır Mal Yönetmeliği 13’üncü maddesinde, taşınırlar, edinme şekline bakılmaksızın kamu idaresince kullanılmak üzere teslim alındığında giriş; tüketime verildiğinde, satıldığında, başka harcama birimlerine devredildiğinde, bağışlandığında veya yardım yapıldığında, çeşitli nedenlerle kullanılamaz hale geldiğinde, hurdaya ayrıldığında veya kaybolma, çalınma, canlı taşınırın ölümü gibi yok olma hallerinde çıkış kaydedileceği belirtilmiştir. Maddenin devamında giriş ve çıkış kayıtları taşınır işlem fişine dayanılarak yapılacağı, giriş ve çıkış
kayıtlarında satın alma suretiyle edinme ve değer artırıcı değişiklik hallerinde maliyet bedeli ile kaydedileceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda ki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, satın alma suretiyle edinilen faydası bir yıldan fazla olan her türlü büro makine ve cihazları ile döşeme, masa,koltuk, dolap, mobilya gibi taşınırların teslim alındığı tarih itibari ile taşınır işlem fişi
düzenleneceği ve 255-Demirbaşlar Hesabına maliyet bedeli ile kayıt yapılacağı, devir, bağış satılma veya tüketime verilmesi durumunda çıkış kayıtlarının yapılacağı anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede, doğrudan hizmet alımı suretiyle gerçekleştirilen İstanbul Geneli Kültür Varlıklarına Yönelik Koruma ve Bilinçlendirme Faaliyetinde Bulunacak Personelin Temini işinde 2 adet dizüstü bilgisayarı, 5 adet tablet, 10 adet hard disk ve 10 adet ram yükleniciden yapılan hizmet alımı sözleşmesi kapsamında 105.200,00 TL bedele alınmıştır.
Ancak, alınan taşınırların Taşınır Mal Yönetmeliği kapsamında taşınır işlem fişi düzenlemediği gibi, 255-Demirbaşlar Hesabı yerine direk 630-Giderler hesabına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; hizmet ve yapım ihaleleri içerisinde edinilen taşınır mallar, ibraz edilen fatura veya değer ispat edici belgeleri ya da oluşturulacak Değer Tespit Komisyonunun yapacağı çalışma sonucunda taşınır işlem fişleri düzenlenerek kayıtlara alınması hususunda tüm birimlerin bilgilendirileceği belirtilmiştir.
Sonuç olarak, satın alma suretiyle edinilen taşınırların 255-Demirbaşlar Hesabı yerine 630-Giderler Hesabında izlenmesi sonucu 255-Demirbaşlar Hesabı ile 630-Giderler Hesabının bilançoda hatalı göründüğü değerlendirilmektedir.
BULGU 7: Geçici Kabulü Yapılan Yatırımların İlgili Varlık Hesaplarına Aktarılmaması Yapılmakta olan yatırımların varlık hesaplarına, geçici kabul yerine kesin kabulden sonra kaydedildiği görülmüştür.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin maddi duran varlıklar hesap grubuna ait Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabının niteliğine ilişkin 204’üncü maddesine göre,258-Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabı; yapımı süren maddi duran varlıklar için yapılan her türlü madde ve malzeme ile işçilik ve genel giderlerin; geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan
hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihte, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığını gösteren belgenin düzenlendiği tarihte, ilgili maddi duran varlık hesabına aktarılıncaya kadar izlenmesi için kullanılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yapılmakta olan yatırımlar hesabında izlenen yatırım tutarları, yatırımın tamamlanıp geçici kabulün yapılması ile birlikte, ilgili varlık hesabına (251, 252) borç, 258-Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabına alacak kaydedilir. Dolayısıyla, yapılmakta olan yatırımlar hesabında izlenen projeler için proje bazında yapılan haritalama, projelendirme veya planlama gibi tüm giderler yatırımın maliyetine eklenmeli ve projenin geçici kabulü yapıldığında ilgili varlık hesaplarına kaydı yapılmalıdır.

Yapılan incelemede, aşağıdaki tabloda yer alan toplamda 4.358.563.819,79.-TL değerindeki varlığın kesin kabulden sonra ilgili varlık hesaplarına aktarıldıkları görülmüştür.
Oysaki bu işlemin geçici kabulün akabinde yapılması gerekmektedir. İdare tarafından da bulgu konusu husus kabul edilmiş ancak denetim yılına ilişkin bir işlem yapılmamıştır.

Bu itibarla, yapımı süren maddi duran varlıklar için yapılan her türlü madde ve malzeme ile işçilik ve genel giderlerin; geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihte, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığını gösteren belgenin düzenlendiği tarihte, ilgili maddi duran varlık hesabına aktarılması gerektiği düşünülmektedir.
BULGU 8: Varlık Edinimi İçin Kullanılan Kredilere İlişkin Giderlerin İlgili Varlığın Maliyetine Eklenmemesi Büyükşehir Belediyesi tarafından metro yapımı amacıyla kullanılan krediler için ödenen giderlerin varlığın maliyetine eklenmesi gerekirken doğrudan gider yazıldığı ve muhasebe temel kavramlarından maliyet esası kavramına aykırı hareket edildiği görülmüştür.

Yapılan incelemede, Belediye tarafından yurtdışından kullanılan krediler için 2022 yılında toplamda 1.696.262.253,73 TL tutarında gider yapıldığı ve söz konusu giderlerin ilgili varlıkların maliyetine eklenmediği anlaşılmıştır. Oysaki bu giderlerin önce 258-Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabına kaydedilmesi, daha sonra ise 258 no.lu hesaptan ilgili varlık hesabına aktarılması gerekmektedir. İdare tarafından da bulgu konusu husus kabul edilmiş ancak denetim yılına ilişkin bir işlem yapılmamıştır.
Bu itibarla; bir varlığın edinilmesinde katlanılan giderlerin o varlığın maliyetini oluşturduğundan muhasebe kayıtlarında gerekli düzeltmelerin bu çerçevede yapılması gerektiği düşünülmektedir.
BULGU 9: Emanetler Hesabında Kayıtlı Olup da Zamanaşımına Uğrayan Tutarların Gelir Kayıtlarının Yapılmaması
İdare tarafından 333 Emanetler Hesabında takip edilen ve mevzuatı gereği zamanaşımına uğramış olan tutarların bütçeye gelir kaydedilmediği görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Süreler” başlıklı 146’ncı maddesinde belirtildiği üzere, Kanun’da aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 262’nci maddesinde, 333-Emanetler Hesabında kayıtlı tutarlardan bütçeye gelir yazılması gerekenlerin bu hesaba borç,600-Gelirler Hesabına alacak; diğer taraftan, 805-Gelir Yansıtma Hesabına borç, 800-Bütçe Gelirleri Hesabına alacak kaydedileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer yandan, Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün “Emanet Yabancı Kaynaklar,Ödenecek Vergi ve Yükümlülükler ve Özel Tahakkuklar Hesaplarının Ayrıntı Kodları ve Zamanaşımı Süreleri” konu başlıklı 16.08.2004 tarih ve B.07.0.MGM.0.45/470-02/015239 sayılı 2 no.lu Muhasebat Genel Müdürlüğü Genelgesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkinGenelgesinde;
“…
IV-ZAMANAŞIMI SÜRESİ VE BAŞLANGICI
Saymanlıklarca tahsil edilerek emanetler hesabına kaydedilen paralar, zamanaşımı bakımından genel olarak 10 yıllık, 5 yıllık, 2 yıllık, 1 yıllık ve 6 aylık zamanaşımına tabi olanlar ile zamanaşımına tabi olmayan emanetler olmak üzere altı gurupta toplanır…” denilmek suretiyle, emanetlere alınan tutarların niteliklerine göre zamanaşımı süreleri belirtilmiştir.
Muhasebat Genel Müdürlüğünün 29.12.2017 tarih ve 90192509-210.06.01-28394 sayılı “Emanetlerin Zamanaşımı Süreleri” konu başlıklı genel yazısında da mezkûr Genelgeye atıfta bulunularak, Türk Borçlar Kanunu’ndaki 10 yıllık zamanaşımı süresinin genel olarak dikkate alınması gerektiği, Türk Medeni Kanunu’ndaki süreler bakımından ise, Türk Borçlar Kanunu’nun genel nitelikli hükümlerine uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk kişilerine bu 10 yıllık sürenin uygulanması gerektiği ortaya konmuştur.
Bahsedilen mevzuat hükümleri uyarınca, saymanlıklarca tahsil edilerek emanetler hesabına kaydedilen paralar, zamanaşımı bakımından; genel olarak 10 yıllık, 5 yıllık, 2 yıllık,1 yıllık ve 6 aylık zamanaşımına tabi olanlar ile zamanaşımına tabi olmayan emanetler olmak üzere altı gurupta toplanmıştır.
Yapılan incelemede, İdarece 333 Emanetler Hesabına alınış tarihleri itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi sona ermesine rağmen ilgililerinin talep etmemeleri veya talep etmelerine rağmen verdikleri ad-soyadı, IBAN ve hesap numaralarında hatalar bulunması veyahut emanete alınan tutarların mahiyetlerinin belirlenememesi gibi nedenlerle iadesi mümkün olmayan ve gelir kaydedilmesi gereken 222.228,96 TL’nin irat kaydedilmediği tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; bulgu konusu husus hakkında 2022 yılında zamanaşımına uğrayan tutarların 2023 yılında gelir kaydedildiği belirtilerek, takip eden yıllarda Emanetler Hesabında yer alan ve gelir kaydedilmesi gereken kayıtların kontrolü için dönem sonu işlemlerine yeni bir madde eklendiği ifade edilmektedir.
İdare bulgu hususu konusunda 2023 yılında reaksiyon almakla birlikte 2022 yılı bilançosunda 333 Emanetler Hesabı 222.228,96 TL fazla, 600 Gelirler hesabı ise aynı tutarda noksan görülmektedir.
Sonuç olarak; İdare tarafından, 333-Emanetler Hesabında takip ettiği tutarlardan ilgili mevzuatında ayrı bir zamanaşımı süresi öngörülen emanetlerin bu sürelerin sonunda, süre belirtilmeyen emanetlerin ise kayıtlara alınış tarihleri itibarıyla 10 yıllık zamanaşımı süresinin sonunda irat kaydedilmesi gerekmektedir.
BULGU 10: Memur Maaş Ödemelerinin Muhasebe Kayıtlarında Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğine Uyulmaması
Memur maaş ödemelerine ilişkin yapılan kayıtlarda Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde yer alan hükümlere aykırı davranılarak hatalı kayıtların yapıldığı görülmüştür.
27.05.2016 tarihli ve mükerrer 29724 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 248’inci maddesinde, 320-Bütçe Emanetleri Hesabının; mali yıl içerisinde veya sonunda ödeme emri belgesine bağlandığı halde,nakit yetersizliği veya diğer sebeplerle ilgililerine ödenemeyen tutarların izlenmesi için
kullanılacağı düzenlenmiştir.
Yönetmelik’in 250’inci maddesine göre ise, hesabın alacağına yapılacak kayıtlar aşağıdaki gibidir:
1) Bütçe gideri olarak tahakkuk ettirilen tutarlardan herhangi bir nedenle hak sahiplerine ödenemeyenler bir taraftan bu hesaba alacak, 630-Giderler Hesabına ya da söz konusu tutar varlığa dönüştürülecek bir harcama unsuru ise ilgili varlık hesabına borç; diğer taraftan 835-Gider Yansıtma Hesabına alacak, 830-Bütçe Giderleri Hesabına borç kaydedilir.
2) Bir istihkak karşılığı olarak daire mutemetlerine verilen paralardan, mutemetler tarafından, herhangi bir nedenle alacaklısına ödenemeyerek muhasebe birimine iade edilen miktarlar, ilgilisine ödenmek üzere bu hesaba alacak, 100-Kasa Hesabı veya 102-Banka Hesabına borç kaydedilir.
3) 15 Aralık -31 Aralık tarihlerine ilişkin hesaplanan işçi ücretleri bir taraftan bu hesaba alacak, 630-Giderler Hesabına borç; diğer taraftan 835-Gider Yansıtma Hesabına alacak, 830-Bütçe Giderleri Hesabına borç kaydedilir.
4) Dönem sonunda bu hesabın zaman aşımı sürelerine göre bölümlenmiş alt hesaplarında kayıtlı tutarlar, zaman aşımı sürelerini güncellemek için bu hesaba alacak ve borç kaydedilir.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde memur maaşlarının ödenmesinde yapılacak muhasebe kayıtlarında 320-Bütçe Emanetleri Hesabının alacağına bir kayıt yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Ancak yapılan incelemede; memur maaşlarının ödenmesi sürecinde (Kasım ücret ödemesi 2748821 no.lu yevmiye) öncelikle ayın 14’ünde bir kaynak hesabı olması ve ilk kaydın alacak tarafından yapılması gerekmektedir. Ancak, 320-Bütçe Emanetleri Hesabın borcuna kayıt yapılarak 103-Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabı (-) ile ödeme yapıldığı ve daha sonra ayın 22’sinde bu kez gider hesaplarının borcuna ve 320-Bütçe Emanetleri Hesabının borcuna kayıt yapıldığı görülmüştür.
Yapılan uygulama hem yanlış hesapların kullanılması hem de bu hesaplara yapılan kayıtların hatalı olması noktasında Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğine uygun değildir. Netice olarak, 01.01.2022-31.12.2022 döneminde 320 no.lu Hesabın 320.01.01.01.01,320.01.01.01.02, 320.01.01.01.03 ve 320.01.01.01.04 no.lu TL hesaplarına memur ücretleri ile ilgili olarak toplamda 1.505.057.271,10 TL kaydedilmiş bulunmaktadır. Kamu İdaresi cevabında bulgu konusunu kabul etmiş ancak herhangi bir işlem yapmamıştır. Dolayısıyla bulgunun raporda yer alması gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu itibarla, memur maaşlarına ilişkin muhasebe kayıtlarında mezkûr Yönetmelik çerçevesinde hareket edilerek 320-Bütçe Emanetleri Hesabının kullanımı uygulamasından vazgeçilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

BULGU 11: Altyapı Kazı İzin Harcı İçin Alınan Avansların Alınan Diğer Avanslar Hesabı Yerine Emanetler Hesabında İzlenmesi
Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde umumi hizmet alanlarında yapılacak kazı işlemleri nedeniyle mükelleflerden tahsil edilecek altyapı kazı izni harcına ilişkin olarak yapılan avans tahsilatlarının Alınan Diğer Avanslar Hesabı yerine Emanetler Hesabında izlendiği görülmüştür.
27.05.2016 tarihli ve 29724 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 260’ıncı maddesine göre, 333- Emanetler Hesabının emanet olarak nakden veya mahsuben tahsil edilen tutarların izlenmesi için kullanılması gerekmektedir.
Bu hesaba yapılan kayıtlardaki amaç iade edilmek üzere alınan değerlerin izlenmesidir.Yapılan incelemede, İdarenin; altyapı izin harçları için önden almış olduğu ve avans niteliğindeki yani iade edilmek üzere alınmamış 33.806,69 TL’nin 333-Emanetler Hesabında izlediği tespit edilmiştir.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 263’üncü maddesine göre, Alınan Avanslar Hesap Grubu; iş, sözleşme ve diğer nedenlerle üçüncü kişilerden alınan avansların izlenmesi için kullanılır. Alınan avanslar niteliklerine göre bu grup içinde açılacak aşağıdaki hesaplardan oluşur.
340 Alınan Sipariş Avansları Hesabı
349 Alınan Diğer Avanslar Hesabı
Avansın niteliği göz önüne alındığında, avansın konusu bir mal veya hizmet satışı nedeniyle verilmiş bir avans değildir. Dolayısıyla, 340-Alınan Sipariş Avansları Hesabına kaydedilmesi uygun değildir. İdare tarafından da bulgu konusu husus kabul edilmiş ancak denetim yılına ilişkin bir işlem yapılmamıştır.
Bu itibarla, altyapı kazı izin harcı için alınan avansların 349-Alınan Diğer Avanslar Hesabında izlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
BULGU 12: İdarenin Mülkiyetinde veya Tasarrufunda Bulunan Taşınmazların Envanter Bilgileri İle Muhasebe Kayıtlarının Birbirleri ile Uyuşmaması
İdarenin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan taşınmazların envanter bilgileri ile muhasebe kayıtlarının birbirleri ile uyuşmadığı görülmüştür.
a) Taşınmaz Yönetimine İlişkin Olarak Daire Başkanlıkları Arasında Sistem Entegrasyonunun Sağlanmaması İdarede, taşınmaz kayıt ve yönetimine ilişkin faaliyetler Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığınca, taşınmazlara ilişkin işlem ve faaliyetlerin muhasebeleştirilmesi çalışmaları ise Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığınca yürütülmektedir. Ancak iki Daire Başkanlığı arasında
taşınmaz kayıt, değerleme, yönetim ve muhasebeleştirmeye ilişkin sistem entegrasyonu olmadığı için 250- Arazi ve Arsalar Hesabı, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı ve 252-Binalar Hesabında hatalı tutarların yer almasına neden olunmaktadır.
5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 44’üncü maddesinde, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait taşınır ve taşınmaz malların kaydı ile mal yönetim hesabının verilmesine ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği belirtilmektedir.
5018 sayılı Kanun’a istinaden çıkarılan Kamu İdarelerine ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in 5’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleri, kamu idarelerine ait taşınmazların mevcutlarla birlikte içinde bulunulan yılda çeşitli yollarla edinilenlerin ve elden çıkarılanların miktar ve değer olarak takip edilmesi amacıyla kayıt altına alınmasıdır. Kayıtların belgeye dayanması esastır” hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin devamında ise:Tapuda kayıtlı olan taşınmazların, maliyet bedeli; bu taşınmazlardan maliyet bedeli belirlenemeyenlerin, rayiç bedeli; maliyet bedeli ve rayiç bedelinin ikisinin de belirlenememesi durumda ise iz bedeli;
Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlardan sadece ekonomik olarak değerlendirmeye konu olanlar ile kamusal ihtiyaçlarda kullanılanların, iz bedeli;Orta malları başlığı altında kayıtlı olan taşınmazların, iz bedeli;Genel hizmet alanları başlığı altında kayıtlı olan taşınmazların da iz bedeli;Üzerinden kayıtlara alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Yapılan incelemede, Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığı tarafından Tapu ve Kadastro  Genel Müdürlüğünün Tapu ve Kadastro Bilgi Sisteminden (TAKBİS) belli aralıklarla ve manuel yöntemlerle veri temin ederek oluşturduğu Emlak Bilgi Sistemi (EBİS) bilgi havuzunda, son verilere göre hisseli veya tam hisseli toplam 29.724 adet taşınmaz 248.609.858.439,00 TL değerleme bedeli ile yer alırken; söz konusu taşınmazların, muhasebe sistemi kayıtlarında yer alan bilgilerden süzülerek oluşturulan bilanço ve mizan verilerinde aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde yer aldığı tespit edilmiştir.

İdare tarafından; mülkiyeti Belediyeye ait olan taşınmazların tüm kayıtların Emlak Bilgi Sisteminde tutulduğu, bu kayıtlara ilişkin her bir taşınmazın güncel değerlerinin de hesaplanarak takiplerinin yapıldığı ve FYS programı devreye alındıktan sonra EBİS’de tutulan tüm taşınmazların bilgilerinin FYS ile entegre çalışmaya başlayacağı ifade edilmiş ise de; sistem entegrasyonun hatsız işlediğine dair herhangi bir kanıtlayıcı bilgi ve belge sunulmamıştır. Bu bağlamda, 2022 yılı bilançosunda, 25-Maddi
Duran Varlıklar hesapları grubunda (248.609.858.439,00-76.688.233.244,65) 171.921.625.194,35 TL hatalı/eksik tutarla yer almıştır.
Sonuç olarak, bahse konu sistem entegrasyonu olmayışı nedeniyle envanterde yer alan 248.609.858.439,00 TL’lik taşınmazın, muhasebe kayıtlarına ancak 76.688.233.244,65 TL olarak yansıtıldığı görülmüş olup, söz konusu farkın amortisman uygulaması dışında kalan tutarının tespit edilerek ilgili varlık hesaplarında gerekli kayıt güncellemelerinin ve varsa yeni kayıtların  yapılmasının varlık hesaplarındaki muhasebe kaydı uyumunu sağlama açısından önemli olduğu değerlendirilmektedir.
b) İdarenin Yatırımcı Birimlerinin Taşınmaz Üzerindeki Değer Arttırıcı İşlemlerine Ait Belgelerin İlgili Birime Gönderilmemesi
İdare envanterinde yer alan taşınmazlara yapılan değer arttırıcı işlemlere ait belgeler ilgili birim olan Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığına intikal ettirilmemiştir.
Yapılan İncelemede, İdarenin yatırımcı birimleri tarafından, “Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazlar Formu”nda yer alan taşınmazlara değer arttırıcı bir işlem yapıldığında, bu  taşınmazlara ilişkin hakedişler yatırımcı birimler tarafından muhasebe birimine intikal ettirilerek söz konusu taşınmaz işleminin maliyet bedeli üzerinden kayıtlara alındığı; ancak, bu durumun Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığına bildirilmediği ve dolayısıyla envanter kayıtlarının düzenlenen hakedişler kadar eksik kaldığı tespit edilmiştir. Söz konusu durum nedeniyle, Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığı tarafından tutulan kayıtlar 171.921.625.194,35
TL eksik olmuştur.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; mülkiyeti Belediyeye ait olan taşınmazların tüm kayıtların Emlak Bilgi Sisteminde tutulduğu, bu kayıtlara ilişkin her bir taşınmazın güncel değerlerinin de hesaplanarak takiplerinin yapıldığı ve FYS programı devreye alındıktan sonra EBİS’de tutulan tüm taşınmazların bilgilerinin FYS ile entegre çalışmaya başlayacağı ifade edilmiş ise de; Belediye yatırımcı birimlerin değer arttırıcı işlemlerine ait belgelerin Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığına tam ve eksiksiz olarak bildirildiğine dair herhangi bir kanıtlayıcı bilgi ve belge sunulmamıştır. Dolayısıyla, İdarenin yerine getirildiğini belirttiği çalışmalar yılında yapılmamış olduğundan, 2022 yılı bilançosunda, 25-Maddi Duran Varlıklar hesapları grubu 171.921.625.194,35 TL eksik tutarla yer almıştır.
Sonuç olarak, taşınmazlara yapılan değer arttırıcı işlemlere ait belgelerin EmlakYönetimi Dairesi Başkanlığına intikalinin sağlanarak envanter kayıtları ile muhasebe kayıtlarının uyumunun sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir.
BULGU 13: Doğrudan Hizmet Alımı Kapsamında Çalıştırılan İşçiler İçin Kıdem Tazminatı Karşılıklarının Ayrılmaması
İdarede geçmiş yıllarda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi kapsamında, sonrasında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca belediye şirketlerinden doğrudan hizmet alımı yöntemiyle temin edilerek istihdam edilen işçiler için
kıdem tazminatı karşılığının ayrılmadığı görülmüştür.
4857 sayılı İş Kanunu’nun “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı” başlıklı 112’nci maddesinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan alımlar kapsamında alt işverenler
tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödenmesi hükme bağlanmış; bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bahsi geçen madde çerçevesinde hazırlanan “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik”teki düzenlemelere göre; idarelerin bünyesinde 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesi birinci fıkrasının (e) bendine göre çalışan personelin sayısının, çalıştıkları sürelerin, aldıkları ücretlerin, kıdem tazminatına dâhil olan ve olmayan unsurlar da dikkate alınmak suretiyle hesaplanması, 472-Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabında kıdem tazminatı karşılığı olarak gösterilmesi ve bu karşılıklardan faaliyet dönemi içinde ödeneceği öngörülen tutarların uzun vadeli bu hesaptan çıkartılarak aynı hesabın kısa
vadeli olanı 372-Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabına aktarılması gerekmektedir.Diğer yandan, 696 sayılı KHK’de belediyelerin, 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesi birinci fıkrasının (e) bendine göre personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi
yapamayacağı, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri doğrudan hizmet alımı suretiyle şirketlerine gördüreceği, daha önce bu kapsamda çalışan işçilerin de belediye şirketlerine geçişinin yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesi bahsi geçen KHK ile değiştirilerek personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımları yasaklanmıştır. Ancak, belediyeler için 375 sayılı KHK ile istisna getirilmiş olduğundan, belediyelerin doğrudan hizmet alımı yöntemiyle kendi şirketlerinden yaptıkları personel istihdamına dayalı alımların, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi uygun olacaktır. Aksi bir yorum, belediye şirketlerine karşılığı verilmemiş yüksek miktarda kıdem tazminatı sorumluluğu yükletilmesi sonucunu doğuracaktır.
Yapılan incelemede, 696 sayılı KHK öncesinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan hizmet alımları kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının hesaplanmadığı, bu haliyle 696 sayılı KHK kapsamında şirketlere geçişi sağlanan işçiler açısından da benzer uygulamanın devam ettiği, dolayısıyla bunlar için de kıdem tazminatı karşılığı ayrılmadığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, gerek muhasebenin temel kavramlarından olan ihtiyatlılık ve dönemsellik ilkesi gerekse de mali tabloların İdarenin mali durumunu tam ve doğru olarak yansıtabilmesi açısından kıdem tazminatı karşılık işlemlerinin ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; bulgu konusu husus hakkında çalışmaların başlatıldığı, takip eden yıllarda gerekli düzeltmelerin yapılacağı ifade edilmektedir.
Sonuç olarak, 696 sayılı KHK uyarınca belediye şirketlerinden doğrudan hizmet alımı yöntemiyle temin edilerek istihdam edilen işçiler için kıdem tazminatı karşılıklarının mevzuatında belirtilen şekilde ayrılıp muhasebeleştirilmemesi sonucu 372-472 Kıdem
Tazminatı Karşılığı Hesabının olması gerektiğinden daha az görünmesine sebep olmaktadır.
BULGU 14: İcra Daireleri Tarafından İdarenin Banka Hesaplarından Doğrudan Kesilen Tutarların Hatalı Muhasebeleştirilmesi
İcra dairelerince İdarenin banka hesaplarından doğrudan yapılan icra kesintilerinin hatalı muhasebe hesaplarında izlendiği görülmüştür.
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Nazım hesaplara ilişkin ilkeler” başlıklı 12’nci maddesinde düzenlendiği üzere; kamu idarelerinin varlık, kaynak, gelir ve gider hesaplarının dışında, muhasebenin bilgi verme ve izleme görevi yüklediği işlemleri, muhasebe disiplini altında toplanması istenen işlemleri ile gelecekte doğması muhtemel hak ve yükümlülüklerine ilişkin işlemlerini izlemek üzere nazım hesaplar kullanılmaktadır. Ayrıca,nazım hesaplar, yalnızca ilgili olduğu diğer nazım hesaplarla karşılıklı olarak borç ve alacak çalışan hesaplardan oluşmakta ve mizanda ve bilançonun dipnotunda gösterilmektedir.
Yönetmelik’in “Gayri safilik ilkesi” başlıklı 39’uncu maddesinde ise gelir ve giderlerin,herhangi bir düzenleme veya standart ile aksi kararlaştırılmadıkça netleştirilmeden kaydedileceği ifade edilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, gayrisafilik ilkesi gereğince gelir ve giderlerin brüt değerler üzerinden kayıt altına alınması gerekmektedir.
Muhasebe işlemlerinin kayıt altına alınmasında tahakkuk esası ile nakit esası ilkeleri benimsenmiştir. Bazı hesaplar tahakkuk esası prensibine göre çalışırken bazı hesaplar da nakit esasına göre çalışmaktadır.140-Kişilerden Alacaklar Hesabı tahakkuk esaslı bir karaktere sahip olup tahsiline bakılmaksızın alacağı doğuran olayın meydana gelmesi ile çalışmaktadır. Aynı
karaktere sahip olan 630-Giderler Hesabı da bütçe ile ilgili olsun veya olmasın uluslararası genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre tahakkuk ettirilen her türlü giderin izlenmesi için kullanılmaktadır. Buna karşın 830-Bütçe Giderleri Hesabı ise nakit esaslı çalışan bir hesap olup bütçe kanunları ve diğer kanunların verdiği yetkiye dayanılarak nakden veya mahsuben yapılan bütçe giderlerinin takip edildiği hesabı ifade etmektedir.
İdarenin mevcut işlemleri için Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hesap planında yer alan herhangi bir hesabın bulunmaması halinde Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nde bulunan hesap veya hesapları ekleme veya çıkarmaya Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yetkili olduğu ifade edilmiştir.
Yapılan incelemede, İdarenin yevmiye defterinde 140-Kişilerden Alacaklar Hesabına borç, 103-Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabına alacak kaydı yaptığı yevmiye kayıtlarının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu yevmiyeler, icra dairelerinin İdarenin banka hesaplarından yaptığı kesintilerin muhasebeleştirilmesi için oluşturulmaktadır. Giderler Şube Müdürlüğü, Hukuk Müşavirliği ile bu kesintilerin mahiyetlerini öğrenmek için yazışmalar yapmaktadır. Hukuk Müşavirliğinden gelen yazılara göre bu kesintilerin, genel olarak İdare aleyhine sonuçlanan kamulaştırma veya tazminat davaları sonucunda yapılan kesintiler olduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Müşavirliğinden gelen cevaplara istinaden Giderler Şube Müdürlüğü,140-Kişilerden Alacaklar Hesabına alacak, 630-Giderler Hesabı ile 830-Bütçe Giderleri Hesabına borç kaydı yaparak ilk kayıtta açılan kişi borcunu kapatmaktadır. Ancak Hukuk Müşavirliği ile yapılan yazışmaların yıllara sâri bir hale gelmesi veya bazı durumlarda hiç cevap gelmemesi gibi nedenlerle mahiyeti belirlenemeyen giderlerin 140-Kişilerden Alacaklar Hesabında sürekli tekâmül ederek bakiye bırakmasına yol açılmaktadır.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nde; 140-Kişilerden Alacaklar Hesabına borç, 103-Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabına alacak kaydı olacak şekilde iki hesabın karşılıklı çalışacağına dair hiçbir hüküm bulunmamaktadır. İlk aşamada Giderler Şube Müdürlüğünün banka hesap özetinden gördüğü ilgili tutarları, icra dairesinin hangi derece
mahkemesinin kararına veya ne tür bir davaya istinaden kestiğine dair bir bilgisi olmadan veya kişi borcu açılmasını gerektiren bir durumun bulunup bulmadığını kontrol etmeden 140-Kişilerden Alacaklar Hesabında izlediği anlaşılmaktadır. Ayrıca mevcut durumun bu şekilde muhasebe kayıtlarına alınması, tamamen nakit esaslı çalışan 830-Bütçe Giderleri Hesabının,doğrudan mahsup edilmiş bir alacak olan icra dairesi kesintilerinin bulunmasına rağmen çalışmamasına neden olmaktadır. Buna ek olarak, aslında icra dairesince İdarenin hesabından çekilmiş bir tutarın sanki İdarenin bir alacağı varmış gibi 140-Kişilerden Alacaklar Hesabında tekâmül ettirilmesi, mali tablo kullanıcılarına yanıltıcı bilgi sunulmasına neden olmaktadır.
Yıllar itibariyle süre gelen ve 2022 yılsonu itibariyle icra dairelerince İdarenin banka hesaplarından çekilmiş olan toplam 909.330.683,10 TL’lik tutarın 140-Kişilerden Alacaklar Hesabında izlenmesi mevcut durumda kişi borcu olmamasına rağmen hesapta varmış gibi gözükmesine neden olmaktadır. Oysa bu tutarlar geçmiş yıllarda banka hesaplarından kesilmek
suretiyle yapılmış giderleri ifade etmektedir.
Bu itibarla, ilk olarak Giderler Şube Müdürl1üğünün; bankadan gelen hesap özetinde yer alan icra dairelerince yapılan kesintilerin mahiyetine ilişkin Hukuk müşavirliği ile yaptığı yazışmalar tamamlanıncaya kadar mevcut tutarları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 998-Diğer Nazım Hesaplar Hesabı ile 999-Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı
Hesabının ekonomik alt kodlarına eklenecek uygun hesap adlarında takip etmesi gerekmekte olup 630-Giderler Hesabı ile 830-Bütçe Giderleri Hesabına borç, 103-Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabı ile 835-Gider Yansıtma Hesabına alacak kaydı yapmak suretiyle muhasebeleştirmesi gerekmektedir. Daha sonra yapılan bu kesintilere ilişkin mahiyetin anlaşılması halinde kişi borcu açılmasını gerektiren bir olayın vuku bulmaması halinde herhangi bir kayıt yapılmadan, vuku bulması halinde ise, 140-Kişilerden Alacaklar Hesabına borç, 600-Gelirler Hesabına alacak kaydı yapılarak nazım hesapların kapatılması gerekmektedir. İcra dairelerinin İdarenin banka hesaplarından yaptığı icra kesintilerinin bu şekilde muhasebe kayıtlarına alınması gerek bilanço ilkelerinden gayrisafilik ilkesine gerekse  nakit ve tahakkuk esaslı çalışan muhasebe sisteminin ruhuna daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; haczen alınan tutarların mahiyeti bilinmediğinden 630-Giderler hesabının kullanılamayacağı, söz konusu tutarların büyük çoğunluğunun kamulaştırmasız el atma davaları neticesinde kesilen tutarlardan kaynaklı olduğu, diğer taraftan banka hesabından çekilen paranın hangi müdürlüğün işi olduğu bilenemediğinden takip edilmesi açısından en uygun hesabın 140-Kişilerden Alacaklar hesabı olduğu düşünüldüğü ve belirli periyotlarla hukuk müşavirliğinden kesilen paranın mahiyeti hakkında yazışmalar yapıldığı ve 140-Kişilerden Alacaklar Hesabından çıkartıldığı
belirtilmiştir. İdarenin her ne kadar kesilen paranın mahiyetinin bilinmediğinden kaynaklı 140 Kişilerden Alacaklar Hesabının kullanıldığını söylese de bilindiği üzere mahkeme kararı sonucu ödenmesine hüküm olunan haciz vb. ödemeler idarelere bildirilmekte ve kesintiler belirli bir süre sonra yapılmaktadır. Bu noktada davaların takibini yapan hukuk müşavirliğinin
muhasebe birimiyle gerekli yazışmaları yapması ve kesilecek paralar hakkında bilgilendirme yapması gerekmektedir. Bu sebepten kaynaklı kesilen paranın mahiyetinin bilinmemesi İdarenin birimleri arasında ki koordinasyon eksikliğinden kaynaklı olup söz konusu tutarların 140-Kişilerden Alacaklar Hesabında izlenmesi sonucunu doğurmayacaktır. Kaldı ki 140-Kişilerden Alacaklar hesabı idarenin alacağını gösteren hesap olup idarenin borcundan kaynaklı tutarların bu hesapta izlenmesi mevzuata aykırılık oluşturmaktadır. Bu sebeple İdarenin banka hesaplarından icra daireleri tarafından doğrudan kesilen tutarların hatalı muhasebeleştirilmesi nedeniyle, 2022 yılı bilançosunda 140-Kişilerden Alacaklar Hesabı 909.330.683,10 TL fazla
tutarla, faaliyet sonuçları tablosunda da 630-Giderler Hesabı 909.330.683,10 TL eksik tutarla yer almıştır.
Sonuç olarak, İcra dairelerince İdarenin banka hesaplarından doğrudan yapılan icra kesintilerinin mevzuatında belirtilen şekilde muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.
BULGU 15: Döviz Hesabı Kur Değerlemesinin Günlük Yapılmaması Döviz hesabına yapılan kayıtlara ilişkin kur değerlemesi işlemlerinin mevzuatta öngörüldüğü gibi gün sonlarında değil, ay sonlarında yapıldığı tespit edilmiştir.
27.05.2016 tarihli ve 29724 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 64’üncü maddesinde; 105-Döviz Hesabının; kurum veznelerince tahsil edilen veya her ne şekilde olursa olsun banka hesaplarına intikal eden konvertibl döviz tutarları ile bunlardan yapılan ödeme, iade ve göndermelerin

izlenmesi için kullanılacağı belirtilmiştir.
Mezkûr Yönetmelik’in 66’ncı maddesinin birinci fıkrasına göre; Kurumca gün sonlarında, 105-Döviz Hesabına ilişkin yardımcı kayıtlardan elde edilen bilgilere göre,konvertibl yabancı paralar mevcudunun T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden
değerlemesi sonucu lehte meydana gelen 105-Döviz Hesabının borcuna ve 600-Gelirler Hesabının alacağına kaydedilir.
105-Döviz Hesabına yapılan kayıtların incelenmesi neticesinde; Yönetmeliğin 66’ncı maddesi kapsamında gün sonlarında yapılması gereken değerleme işleminin ay sonlarında yapıldığı görülmüştür.
İdare cevabında kurumun sahip olduğu döviz hesaplarının fazlalığı dikkate alındığında,Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 66 ncı maddesinde belirtildiği gibi gün sonlarında yapılacak kur değerleme işleminin fiili olarak imkânsız olduğunu ve bu nedenle değerleme işlemlerinin aylık yapıldığını ifade etmiş olsa da değerlemeye ilişkin mevzuat
hükmü çok açık olup gün sonlarında yapılmasını emretmektedir.
Bu itibarla; 105-Döviz Hesabına ilişkin değerleme işlemlerinin mevzuatı uyarınca gün sonlarında yapılması gerektiğinden kayıt ve işlemlerin bu doğrultuda yapılması sağlanmalıdır.

BULGU 16: İdarenin Emlak Bilgi Sisteminde Bulunan Ancak İlgilisine İhbarname Gönderilmediği İçin Muhasebe Kayıtlarına Alınmamış Ecrimisil Tahakkuklarının Bulunması

İdare taşınmazları üzerinde işgalci durumda bulunan gerçek veya tüzel kişiler adına işgalde bulundukları her ay için Belediyenin emlak bilgi sistemi üzerinden tahakkuk oluşturulduğu, oluşturulan tahakkukların tahsilat yapan bankalara bildirildiği, ancak söz konusu kişilere henüz ecrimisil ihbarnamesi gönderilmediğinden yapılan tahakkukların muhasebe sisteminde yer almadığı görülmüştür.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1’inci maddesinde; Yönetmelik’in amacının; il özel idaresi, belediye, bağlı idare ve birliklerin; gelir ve gider bütçelerinin hazırlanması, kesin hesabın çıkarılması, hesap ve kayıt düzeninde
saydamlık, hesap verilebilirlik ve tekdüzenin sağlanması, işlemlerinin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerinin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi; mali tablolarının zamanında, doğru,muhasebenin temel kavramları ve genel kabul görmüş bütçe ve muhasebe ilkeleri çerçevesinde, uluslararası standartlara uygun,yönetimin ve ilgili diğer kişilerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak ve kesin hesabın çıkarılmasına temel olacak; karar, kontrol ve hesap verme süreçlerinin etkili çalışmasını sağlayacak şekilde hazırlanması ve yayımlanmasına ilişkin usul, esas, ilke ve standartların belirlenmesi olarak ifade edilmiştir.
120-Gelirlerden Alacaklar Hesabına ilişkin düzenlemeler Yönetmelik’in 86, 87 ve 88’inci maddelerinde yer almıştır. Buna göre, 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabı mevzuatı gereğince, tahakkuk ettirilen faaliyet alacakları ile duran varlıklar ana hesap grubu içerisindeki gelirlerden alacaklar hesabında (220-Gelirlerden Alacaklar Hesabı) kayıtlı tutarlardan dönem sonunda vadesi bir yılın altına inenler ve bunlardan yapılan tahsilat ve terkinlerin izlenmesi için kullanılır. İlgili servislerce tahakkuk bordroları ile ya da tahakkuk fişleri ile muhasebe birimine bildirilen gelirlerden alacak tahakkukları, düzenlenecek muhasebe işlem fişiyle ilgili hesaplara alınarak tahakkuk kayıtları yapılır. Bir yıl veya faaliyet dönemi içinde tahsili gereken tutarlar bu hesaba, içinde bulunulan dönemi takip eden dönemlerde tahsili gereken tutarlar ise duran varlıklar ana hesap grubunda yer alan 220-Gelirlerden Alacaklar Hesabına kaydedilerek izlenir.
Duran varlıklar ana hesap grubunda yer alan 220-Gelirlerden Alacaklar Hesabında kayıtlı tutarlardan dönem sonlarında vadesi bir yılın altına inenler 120 no.lu hesaba aktarılır. Nitelikleri itibarıyla tahakkuku tahsiline bağlı bütçe geliri olarak yapılan tahsilatlar, bu hesapla ilişkilendirilmesi mümkün değildir.
İdare tarafından yapılan uygulamada; Belediye taşınmazı üzerinde işgalci durumda olan gerçek veya tüzel kişinin bulunması halinde bu kişi hakkında ecrimisil dosyası açılmakta ve İdare personelince yapılan tespitlere istinaden işgalci durumda bulunan kişiye ecrimisil ihbarnamesi gönderilmektedir.
Ecrimisil ihbarnamesinin gönderilmesinden sonra Belediye taşınmazı üzerindeki işgalcinin tahliyesine ilişkin herhangi bir işlem yapılmamakta, aksine gönderilen ihbarnameden sonra emlak bilgi sistemi üzerinden işgalci adına aylık olarak ecrimisil tahakkuku gerçekleştirilmektedir. Yeni bir ecrimisil ihbarnamesi düzenlenip ilgilisine tebliğ edilinceye kadar tahakkuk yapılmaya devam edilmekte, işgalcinin rızaen erken ödeme yapması ihtimaline karşı da yapılan tahakkuklar tahsilata aracılık eden bankalara bildirilmektedir.
Ancak, bir önceki ihbarnameden sonra İdarenin emlak bilgi sistemi üzerinden yaptığı ve bankalara bildirdiği tahakkuk ettirilen tutarlar başka bir ihbarnameye bağlanıp ilgisine tebliğ edilmediğinden muhasebe kayıtlarına alınmamaktadır.

Yapılan incelemede, kendisine daha önce ecrimisil ihbarnamesi gönderildikten sonra adına ecrimisil tahakkuk ettirilmeye devam edilen fuzuli şagillere söz konusu tahakkuk tutarları bir ihbarnameye bağlanarak tebliğ edilmediğinden herhangi bir muhasebe kaydının yapılmadığı ve muhasebede kayıtlı olmayan ecrimisilin 412.528.124,00 TL tutarında olduğu;
412.528.124,00 TL tutarındaki tahakkuk etmiş ecrimisil alacağının; sistemde tahakkuku işlemiş ancak bu işlenen tahakkuklar için henüz ihbarname hazırlanmamış işgalciler ile işlenen tahakkuklar için ihbarname hazırlanmış ancak imza sürecinde ve posta sürecinde olduğu için işgalcilere henüz tebliğ edilmemiş tahakkuklardan oluştuğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; muhasebe sistemi ile EBİS verileri arasındaki farklılıkların giderileceği belirtilmiştir. Ancak, emlak bilgi sisteminde fuzuli şagiller adına tahakkuku yapılan, ancak muhasebe kayıtlarında yer almayan ecrimisil alacakları nedeniyle 2022 yılı bilançosunda 12 ve 22 Faaliyet Alacakları Hesap grupları, toplam
412.528.124 TL eksik tutarla yer almıştır.
Sonuç olarak, İdarenin emlak bilgi sisteminde kayıtlı tahakkukların süresinde muhasebe birimine bildirilmesi ve bu suretle muhasebe kayıtlarına alınması sağlanmalıdır.
BULGU 17: Altyapı Kazı İzni Harçları ile Bu Kazılardan Elde Edilen Gelirlere İlişkin Muhasebe Kayıtlarında Hatalı Uygulamaların Bulunması
Altyapı kazı izni harçları ile kazılardan elde edilen diğer gelirlerin (irat, kontrollük,malzeme zayiat bedellerinin) tahakkuk ve takip kayıtlarının yapılmadığı ve ilgili birimler tarafından yapılan muhasebe kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı görülmüştür.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Altyapı kazı izni harcı” başlıklı mükerrer 79’uncu maddesine göre; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde umumi hizmet alanlarında yapılacak kazı işlemleri için belediyece verilecek altyapı kazı izni, altyapı kazı izni harcına tabidir. Altyapı kazı izni harcı, alan tahrip tutarı üzerinden binde 2 oranında alınır. Altyapı kazı izni başvuruları on beş gün içerisinde sonuçlandırılır.
Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin “Görev ve yetkileri” başlıklı 8’inci maddesinde; büyükşehir belediyesi sorumluluğuna bırakılan yerlerde altyapı ile ilgili kazı yapacak gerçek ve tüzel kişilere izin ve kazı ruhsatı verileceği ve buna ilişkin bedelin belirleneceği ifade edilmektedir.
Aynı Yönetmelik’ in “Personel görevlendirilmesi” başlıklı 25’inci maddesinde ise,AYKOME’nin işlerini yürütmek üzere oluşturulan birimlerde kontrollük hizmetlerinde personel görevlendirilebileceği belirtilmektedir.
25.10.2013 tarihli ve 2013/2-25 no.lu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Alt Yapı Koordinasyon Merkezi (İBB AYKOME) Kararında; kaplama yapım işleri analizlerine uygulanan belirli yüzdeliklerin, malzeme zayiatlarına (TL/m2
) tekabül eden tutarların kazı talebinde bulunan kurum, kuruluş, tüzel veya özel kişilerden tahsil edilmesi, zayiat tutarı olarak
belirlenmiştir. Üst kaplaması İdare tarafından yapılan zemin cinsleri için tahsil edilen bedel irat olarak değerlendirilmektedir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kayıt zamanı” başlıklı 50’nci maddesine göre; bir ekonomik değer yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde,mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirilir. Bütün malî işlemlerin muhasebeleştirilmesi ve her muhasebe kaydının belgeye dayanması
gerekmektedir.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nde, 12-22 kodlu faaliyet alacakları hesap grubunun açıklamasına göre; kurumca gelir olarak tahakkuk ettirilen ve bir yıl içinde ve/veya bir yıldan daha uzun sürede tahsili öngörülen her türlü vergi, resim, harç gelirleri, mal veya hizmet satış gelirlerinden kaynaklanan senetli ve senetsiz alacaklar, verilen depozito ve
teminatlar ile mevzuatı gereğince bir yılı aşan bir süreyle tecil veya tehir edilen alacakların izlenmesi için bu hesap grupları kullanılır.
Aynı Yönetmelik’in 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabının niteliğini açıklayan 86’ncı maddesinde; bu hesabın, mevzuatı gereğince tahakkuk ettirilen faaliyet alacakları ile duran varlıklar ana hesap grubu içerisindeki 220-Gelirlerden Alacaklar Hesabında kayıtlı tutarlardan dönem sonunda vadesi bir yılın altına inenler ve bunlardan yapılan tahsilât ve terkinlerin izlenmesi için kullanılacağı ifade edilmiştir.
Söz konusu Yönetmelik’in 120-Gelirlerden Alacaklar Hesabına ilişkin işlemleri düzenleyen 87’nci maddesinde ise; ilgili servislerce tahakkuk bordroları ile ya da tahakkuk fişleri ile muhasebe birimine bildirilen gelirlerden alacak tahakkukları, düzenlenecek muhasebe işlem fişiyle ilgili hesaplara alınarak tahakkuk kayıtları yapılır. Gün içindeki gelirlerden alacak
tahakkukları gün sonuna kadar muhasebe servisine bildirilir. İlgili mevzuatı uyarınca, diğer kamu idarelerinden alınması gereken yardımlar, paylar veya benzeri gelirler ile nakden alınacak hasılat ve kâr payları da tahakkuk ettiğinde gelirlerden alacaklar hesabına kaydedilir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.