Çin sanat Etkinliğini Uygur Aktevist eylemcileri sloganlarla protesto etti.

02 Haziran 2024 tarihinde İstanbul Çin Başkonsolosluğunun Cemal Reşitbey de Düzenlediği Kültürel etkinliği ,Protesto eylemini Haber için Videosunu çekmeye gittiğimizde , Her etkinlikte olduğu gibi Eylemci ve aktevist Cahil bir uygur tarafından Aklınca bizim çekim yapmamızı İftira ve yalan atarak engellemeye çalıştı. Neden cahil diyoruz çünkü elindeki telefondan googlaya girmiş okuduğunu anlamayıp Bize Başka Haber ajanslarının ismini vererek,Türkiyenin Bir siyasi Partisinin genel Başkanınnın ismini vererk Bizim hakkımızda Yalan ve yanlış iddialarda bulunup Orada bulunan Uygurları kışkırtmaya bize karşı saldırtmaya çalıştı.

Bu Tür etkinliklerde bu tür cahil eylemciler neylerine güvenerek basının görev yapmasını engel oluyorlar. Terörle mücadele şubesinin aslında bu tür eylemlere katılan kişilerin tek tek İkamet izinleri varmı ? veya Bu tür Eylemler için İstanbul valiliğinden İzin alınmışmı diye kontrol etmesi lazım.Orada Etkinliği organize ettiğini söyleyen Doğu Türkistan Federasyonu Başkanı Bu eylem için Cuma günü izin alamay saat olarak yetişemedik izin almadık ama bize İzin almadanda Protesto eylemi yapmamıza izin veriyorlar demeside bayağı ilginçti. Şimdi acaba Bu protesto eylemi için Uygur Fedreasyonlarıveya orada Uygur Derneklerini temsil edenler Valilikten izin aldılarmı ? İstanbul Valiliği bu konuda bir basın açıklaması yapması lazım.

Ayrıca Eğiytim Kültür gibi Tüzüklerinde yazılı olan faaliyetleri yapması gereken STK’lar Dernekler kanunlarına göre Böyle Uluslar arası siyaset yapıp Türkiyenin Müttefiki olan Etkinlikleri Protesto veya sabote hakları varmı ? Bu tür Protestolar ve Eylemler Gözteri,Miting kanun ve yasalarınca Yasala izinlerlemi yapılıyor bunu denetlemeleri lazım.

Eğer izinsiz yapılıyorsa İstanbul Valiliği veya İçişleri Bakanlığı,Savcılar derhal olarak soruşturmalarını başlatmaları gerekir. Bu Kanun ve Yasalar gereğince çok önemli bir konu aslında.

02 Haziran 2024 tarihinde İstanbul Çin Başkonsolosluğunun Cemal Reşitbey de Düzenlediği Kültürel etkinliği Türk Basınından gizli olarak yapması yıllardır Çin Konsolosluğu ve Çin Güvenlik güçlerinin Türkleri hiç tanımadıkları için ve İstanbul’un Dünyanın en Güvenlikli Şehri olduğunu bilmedikleri için kendi kendilerine Basına kapalı etkinlikler yapmaktalar.

Bunu Fırsat Bilen Uygur Ayrılıkçı Eylemci Güçlerde Çin Devletinin veya Çin Derneklerinin STK’larının yaptıkları etkinliklerde devamlı Eylem ve Gösteri yaotıkları için Çin Yetkilileride Bu konunun Haberlerde yayınlanmasını önlemek için haklı olarak basına haber vermemekteler. Basının genellikle sonradan haberi olmaktadır. Oysa Konsolosluğa tavsiyem bu tür etkinlik olduğu zaman Konsolosluğun Resmi yazısıyla bu tür yapılan eylemler hakkında Valiliklerden Resmi olarak İZİN alınmışmı bunu sorgulasınlar . Araştırsınlar. Kimsenin böyle kültürel etkinlikleri protesto etmeye hakkı yoktur. 30 Kişi kalkıp Bütün İstanbulu veya Bütün Türkiyedeki uygurları temsil etmiyor. Açık ve net olarak ben butür Ayrılıkçı eylemlere karşı olan bir Gazeteciyim.

Cumartesi gecesi sosyal medyada gezinirken Uygur STK’larından bir tanesinin Çin konsolosluğunu Protesto yazısını paylaşımını görünce Pazar Akşamı hemen kameramızı alıp Cemal Reşitbey Kültür merkezinin oraya gittiğimizde 20 -30 Kişilik Uygur eylemcinin Polis kordonu içerisinde toplanıp DİŞE Dİ KANA KAN İNTİKAM İNTİKAM gibi Kanun ve yasalarca Yasak olan sloganlarını attıklarını gördük.

Uygurların Eylemde Dişe diş Kana Kan İNTİKAM İNTİKAM Sloganı Resmen Barbarlık ve Cehaletin bir göstergesidir. Bizler Gazeteci olarak ülkemiz sınırları içersinde KANA KAN  İNTİKAM İNTİKAM diye Şiddet korku içeren sloganlar atarak Bağıranlara veya Sloğan atan Etnik gurublara karşıyız.Türkiye hukuk devletidir kimse bu tarz sloganlar atamazlar.Toplumda kin ve nefret duygusu yaşatamazlar.

Neyse Kalabalığı görünce Kameramla birlikte Uygur Eylemcilerin arasına girdim ve Onların Protesto eylemlerini çektim Ropörtajlar yaptım.

Sonrasında Kültür etkinliğinin Olduğu salona gittiğimde Polis Barikatının olduğu yerde İri Yarı Siyah Pantolon ve Siyah Tişörtlü olan kişi kendisinin Güvenlik görevlisi olduğunu söyleyerek neden etkinliğe girmek istediğini sorması üzerine Bende Haber değeri olduğu için kısa bir görüntü alacağımı söyledim. Fakat Resmi Polisler gelince Bana Konsolosluk Güvenlik görevlisiyim diyen çekinerek geri geri çekilince Ben bus efer ona sen kimsin Polis değilmisin deyince sessiz kaldı.Ben  İsrar edince Orada bulunan Bayan Polis Kardeşimiz Konsolos Çalışanı olduğunu söyleyince bu sefer ben ona sen neden Polis gibi bana soru soruyorsun bu bariyerin önünde deyince tabii sus pus.

Çin Konsolosluğu yıllardır Basiretsiz ve anlaşılması güç bir şekilde İstanbulu ve Türk halkını hiç tanımadığı belli. Çin Devletinin Konsolosluk gibi önemli bir göreve aslında Türkiye yi iyi tanıyan ve Sosyal Faaliyetlerde Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla iyi diyaloğa geçecek Kişileri İstanbul gibi Dünyanın göz bebeği olan bir şehirde görevlendirmeli. Konsolosluğun Türk basınını tanımaması aslında Konsolosluk Basın Ateşesinin hatasıdır.

Demek ki Çin Konsolosluğu Basın Ateşesi veya Görevlileri İnternet üzerinden Türk Basınını hiç araştırmıyorlar veya hiç takip etmiyorlar…..

Bu Durumda da Türk halkı Çin Kültürünü tanıyamıyor bilemiyor. Benim Çin Devleti yetkililerine tavsiyem Türk Basınının tamamını yaptığınız etkinliklere Davet edin. Hatta Basın Ateşeniz Whatsaptan veya Başka bir mecradan Türk Basını diye Bir gurub kursun Konsolosluk Faaliyetleriyle ilgili Basına bilgi versinler.

Biz bile Çin hakkında haber yapmaya kalktığımızda BAYAT Yani eski olayları ancak haber yapabiliyoruz. Bunun en büyük sebebide Konsolosluğun Basından uzak durmasıdır. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti en özgür Dünya Devletidir.

Benim Devletimde asla basına Sansür veya başka bir engelleme olmaz. Ben 40 senelik Gazeteciliğimde hiç bir zaman Bir engelleme görmedim. Her türlü konuyuda haber yapıp yayınlamışımdır aslada bir haberim tezkip veya Sansür uygulanmamıştır.

Basın Ahlak İlkelerine Kanun ve Yasalara uyan her basın kurumu veya kuruluşu  Türkiyede özgürdür . Bizim tek sıkıntımız mesela bu gün olduğu gibi İşi Bilmeyen Bazı Kamu görevlileri veya Konsolosluk çalışanları tarafından Haber alma Özgürlüğümüzün engellenmesidir.

Cesur Haberin Basındaki farkı reklam veya her hangi bir menfaat beklemeyen Ticari olmayan bir medya gurubu olmasıdır. Cesur Haberin Amacı  İnternet vasıtasıyla Dünyanın haber olarak Gerçek bilgi ve Belgelere ulaşmasını sağlamaktır.  Basın Halkın Müşterek sesidir.