Site Rengi

Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

Gökhan Gülmez DSİ’yi Fetöcülerin elinden geri alındığını açıkladı

Bu Cennet Vatan için her derdi devayı çekerim.Benimde pişmanlıklarım yok mu ? tabiyki var ben bu mücadeleleri yaparken kime yanlış yaptım aileme ve sevdiklerime neden derseniz

08.06.2024
245.803
A+
A-
Gökhan Gülmez  DSİ’yi Fetöcülerin elinden geri alındığını açıkladı

Fetö darbe kalkışmasından önce haber merkezimize Whatsap Haber ihbar hattımıza gelen Excell dosyasında DSİ’nin içine yerleştirilen yanlış hatırlamıyorsam 243 veya 252 kişi olduğu tespit edilen Fetöcünün İspatlı bir şekilde DSİ’inin Türkiye genelindeki En önemli makam ve mevkilere Fetöcülerin yerleştirildiği olan tabloda bu Fetecülerin Hepsinin Bank Asyada hesapları olduğı ve ne tesadüf ki hepsinin çocuklarının Fetö Okullarında okuduğu kısacası ispatlı bir şekilde bana Gökhan Gülmez’e ulaşınca Derhal bu gelen dosyayı ivedi bir şekilde Kadim devletimizin en üst makamına bir dostum sayesinde ulaştırılmasını sağladım.

Dosya öyle güzel bir dosyaydıki her şey ispatlıydı.Ancak tek sorun o dönemler kimse bunlara kafa tutamıyordu zaten kafa tutanında başına gelmeyen konular kalmıyordu. Ancak beniğm için eğer mevzu Vatanda ölümde dahil nolmak üzere hiç bir şey benim bu konuda yapmam gerekene engel olamaz ve Ankaradaki bir dostumu Acil İstanbula çağırdım ve Bu dosyayı al Ankarada Devletin zirvesine teslim et bu dosyanın benden geldiğini söyle bu dosyanın önündede arkasında ben varım diye zar zor ikna edip dosyayı ona teslim ettim.

Dostum malum makama gittiğinde haklı olarak benim verdiğim dosyanın ya doğru değilse diye tereddütü olduğu için son dakikada beni aradı Başkan ayaklarım titriyor eminmisin ben korkuyorum bu işten bak kapının önündeyim ne yapayım dediğinde içeri gir kafadan beim ismimi telefon numaramı benim hakkımda ne biliyorsan hepsini anlat bak bana yanlış eksik bilgi gelmez bana güven bu dosyanın tüm sorumluluğuda tüm rizkide benim diyerek zar zor ikna ettim dostumu zaten 3 dakika sonra beni tekrar aradı telefonumdan sesi titriyodu heyecandan haklı olarak bana kardeşim bu dosya nasıl senin eline geçti diye sorduğunda ses yankı yapıyordu Telefonun diyafonunun açık olduğunu bariz bir şekilde anladığım için direk olarak bu dosyanın benim elime nasıl geçtiği önemli değil asıl DSİ’yi bunlar nasıl ele geçirmişler oradakiler bunun üzerine gitsinler ve Derhal bu 243 yada 252 kişiyi o Görevlerden alsınlar demem üzerine telefon birden kapandı.

Ben mutluydum gereken yere bilgilendirmeyi yapmıştım hemen kendime mutlu bir şekilde bir çay ısmarladım tabii işlerin yoğunluğundan bu konuyu unuttum ve işlerimle ilgilendim o gün Ertesi gün Tv de haberleri izlerken tüm basın DSİ’nin Tüm makamlarının müdürlerinin görevden elınarak komple personel değişikliğinin yapıldığını haberlerde seyredince o kadar mutlu oldum ki anlatamam size .

Tabii bu tarz konularla 40 sene mücadele ettiğim için defalarca suikastlere uğradım. Ben bile artık Beylikdüzünde kaç kere soyulduğumu hatırlamıyorum.

Hatta en son soygunda Jandarmalara arkadaş bana bir akıl verin benim evim,arabam habire soyuluyor Bilgisayarlarım,Cep Telefonlarım devamlı çalınıyor ben bu hırsızlarla nasıl başadicem deyince eve Parmak izi aramaya gelen Bir jandarma komutanı Reis bence sen Beylikdüzünde Bizim oturduğumuz binaya taşın bütün Jandarma personeli o binada kiracı deyince birazda şansım yaver gidince Mehmetçik caddesinde bulunan o sitedede bir arkadaşım oturduğu için hemen onu aradım.Şevkey abi benim eve yine hırsız girdi arabam cüzdanım param evde değerli ne varsa yine soyuldum bana eve gelen Jandarma en güvenli senin oturduğun site olduğunu söyledi bana bir kiralık daire baksana oradan deyince 11 katta bir arkadaşımın kiralık dairesi var anahtarıda bende hemen bu gün taşın dedi.Abi bu gün teşınamam çünkü cüzdanımıda çaldılar her şeyi çaldılar kira,Depezito ve nakliye veremem ancak bir kaç gün sonra taşınırım deyince bir baktım Şevket abi hemen bir nakliye firmasıyla anlaşıyor parasınıda ödüyor ve kamyona binip benim soyulan eve geliyor ve 5 saat içinde Tapulu evimden çıkıp Hırsızlar ve defalarca soyulmamdan sebeb Şevket abinin binasına taşınıyorum. Benim Şevket abimin değerli dostumun o gün hızır gibi yetişmesini hiç unutmuyorum Allah ona sağlık sıhhat versin Tam bir kötü gün dosstu olduğu için Ben ona BIÇKIN lakabını takmıştım. O günden sonra Bizim Şevket abimize Ben Bıçkın aşağı Bıçkın yukarıdiye dememden sonra Bizim Şevket babi Beylikdüzünün Bıçkın abisi oldu. Tabi abi derken kimse yanlış anamasın yaşı bizden çok büyük olduğu için biz ona abi diyorduk. Tabii bu olaydan sonra soyuldummu bir kaç kere daha soyuldum. Mesela bir soygunumda şöyle oldu Jandarma İstihbaratta komutan olan Bir kardeşim abi bu akşam yemek yiyelimmi biraz eğlenelimmi diye sorunca bende ona mesaiden çıkınca Beylikdüzüne gel Burada rakı balık yapalım dedim.Beylikdüzü E/5 te olan o meşhur Çok katlı binanın altında olan bir alkollü mekana gittik Balıklarımızıda o bilinen balıkçıdan sipariş ettik çok güzel bol sohbetli bir gece geçirdik değerli misafirim olan kardeşimle.saat 12 yi geçince hesabı ödedim mekandan çıktık aracımıza giderken Misafirim abi birazda Müzik dinleseydik ne güzel olurdu deyince bu sefer hadi bin benim arabama seni Türkü evine götüreyim deyince abi senin aracın kalsın benimkiyle gidelim diye ısrar edince bende tamam dedin gece tahminen 04 gibi Türkü evinden çıkıp aracımın başına gelince ne göreyim 34 H 0128 Plakalı aracımın camı kırılmış Bagajı açılmış ve bağajdaki dosyalarım Laptopum 2 adet telefonum kıscası ne varsa birileri alıp götürmüş.Enteresan tarafı ise olay Mobesaların olduğu yerde oluyor ama kimin aracımı soyduğu belli değil.

Tabii size bir anımı daha anlatayım Darbe kalkışmasından sonra Kartal adliyesini geçince hemen ilk yoldan sağa dönünce Sahile giden ana yol var. Benim o dönemler orada Caminin tam karşısında 17/25 Aralık olaylarının olduğu dönemlerinde Dubles Daire olarak Haber merkezim vardı. Tam o dönemler büyük bir şirketin danışmanlığını aldım.Keşke almaz olaydım. Namusumla çalışıp para kazanayım derken o iş yüzünden 34 H 0128 Plakalı Pejo 406 Lüks tip Ful artı Ful olan arabam orada hırsızlar tarafından çalındı. Arabanın normalde çalınması imkansız çünkü araç uydudan takip ediliyor ve Aracın anahtarı olmadan asla servis bile o aracı çalıştırıp yerinden oynatamaz.Ama benim sadık hırsızlarım o kadar profesyonellerki Aabamın yanına Plaksı olmayan bir Çekiciyle yanaşıyorla 1 dakika içinde Gözüm gibi baktığım arabamı Çekicinin üzerine koydukları için arabayı anında oradan götürüyorlar. Tabii şimdi araban bulundumu diye soracaksınız Aracımı hala arıyorum ama maalesef çalınan arabam bulunmadı.Artık her soygundan sonra habire İfade vermek için saatlerce hatta günlerce uğraştığım için kimse inamıyacak ama 10 küsür sene önce çalınan arcımın hala çalındığını bildirmedim.Bildirsem ne olacak ki bu güne kadar hangi malımı veya eşyamı buldularki arabamı bulsunlar diye yazdım ama pardon Bir kere şimdi hatırladım O aracımı daha yeni aldığım il zamanlar evi soyarken konsolun üstünden anahtarı gören hırsız veya hırsızlar Tam kapıdan çıkarken aracın anahtarınıda Ruhsatlı silahımıda çalıp gidiyorlar.Tabii güleceksiniz hem araba ,hem ruhsatlı silah hemde Garibim eşimin Düğünde çalınan altınları ve pırlantaları telefonlar gidiyor nasılmı derseniz Biz evdeyken Eve spray sıkıyorlar beni mışıl mışıl uyutuyorlar ve bir güzel herzamanki gibi laptop,telefonlar evraklarım,özel eşyalarım,ve Gözüm gibi baktığım arabamı Beylikdüzünden çalıyorlar.Daha sonra Bir kaç saat sonra Polisin dediğine göre Arabamda uyuşturucu içerken yana siğarayı aracın halısına düşürünce araç yanmaya başlıyor tesadüfende oradan geçen bir ekip aracı arabamı yanarken görüyor yine tesadüf veya şans eseri araç İtfaiyenin çok yakınında yanıyor.İtfaiye aracı söndürmek için aracın tüm camlarını kırıp tazyikli suyla yaracın yarısı yanmış bir şekilde aracı södürüyor ama çıkan yangından dolayı yanan araçtan dolayı araçta parmak izi veya başka bir delil bulunmuyor. Şaka gibi dimi Başıma gelenleri bir anlatsam siz manyakmısın bu kadar olay yaşamışsın hayatınmücadeleyle geçmiş hem dert çekmişsin hem malından mülkünden olmuşsun hemde bir sürü dert yaşamıssın diye söyleyeceksiniz.

Ancak bende diyorum ki Benim Bayrak sevgimin,Vatan Aşkımın bedeli asla yoktur. Malımda gitsen canımda Gitse Bu Cennet Vatan için her derdi devayı çekerim.Benimde pişmanlıklarım yok mu ? tabiyki var ben bu mücadeleleri yaparken kime yanlış yaptım aileme ve sevdiklerime neden derseniz onlara hiç yeteri kadar zaman ayırmadım. Bildiğiniz gibi 2 sene evvel 18 Yaşındaki Dawn Sendromlu Melek prenses kızımı ellerimle Kara toprağa gömdüm. Vatan sevgisi ni yaşamak çok güzel.Vatan sana canım feda olsun diyorum ama İki senedirde hep kendimi sorguluyorum neden Ayşeme Doğama daha fazla zaman ayırmadım diye. Benim Cennet Kuşum kızım sen bir melek olduğun İçin Biliyorum Fatma anamızın Cennette komşususun ne olur beni affet Babanda kendisine Böyle bir yola adamış Sen beni Affet Cennet Kuşum.Seni çok özlüyorum.Rabbim ne eylerse Rabbimden gelen her şeye razıyım.Ne yapayım benim hayatımda böyle.Kimse bana bu işlerle uğraş demedi Ben sevdim Bu Vatanı Ben Başkoydum bu yola ben yolumu seçtim p0işmanmıyım değilim ama Kızım Cennet kuşum umarım Babasını af eder.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.