Suriyede Neler Yaşanıyor ?Neler oluyor ?

Suriye’de Hama kent merkezinin yaklaşık 5 kilometre dışında Beşşar Esed rejimi güçleriyle çatışan rejim karşıtı silahlı gruplar, 20 köyde daha kontrolü ele geçirdi.

Esed rejimi güçleriyle 27 Kasım’dan bu yana çatışan, Heyet Tahrir Şam’ın başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Hama ili istikametinde ilerliyor.

Hama kent merkezinin yaklaşık 5 kilometre dışında rejim güçleriyle çatışan gruplar, Pasif, Elcid, El-Kreyyım, Hamr, Suruc, Es-Sa’n, Şeyh Hilal, El-Mecdel, Tel Bicu, Soubin, Zor El-Nasiriye, Zor El-Mesalik, El-Hacame, Zor Ec-Cerabiyat, El-Naura, El-Mubarakat, Resm El-Bağl, Avveyce, El-Ayur ve Kasun Ec-Cebel köylerinde kontrolü sağladı.

ÇATIŞMALAR SÜRÜYOR

Gruplar ayrıca Hama şehir merkezi yakınlarında Zırhlı Birlikler Okulu, Hattap cephaneliği, Suruc Askeri Üssü ve 25. Tugay’ı da ele geçirdi. Öte yandan Hama’nın kuzeyinden ilerlemeye devam eden rejim karşıtı gruplar, kentin doğu ve batı yönlerinde de çatışıyor.

Muhaliflerin Hama’nın şehir merkezine girdi. Kentin doğu ve batı mahallelerinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Suriye’de muhalifler Hama’da bulunan rejim ana üssüne girdi.

25. Özel Kuvvetler Tümeni’nde çok sayıda tank ele geçirildi.

Suriye’nin Hama ilinde kent merkezinin 6 kilometre dışında Beşşar Esed rejimi güçleriyle çatışan rejim karşıtı silahlı gruplar, Subay Okulu ile 87. Tugay isimli askeri bölgede de hakimiyet sağladı.

Esed rejimi güçleriyle 7 gündür çatışan Heyet Tahrir Şam’ın başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Hama ili istikametinde ilerliyor.

Gruplar, Hama’nın kuzeyindeki Zor El Mahruka, Zor El Heysa, ⁠Zor Ebu Zeyid, ⁠Zor El Meselih, Zor Ec-Cedid, Hattap, El-Rehcen, Kuzey Serha, ⁠⁠Güney Serha, ⁠Mericib El-Cemelen, ⁠⁠Şıheytir, El-Hasnevi, El-Şekusiye, Ebu Leffe, Musteriha, Beyyud, Servet ve Maarşahrura yerleşim yerleri ile Nasiriye Tepesi’nin kontrolünü ele geçirdi.

Hama’nın doğusunda da Subay Okulu ve Hama yakınlarında rejime bağlı 87. Tugay isimli askeri bölge rejim karşıtı grupların eline geçti.

Öte yandan, rejime ait bir helikopterin, Hama’nın kuzeyindeki Mardes beldesine saldırı düzenlediği bildirildi.

Sosyal medyada da Beşşar Esed’in kuzeni Ali Munir Esed ve koruması Heysem Ebu Mezar’ın Sukeylabiye’de, Şahin adı verilen İHA saldırısında öldürüldüğüne yönelik iddialar yer aldı. Ancak kuzen Esed hakkında rejim kaynaklarından herhangi bir açıklama yapılmadı.

Birinci hat olan Maptane-Halfaya-Taybet İmam’ı kırarak, rejim kontrolündeki Hama kent merkezine 3 koldan ilerleyen rejim karşıtı gruplar, Kamhane-Muharde-Maar Suhur hattında rejim güçleriyle çatışıyor.

Çatışma hattı, Hama kent merkezinin dış mahallelerine 6 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Sahadaki kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Esed rejimi, Hama’daki bankaları ve döviz bürolarını boşaltıyor.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Suriye’de destekledikleri PKK/YPG uzantılı SDG güçleri ile işbirliklerinin yalnızca DEAŞ ile mücadele kapsamında olduğunu belirtti.

Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, günlük basın toplantısında, Suriye’nin Halep kenti ve çevresinde yaşanan gelişmelerle ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı.

Ryder, Halep’i ele geçiren muhalif grupların PKK/YPG ile karşı karşıya gelmesi halinde ABD ordusunun nasıl bir tutum takınacağı yönündeki soruya “DEAŞ’a karşı mücadelemiz sırasında SDG’ye destek verdik. Ama bu görev tanımının dışında başka yerlerde, başka fırsatlar arıyor muyuz diye soruyorsanız, orada oluş sebebimizi hatırlamamız gerekir. Suriye’de odak noktamız DEAŞ ile mücadele etmektir ve böyle kalmaya devam edecek.” dedi.

ABD hava kuvvetlerine bağlı uçakların Suriye’de bulunan Rejim güçlerine ait bazı hedefleri vurduğunu doğrulayan Pentagon Sözcüsü, bu saldırıların bölgede bulunan Amerikan askerlerini korumak için yapıldığını ileri sürdü. ABD’ye ait MSS Euphrates adlı askeri üssün yakınlarında bulunan rejim güçlerine ait roket bataryalarının ve bir T-64 tankının etkisiz hale getirildiğini söyleyen Ryder, saldırının PKK/YPG uzantılı SDG’ye destek amaçlı gerçekleştirilmediğini belirtti.

AFP haber ajansının geçtiği bilgiye göre, Esad rejimi Hama’da ilerleyen silahlı gruplara ‘karşı saldırı’ başlattı.

Suriye’de Beşşar Esed rejimi, başkent Şam’ın Doğu Guta bölgesinde, 15-47 yaş aralığında eli silah tutanları gözaltına alıyor.

AA muhabirlerinin sahadaki kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Esed rejimi, başkentteki Doğu Guta bölgesinde 15-47 yaş aralığında eli silah tutan herkesi arabasıyla birlikte alıkoyuyor. Bölgedeki gençler ise rejimden güçlerinden saklanmaya çalışıyor.

Ayrıca, bölgede gıda ürünlerinin aşırı pahalı olduğu ve yakıt sıkıntısı yaşandığı da öğrenildi.

REJİM KİMYASAL SİLAH KULLANMIŞTI

Suriye rejimi, 21 Ağustos 2013’te başkent Şam’ın muhalifler tarafından kontrol edilen Doğu Guta bölgesinde kimyasal silaha başvurarak 1400’ün üzerinde sivili öldürmüştü.

Doğu Guta, 2018’de de Rus savaş uçaklarının devrede olduğu ve Suriye rejimi ile İran destekli grupların sivillere yönelik şiddetli saldırılarıyla dünya gündemine gelmişti.

Binlerce sivilin öldüğü, insani yardımların geçişine izin verilmeyen saldırı ve ablukaların ardından bölgedeki muhalifler, Nisan 2018’de Doğu Guta’yı boşaltmıştı.

Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Katar’ın bölgedeki çatışmaları sona erdirecek çözümler için Türkiye ve bölgedeki diğer ortaklarla birlikte çalıştığı ifade edildi.

HTŞ ve diğer Suriyeli muhalif grupların Halep’i ele geçirdikten sonra yöneldikleri Hama istikametinde de çatışmalar sürüyor. Rejim güçlerinin Halep’ten kaydırdığı güçleriyle Hama’nın kuzeyinde oluşturduğu savunma hattında şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtiliyor.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rus ve Suriye ordusuna ait uçakların Hama kırsalına ve İdlib’e yoğun hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Halep kırsalındaki Khanaser kasabası çevresinde Esad rejimine bağlı askerler ile Suriyeli muhalifler arasında da şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi.

Muhaliflerin Suriye Milli Ordusu (SMO) güçleri, Suriye’de Fırat’ın batısındaki terör örgütü PKK/YPG varlığını bir bir temizliyor. Terör örgütünü Türkiye sınırına 18 km uzaklıktaki Tel Rıfat’tan çekilmeye zorlayan SMO bu defa, PKK/YPG’yi Münbiç’ten çıkarmak için mücadele veriyor.

Özgürlük Şafağı operasyonuyla terör örgütünün Halep-Tel Rifat ve Şahba arasında oluşturmak istediği terör koridorunun kurulmasını engelleyen SMO, bu hattı kestikten sonra Tel Rıfat’ı terör unsurlarından arındırmıştı. Dün de PKK/YPG’nin Fırat’ın batısındaki son mevzisi olan Münbiç’e yönelen muhaliflerin güneyden Fırat Nehri’ne ulaştığı, kenti üç taraftan abluka altına aldığı ve teröristlerin bölgeyi terk edebileceği bilgileri geliyor.

SOÇİ MUTABAKATI UYGULANMIŞ OLACAK

Münbiç’in batısından terör mevzilerinin arkasına sızma saldırıları gerçekleştirildiği aktarılıyor. Münbiç’in terör unsurlarından temizlenmesi, Ekim 2019’da imzalanan ve PKK/YPG’nin Tel Rifat ile Menbiç’ten çıkarılmasını öngören Soçi mutabakatının da gerçekleşmesi anlamına gelecek.

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (/BM) Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, Suirye’deki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yıldız, “Şam’ın muhalefetle siyasi bir sürece girmekte isteksiz olması şiddeti yeniden alevlendirdi. Astana anlaşmalarının ihlalleri Suriye’deki durumu daha da kötüleştirdi. Suriye’deki terörist grupların varlığı, Türkiye’nin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır.” dedi.

 Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Aslı Güven, uzlaşma olmazsa Suriye’nin, “istikrarsızlık ve acı döngüsünde sıkışıp kalacağını” belirtti.

Güven, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), acil oturumla Suriye’nin Halep kenti ve çevresinde yaşanan gelişmeleri ele aldığı toplantıda konuştu.

Suriye’de şiddetlenen çatışmalar hakkında konuşan Güven, “Kök nedenleri, Suriye halkının meşru ancak karşılanmamış isteklerinden kaynaklanmaktadır. Suriye, gerçek bir ulusal uzlaşma süreci olmadan, istikrarsızlık ve acı döngüsünde sıkışıp kalacaktır.” ifadelerine yer verdi.

“Bölge genelinde devam eden İsrail saldırıları, kırılgan durumu daha da karmaşık hale getiriyor” diyen Güven, bu şiddet sarmalının Suriye’yi daha fazla istikrarsızlaştırmaması için Türkiye’nin ortaya koyduğu çabalara değindi.

Aslı Güven, Türkiye’nin, sahada gerilimi azaltmayı sağlamak için Astana Süreci’ni başlattığını belirterek, bu sayede bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyen terör örgütlerinin duraklatıldığını ve bir “ateşkese ulaşıldığını” vurguladı.

Astana Süreci’ndeki Türkiye’nin öncü rolüne değinen Güven, “Bu süreç ayrıca Şam ile muhalefet arasında güven artırıcı önlemler için de alan yarattı. Ne yazık ki bu fırsat değerlendirilemedi.” diye konuştu.

SURİYE’NİN DAHA FAZLA PARÇALANMA RİSKİNE DİKKATİ ÇEKTİ

Türkiye’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Güven, terör örgütü PKK/YPG’nin bu süreçte, sözde “SDG” adıyla Suriye’nin kuzeydoğusundaki konumunu sağlamlaştırmaya çalışabileceği ihtimalini göz önüne getirdi.

“DEAŞ’ın yeniden canlanması ciddi bir olasılık olmaya devam ediyor” ifadesini kullanan Güven, söz konusu terör örgütüne karşı mücadeleyi “başka bir terör örgütüyle yürütme hatasına” son verilmesi gerektiğini belirtti.

Aslı Güven, “Bu ayrılıkçı oluşum, ne Suriyeli ne de demokratiktir; kendisi PKK/YPG’nin ta kendisidir.” diye ekledi.

Ankara’nın son süreçteki pozisyonuyla ilgili iddialara yanıt veren Güven, Türkiye’nin, devam eden operasyonun başlatılmasını “ne desteklediğini ne de buna rıza gösterdiğini” vurguladı.

Güven, önümüzdeki dönem için Suriye’nin daha fazla parçalanma tehdidinin olduğunu belirttiği konuşmasında, “Türkiye, topraklarını, halkını ve çıkarlarını korumak için tüm önlemleri almaya devam edecektir.” sözlerini sarf etti.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK), acil oturumla Suriye’nin Halep kenti ve çevresinde yaşanan gelişmeleri ele aldı.

Konsey üyelerine hitaben açılış konuşması yapan Pedersen, Halep ve İdlib kentleri etrafında yaşanan son gelişmeler bağlamında, “Uzun zamandır, özellikle son üç yılda Suriye içinde artan şiddetin yanı sıra, bölgesel taşkınlıklar ve genişleyen İsrail saldırılarının ardından, bu durumun sürdürülemez olduğu konusunda uyarıyordum.” dedi.

Yaklaşık son bir haftada Suriye’deki cephe hatlarında “dramatik değişimlerin” görüldüğünü aktaran Pedersen, bunların “4 yıldan uzun süredir büyük ölçüde yürürlükte olan bir statükoyu kökten değiştirdiğini” ifade etti.

Pedersen, söz konusu gelişmelerin, Türkiye tarafından, Astana sürecinin “tekrar tekrar ihlal edilmesine bir yanıt olarak” değerlendirildiğine değinirken, bölgedeki değişken durumun kimileri için umut, kimileri için ise endişe kaynağı olarak görüldüğünü belirtti.

“Gerilimin azaltılmasına ve sükunete ihtiyacımız var” diyen Pedersen, tüm taraflara uluslararası hukuktaki yükümlülüklerini ve siyasi çözümün gereğini hatırlatarak, şiddetten kaçan Suriyelilerin geçişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

Suriye’de SMO’nun ve muhaliflerin ilerleyişi sonrası Esad rejimi oldukça zayıfladı. Bu gelişmeler sonrası Esad destekçisi İran’da hazımsızlık örneği bir olay yaşandı.

SKANDAL İFADELER!

İran’da bir grup Türkiye Büyükelçiliği önünde Başkan Erdoğan’ı hedef alarak “Erdoğan, Erdoğan, İslam’ın baş belası!”, “Erdoğan münafık, nifaktan elini çek!” sloganlarını attı.

Suriye’de muhalif gruplar, 27 Kasım’dan bu yana Esad rejimi güçleriyle ve terör örgütü PKK/YPG ile çatışmalara devam ediyor. Suriye Milli Ordusu (SMO), çatışmalar kapsamında çok sayıda silah, mühimmat ve tank ele geçirdi.

SMO askerleri, rejimden ele geçirdikleri tankları karargahına sevk etmeyi sürdürüyor. Öte yandan Halep’in kuzeyinde ise terk edilmiş halde duran tanklar bulunuyor.

İsrail ordusu yaptığı yazılı açıklamayla, bugün öğle saatlerinde Şam’da bir araca düzenlenen hava saldırısının sorumluğunu üstlendi.

Saldırıda, “Hizbullah’ın Suriye ordusuyla irtibatını sağlamakla görevli olduğu” öne sürülen Cema’nın hedef alındığı belirtildi.

Hizbullah’ın Suriye ordusuyla irtibatında “önemli role sahip olduğu” savunulan Cema’nın öldüğü iddia edildi.

İsrail’in iddialarına ilişkin henüz Hizbullah’tan bir açıklama yapılmadı.

İsrail ordusu, bugün öğle saatlerinde Şam Uluslararası Havalimanı yolunda bir araca hava saldırısı düzenlemişti.

Yerel kaynaklar saldırıda can kaybı olup olmadığına ilişkin bir açıklama yapmamıştı.

Suriyeli rejim karşıtı muhalif gruplar, yaptıkları açıklamada “Esed’in dönemi sona erdi, Suriye tüm halkı için özgür olacak. Rejim güçlerinden ayrılmak isteyenler için kapımız açık.” dedi.

 Suriye rejimi, başkent Şam’da bir aracın İsrail’in hava saldırısıyla hedef alındığını ileri sürdü.

Rejimin ajansı SANA’daki habere göre, İsrail, başkentte Şam Uluslararası Havalimanı yolunda bir araca hava saldırısı düzenledi.

Haberde başka detay paylaşılmadı.

İddiaya ilişkin İsrail tarafından şu ana kadar herhangi açıklama yapılmadı.

Şam’da Hizbullah’ın yanı sıra İran destekli grupların yoğun varlık gösterdiği biliniyor.

İsrail, iç savaşın başladığı 2011’den bu yana Suriye’de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

Suriye’nin Hama ilinde, kent merkezine 6 kilometre uzaklıkta Beşşar Esed rejimi güçleriyle çatışan rejim karşıtı silahlı gruplar, 6 yerleşimde daha hakimiyet sağladı.

Esed rejimi güçleriyle 7 gündür çatışan Heyet Tahrir Şam’ın başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Hama ili istikametinde ilerleyişini sürdürüyor.

Gruplar, Hama’nın kuzeyindeki Zor El Mahruka, Zor El Heysa, ⁠Zor Ebu Zeyid, ⁠Zor El Meselih, Zor Ec-Cedid ve Hattap yerleşimleri ile Nasiriye Tepesi’ni kontrolüne aldı.

Birinci hat olan Maptane-Halfaya-Taybet İmam’ı kırarak, rejim kontrolündeki Hama kent merkezine 3 koldan ilerleyen rejim karşıtı gruplar, Kamhane-Muharde-Maar Suhur hattında rejim güçleriyle çatışıyor.

Çatışma hattı, Hama kent merkezinin dış mahallelerine 6 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında 27 Kasım’dan bu yana devam eden çatışmalar hakkında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller,  “Görmek istediğimiz şey, gerginliğin azaltılması, sivillerin ve azınlık gruplarının korunmasıdır, ancak genel politikamız aynı. Bu iç savaşı kesin olarak herkes için sona erdirecek ciddi ve güvenilir bir siyasi süreç görmek istiyoruz.” dedi.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 2015’te alınan ve Suriye’de iç savaşı bitirmek amacıyla siyasi süreci teşvik eden 2254 sayılı karara işaret eden Miller, Suriye rejimi üzerinde nüfuzu olan her ülkenin, Esed rejiminin kendi halkıyla diyalog kurarak siyasi süreç başlatması ve iç savaşa devam etmesini engelleyecek BM kararlarının tam olarak uygulanması için çaba sarf etmesini umduklarını söyledi.

 “ESAD ELLERİNDE HALKININ KANI OLAN ACIMASIZ BİR DİKTATÖRDÜR””

Miller, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad için de “Esad, ellerinde Suriye’deki masum sivillerin, kendi halkının kanı olan acımasız bir diktatördür. Sonuç olarak, görmek istediğimiz şey ileriye dönük bir siyasi süreçtir, ancak Suriye halkının liderlerinin kim olduğunu belirleyebileceği bir süreç.” ifadesini kullandı.

Suriye’nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında, 27 Kasım’da, Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamış, merkeze doğru hızla ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 30 Kasım’da merkezin büyük bölümünü ele geçirmişti.

Silahlı grupların ilerleyişi sürerken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 1 Aralık’ta, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye’de barış ve huzurun tesisi için rejim ile muhalefet arasındaki siyasi sürecin sonuçlanması gerektiğini ifade etmiş, Türkiye’ye ve Suriyeli sivillere dönük terör faaliyetlerine asla izin vermeyeceklerini belirtmişti.

Suriye’de Beşşar Esed rejimi karşıtı silahlı gruplar, Halep ve İdlib illerinin ardından ilerledikleri Hama ilinde 16 yerleşim bölgesini daha rejim güçlerinden geri aldı.

Esed rejimi güçleriyle 6 gündür çatışan Heyet Tahrir Şam’ın başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Hama ili istikametinde bazı küçük yerleşim yerlerini ele geçirdi.

Halep kent merkezinin büyük bölümünü ve İdlib ilinin tümünü rejim güçlerinden geri alan silahlı gruplar, İdlib’in güneyinde yer alan rejim kontrolündeki Hama’da da Celime, Elzeka, Beridec, Cübbeyin, Tel Meleh, Kırkat, Muğayyir ve Mabtan yerleşimleri ile Gab Ovası’nda Tüveyne, Huveyz, Şeria ve Bab Taka köylerini kontrolü altına aldı.

HAMA’NIN KUZEYİNDE 4 BÖLGE KONTROL ALTINDA

Heyet Tahrir Şam’ın başını çektiği rejim karşıtı gruplar ayrıca, Hama’nın kuzeyinde Van Vastani, Madbaa, Ebru Seyf köyleri ve Suran ilçesini kontrol altına aldı.

Rejim karşıtı silahlı gruplar, Hama kent merkezi yakınlarında İran destekli grupların kaldığı bir yeri de hedef aldı.

KAMİKAZE VE DRON SALDIRILARI DÜZENLEDİLER

Rejim karşıtı silahlı gruplar ayrıca kurdukları özel birlik Şahin Tugayları ile Hama merkezi ve çevresinde kamikaze dron saldırıları düzenliyor.

Bugün Hama çevresinde kamikaze dronlarla rejim üst düzey komutanlarının toplantı merkezleri hedef alındı. Bunlar arasında Ebu Seyf ve El Maatbah bulunuyor.

NE OLMUŞTU?

Gruplar, 30 Kasım’da rejim güçlerine üstünlük sağladıkları Hama’nın kuzeyindeki Taybetul İmam, Keferzeyte, Keferenbude, Hilfeye, Madik Kalesi, Latamine, Soran, Kirnez, Maardis, Hammaiyet ve Termele yerleşimlerini hakimiyetleri altına almıştı.

Silahlı gruplar, Hama’nın M5 kara yolu üzerindeki en önemli ilçelerinden biri Morik ilçesini de rejim güçlerinden almıştı.

Rusya’ya ait savaş uçaklarının Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de farklı noktalara düzenlediği hava saldırılarında 17 kişi hayatını kaybetti, 55 kişi yaralandı.

Sivil Savunma kaynaklarından edinilen bilgiye göre, İdlib merkezdeki İbn-i Sina Hastanesi’ne yapılan 3 hava saldırısında 8 kişi hayatını kaybetti, 43 kişi yaralandı.

İdlib’in kuzeyinde yer alan Maarratmisrin bölgesine yapılan hava saldırılarında 7 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.

Rus savaş uçaklarının İdlib’in güneyindeki Maaratünnuman bölgesine düzenlediği hava saldırısında da 2 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca, Beşşar Esed rejimine ait savaş uçakları, Halep kent merkezinde yer alan ve çoğunlukla Hristiyanların ikamet ettiği Mahattat Bağdad Mahallesi’ne hava saldırısı düzenledi.

Suriye’de Beşşar Esed rejimi karşıtı silahlı gruplar, Halep ve İdlib illerinin ardından ilerledikleri Hama ilinde 12 yerleşim bölgesini daha rejim güçlerinden geri aldı.

Esed rejimi güçleriyle 6 gündür çatışan Heyet Tahrir Şam’ın başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Hama ili istikametinde bazı küçük yerleşim yerlerini ele geçirdi.

BİRÇOK KÖY KONTROL ALTINA ALINDI

Halep kent merkezinin büyük bölümünü ve İdlib ilinin tümünü rejim güçlerinden geri alan silahlı gruplar, İdlib’in güneyinde yer alan rejim kontrolündeki Hama’da da Celime, Elzeka, Beridec, Cübbeyin, Tel Meleh, Kırkat, Muğayyir ve Mabtan yerleşimleri ile Gab Ovası’nda Tüveyne, Huveyz, Şeria ve Bab Taka köylerini kontrolü altına aldı.

Rejim karşıtı silahlı gruplar, Hama kent merkezi yakınlarında İran destekli grupların kaldığı bir yeri de hedef aldı. Rejim karşıtı silahlı gruplar ayrıca kurdukları özel birlik Şahin Tugayları ile Hama merkezi ve çevresinde kamikaze dron saldırıları düzenliyor.

Bugün Hama çevresinde kamikaze dronlarla rejim üst düzey komutanlarının toplantı merkezleri hedef alındı. Bunlar arasında Ebu Seyf ve El Maatbah bulunuyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan “Suriye’de Esad’la ilgili politikamız değişmedi, bizim için o hala eli kanlı bir diktatör” denildi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif grupların ilerleyişi devam ediyor. HTŞ’ye bağlı muhalif grupların Esad kontrolündeki Halep’in büyük bölümünde kontrol sağlamasının ardından Afrin’den Halep ve Tel Rıfat’a doğru askeri sevkiyatı gece saatlerinde de devam ediyor.

MUHALİFLER: HEDEF ŞAM

Afrin’e bağlı Cinderes bölgesinde bulunan muhalif gruplara bağlı askerler, tekbirler eşliğinde çatışmaların sürdüğü bölgeye naklediliyor. Halep’e doğru ilerlediklerini söyleyen muhalif grup askerleri, hedeflerinin başkent Şam olduğunu ifade etti. Suriye’de başlayan iç savaş sonrası evlerini terk etmek zorunda kalan binlerce kişi ise Halep’e doğru yolcululuklarını sürdürüyor.

Terör örgütü PKK/YPG’nin Tel Rıfat ilçesini işgali sırasında yerinden ettiği siviller, Suriye Milli Ordusunun (SMO) başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında terör örgütünden kurtarılan ilçelerine dönüyor.

Operasyon kapsamında Tel Rıfat sahasını terör örgütü PKK/YPG’den kurtaran SMO, ilçe merkezindeki tünel ve tuzaklamalara karşı tedbirler alarak, sivillerin güvenli dönüşünü sağlamaya çalışıyor.

İlçe merkezinin dün PKK/YPG’den kurtarılmasının ardından, yıllar önce yerinden edilen Tel Rıfatlılar ilçeye dönmeye başladı. Tel Rıfat’taki evlerine dönen siviller, duygularını anlattı.

Ahmet Said, çok mutlu olduğunu dile getirerek, “İnsanın evine, toprağına dönmesinden daha güzel bir şey var mı? Çok şükür 10 yıl sonra geri döndük.” dedi.

Tel Rıfat’tan 9 yıl önce göç ettirildiğini söyleyen Cemal Kapso da “Bize daha önce defalarca ‘Evlerinize döneceksiniz’ dendi. Yıllardır evimizden uzak, kamplarda kalıyorduk. Çok şükür PKK ilçeden çıkarıldı ve evimize döndük.” diye konuştu.

Yıllar önce saldırılar sonucu evini terk etmek zorunda kaldığını vurgulayan Kapso, “Evimize döndüğümüz için çok mutluyum. Evimizi onarıp yerleşeceğiz.” şeklinde konuştu.

“ALNIMIZ DİK GERİ DÖNDÜK”

Ukba Hadbe de yaklaşık 9 yıl sonra ilçeye döndüğünü ve yaşadığı duyguları anlatmakta zorlandığını söyledi. Henüz 15 yaşındayken ilçeyi terk etmek zorunda kaldıklarına anlatan Hadbe, şunları kaydetti:

“Şimdi 24 yaşında evli olarak ilçeme dönüyorum. İlçeyi girdiğimde çoğu detayını hatırlamıyordum. Genç yıllarımız buradan uzakta çadırlarda geçti. Çok şükür bütün bu acılara rağmen onurlu şekilde geri döndük. O zalimlerin hükmü altında yaşamaktansa ilçeden çıktık, şimdi anlımız dik geri döndük.”

Tel Rıfatlı Ömer Bedran da 9 yıl önce terör örgütü PKK/YPG, Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırıları sonucu evlerini terk etmek zorunda kalarak, uzun yıllar kamplarda zor şartlarda yaşadıklarına işaret etti.

Bedran, “Şu an evimim önündeyim. Bu mutluğumu artık hiç kimse benden alamaz. Kimseye de vermem zaten. Çok mutluyum. Evimizi tekrar inşa edeceğiz.” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile görüştü. Görüşmede Suriye konusu ele alınırken Kremlin’den yapılan açıklamada Putin ve Pezeşkiyan’ın Suriye hükümetine koşulsuz destek sözü verdiği kaydedildi.

Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD, Suriye’de gerilimin düşürülmesi çağrısında bulundu.

Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD hükümetleri Suriye’deki duruma ilişkin ortak bildiri yayınladı.

Suriye’deki gelişmelerin yakından izlendiği kaydedilen bildiride, sivil halkın yeniden yerinden edilmesinin ve insani yardımların aksamasının önlenmesi için tüm taraflara gerginliğin düşürülmesi ve altyapıların korunması çağrısı yapıldı.

Bildiride, Suriye’deki mevcut durumun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararına uygun bir siyasi çözümün aciliyetini ortaya koyduğu belirtildi.

İSVİÇRE DE GERGİNLİĞİN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEDİ

İsviçre Dışişleri Bakanlığı da X sosyal medya hesabından Suriye’de son günlerde yaşananlara ilişkin paylaşımda bulundu.

Suriye’nin kuzeybatısındaki çatışmaların artmasından endişe duyulduğu bildirilen paylaşımda, tüm taraflara uluslararası hukuka saygı gösterme ve sivilleri koruma çağrısı yapıldı.

Paylaşımda, “Acil olarak gerginliğin azaltılması ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı ile uyumlu bir siyasi sürecin yeniden başlatılması çağrısında bulunuyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Kremlin tarafından yapılan açıklamada “Esad’ı desteklemeye devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Halep kalesinde Türkmen Sancağı’nı dalgalandıran Suriye Milli Ordusu askeri Suirye Türkü Muhammed Halid Süleyman, terör örgütü PKK/YPG üyesi teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit oldu.

Reuters’ın haberine göre terör örgütü PKK Halep’in kuzeydoğusundan çekiliyor. Böylelikle Halep PKK/YPG’den temizlenecek.

Reuters’in aktardığı bilgiye göre Irak’taki İran destekli Şii milisler, Suriye Rejim Ordusu’na yardım için ülkeye giriş yaptı.

 Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Suriye’de muhaliflerin Halep ve çevresindeki ilerleyişini, Suriye’nin destekçilerinin başka çatışmalarda güç kaybetmesine ve dikkatlerinin dağılmasına bağladı. Sullivan, CNN haber kanalına yaptığı açıklamada, Suriye’deki muhalif güçlerin Halep’i ele geçirmesiyle ilgili, “Yıllardır kendilerini hırpalayan üç aktöre baktılar: İran, Rusya, Hizbullah. Onları daha önce olduğundan daha zayıf ve daha savunmasız gördüler ve bundan faydalanmaya çalıştılar.” ifadelerine yer verdi.

“Bu saldırının hızı bence Suriye hükümetini ve bölgedeki diğer gözlemcileri çok şaşırttı” diyen Sullivan, hem bu gelişmelerin hem de Ukrayna’daki mevcut durumun, Rusya ve İran’ın “daha zayıf bir stratejik konumda bulunmalarının doğal sonucu” olduğunu vurguladı. Sullivan, Suriye’nin Halep ve İdlib kentlerindeki son gelişmelerin, bölgedeki ABD güçleri için risk oluşturup oluşturmadığı konusunda şunları kaydetti: “Şu anda, DEAŞ ile savaşmak için Suriye’de konuşlanmış olan güçlerimizin, bu özel saldırının gerçekleştiği bölgeden farklı bir yerde oldukları için yakın bir risk altında olmadıklarına inanıyoruz. Ancak halen, İran, Irak ve Suriye’deki Şii milis gruplarının tehdidi altında bulunuyorlar. Her gün onların korunmasını sağlamak ve onlara yönelik saldırılara yanıt vermek için çalışıyoruz.”

GELİŞMELERİ ENDİŞEYLE TAKİP ETTİKLERİNİ SÖYLEDİ
ABD’nin, Suriye rejimi karşıtı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) adlı silahlı grubu, terör örgütü olarak tanımladığının altını çizen Sullivan, bu yüzden “örgütün tasarımları ve hedefleri konusunda” geçerli endişelerinin olduğunu belirtti.

Jake Sullivan, buna rağmen ABD’nin, Suriye’nin başkenti Şam’a doğru ilerleyen muhaliflerin Rusya, İran ve Hizbullah tarafından desteklenen Beşşar Esed hükümetini sıkıştırmasından “yakınmayacağını” vurguladı.

Yaşanan gelişmelerin ne getireceğiyle ilgili “karmaşık bir durum” ifadesini kullanan Sullivan, Washington’ın bu konuda bölgesel ortaklarıyla yakın temas halinde olduklarını aktardı. Halep ve İdlib illerinde Esed rejimiyle rejim karşıtı silahlı grup HTŞ arasında yaklaşık 6 gündür çatışmalar yaşanıyor.

AFP haber ajansında yer alan bilgilere göre, Suriye Devlet Başkanı Esad, ülkenin ikinci büyük kenti Halep’i kaybettikten sonra destek arayışına girdi.  Esad dün yaptığı açıklamada ‘müttefik ve dostların’ önemine vurguda bulunurken, ABD merkezli Dış Politika Araştırma Enstitüsü Başkanı Aaron Stein AFP’ye yaptığı açıklamada “Bölgede Rusya’nın varlığı önemli ölçüde azaldı ve hızlı hava saldırılarının faydası sınırlı” dedi ve Halep’siz bir hükümetin gerçek anlamda ‘işlevsel’ olamayacağını öne sürdü.

Beşşar Esed rejiminin, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kent merkezine dün düzenlediği hava saldırılarında yaşamını yitiren sivillerin sayısı 16’ya çıktı.

Rejime ait savaş uçakları, dün İdlib kent merkezindeki Kuzey, Hamarat ve Kusur mahallelerine saldırılar düzenledi. Sivil Savunma kaynaklarından alınan bilgiye göre, saldırılarda hayatını kaybeden sivillerin sayısı 16’ya yükseldi, 21’i çocuk 19’u kadın 59 sivil yaralandı.

Çok sayıda PKK/YPG’li teröristler Suriye’de Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından yakalandı.

İŞTE TERÖRİSTLERİN YAKALANMA ANI

Esad rejimine karşı harekat başlatan Suriyeli muhalifler, Halep’in en büyük simgelerinden birisi olan Halep Kalesi’nde Türk bayrağını dalgalandırdı.

Suriye Milli Ordusu, PKK/YPG’ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda Tel Rıfat ilçe merkezi meydanına kadar ulaşırken, dış kesimlerde teröristlerle çatışmalar sürüyor.

Suriye Milli Ordusu, Suriye’de M4 Halep-Rakka yolu üzerindeki termik santralin kontrolünü ele geçirirken, Azez’deki Minnığ Askeri Hava Üssü’nde de kontrolü sağladı.

Suriye Milli Ordusu Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlarını sürdürüyor. Ordu, Halep’in doğu kırsalındaki termik santralin kontrolünü ele geçirdi. M4 Halep-Rakka yolu üzerinde bulunan termik santralin Suriye’deki en büyük termal santral olduğu belirtildi.

Suriyeli muhalifler, Esad rejimine bağlı askerlere silah bırakma ve teslim olma çağrısında bulundu.

Açıklamada silah bırakanların hiçbir şekilde zarar görmeyeceği vurgulandı.

Suriye Milli Ordusu (SMO), Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında stratejik öneme sahip Minnığ Havalimanı’nı ele geçirdi.

PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında terör koridoru oluşturma planına karşı başlattığı operasyonda SMO, Minnığ Havalimanı’nı kontrolü altına aldı.

Türkiye’ye 13 kilometre mesafede olması nedeniyle stratejik öneme sahip havalimanı, 2016’da terör örgütü PKK/YPG’nin işgaline girmişti.

Rusya ve İran da havalimanını karargah olarak kullanarak askeri malzemelerin dağıtımını buradan yapıyordu.

Terör örgütü, bu noktadan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgelerini hedef alıyordu.

Operasyon kapsamında SMO güçlerinin Tel Rıfat’ta yuvalanan teröristlerle çatışmaları, bölgenin kuzeybatı, kuzeydoğu, doğu ve güney cephe hatlarında sürüyor.

Suriye devlet başkanı Beşar Esad, Suriye Ulusal Haber Ajansı’nın (SANA) aktardığına göre açıklamalarda bulundu.

Buna göre Esad, “Teröristler sadece güç dilini anlarlar ve bu onları yok edeceğimiz dildir. Teröristler ulusun veya kurumların temsilcileri değil, onları kullanan ve destekleyen cihazların temsilcileridir.Onları kullanıyor ve destekliyorlar.​” dedi.

Suriyeli muhalifler, rejim ordusuna mensup 50 askeri Halep’te esir aldı.

Muhalifler aldıkları esirleri sosyal medya hesaplarından paylaştıkları video ile duyurdu.

Rus savaş uçakları, Suriye’de Halep kent merkezindeki Halep Üniversite Hastanesi’ne hava saldırısı gerçekleştirdi.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, SU-24 tipi Rus savaş uçaklarının, Halep Üniversite Hastanesi’ne düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre 9 kişi öldü, 10 kişi yaralandı.

Suriye Milli Ordusu, PKK/YPG’nin Tel Rıfat-Münbiç terör koridoruna engel olmak için başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda Tel Rıfat sahasında 3 köyü teröristlerden kurtardı.

Suriye Milli Ordusu, Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda Halep ilindeki Kuveyris Askeri Havaalanı’nı ele geçirerek, PKK/YPG’nin Tel Rıfat-Münbiç lojistik hattını kesti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile telefon görüşmesinde Suriye’deki gelişmeleri konuştu.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Fidan, Iraklı mevkidaşı Hüseyin ile telefonda görüştü.

Görüşmede bakanlar, Suriye’deki gelişmeleri ele aldı.

Suriye’de muhalif gruplara yakınlığıyla bilinen Syria TV’nin Esad rejiminin Türkiye ile müzakereler yapmak için bir güvenlik heyetini Antalya’ya gönderdiği öne sürülmüştü.

Söz konusu iddialar, güvenlik kaynaklarınca yalanlandı ve Esad rejiminin Türkiye’ye heyet göndermediği bildirildi.

Halep’in güney kırsalının Esad rejiminden kurtarılmasından dolayı halk büyük sevinç yaşadı. Yaşlı bir adam muhalif güçlere sarılırken gözyaşlarını tutamadı.

Muhalifler Halep Kuveyris Hava Üssü’nü ele geçirdi. Bölgede çok sayıda mühimmat bulundu. Rejim askerleri savaş uçaklarını bırakıp Şam’a kaçtı.

Beşşar Esed rejimi ve Rusya’ya ait savaş uçaklarının Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kent merkezine düzenlediği saldırılarda 4 sivilin hayatını kaybettiği, 20 sivilin yaralandığı bildirildi.

Muhaliflere ait uçak gözlemevinden alınan bilgiye göre, Esed rejimi ve Rusya’ya ait savaş uçakları sabah saatlerinden itibaren İdlib merkeze en az 9 hava saldırısı düzenledi.

Sivil Savunma kaynaklarından alınan bilgiye göre, bu saldırılarda ilk belirlemelere göre 4 sivil yaşamını yitirdi, 20 sivil yaralandı.

Kentte bir pazar yeri ve sivil yerleşimi hedef alan saldırılar, hasara yol açtı.

Suriye rejiminin, muhalifler karşısında terör örgütü PKK/YPG’den destek istemesi nedeniyle örgüte alan açıldığını bildirdi.

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Suriye’nin kuzeyinde başta İdlib’te başlayan çatışmalar sonucu muhaliflerin, Suriye rejiminin kontrolü altındaki Halep’i ele geçirmeleri ile Suriye sahasında yeniden hareketlenmeler başladı. Suriye rejim güçleri, muhaliflerin Halep’e yönelik operasyonunun başlaması ile hâkimiyetindeki alanları çok kısa süre içerisinde kaybettiği belirtildi. Bu durumun Suriye rejiminin, muhalifler karşısında terör örgütü PKK/YPG’den destek istemesine neden olmuş, PKK/YPG’ye alan açıldığını bildirildi.

Suriye rejimi, kontrolü altındaki toprakları Fırat’ın doğusunda yer alan PKK/YPG güçlerine devretmeye başlattığı aktarıldığı bu nedenle Fırat’ın doğusundan çok sayıda PKK/YPG mensubu Halep bölgesine geldiği, örgüte ait ağır silahlar sevk edilmeye başlandığı vurgulandı.
PKK/YPG ise Suriye rejim güçlerinin kontrolündeki bölgeleri kendilerine bırakışını bir fırsat olarak gördüğü, Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturma planını devreye soktuğu, ancak terör örgütünün bu planı Suriye Milli Ordusu tarafından bozulduğu vurgulandı.

Muhaliflerin Halep’e doğru ilerlemesini fırsat bilen PKK/YPG’nin bu adımını fark eden SMO grupları, Özgürlük Şafağı Operasyonu’nu başlatmış, hızla sahaya girdi. Rakka-Halep arasındaki yolu keserek PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturmasına engel olduğu bildirildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, ABD’nin Suriye’nin Halep kentinde yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiğini ve bölge ülkelerinin yönetimleriyle irtibatta olduklarını belirtti.

Savett, yaptığı yazılı açıklamada, “Suriye’deki durumu yakından izliyoruz ve son 48 saattir bölgesel başkentlerle iletişim halindeyiz.” ifadelerini kullandı.

“SALDIRIYLA İLGİMİZ YOK”

Suriye’nin kuzeybatısındaki hatların çökmesi ve Halep’te yaşanan çatışmaların, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in siyasi sürece katılmayı reddetmesi ve Rusya ile İran’a güvenmesi nedeniyle yaşandığını savunan Savett, ABD’nin, terör örgütü olarak belirlediği rejim karşıtı silahlı grup “Heyet Tahrir Şam” (HTŞ) tarafından yönetilen bu saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi.

Savett, Washington yönetimin ortakları ve müttefikleriyle birlikte gerginliğin azaltılması ve iç savaşın sona erdirilmesi için BM kararlarıyla uyumlu bir siyasi süreci teşvik ettiğini vurgulayarak, “DAEŞ’in Suriye’de bir daha asla yeniden canlanmamasını sağlamak için elzem olmaya devam eden ABD personelini ve ABD askeri mevzilerini tam olarak savunmaya ve korumaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Sean Savett Cumartesi günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, “ABD’nin, belirlenmiş bir terör örgütü olan Hay’at Tahrir el Şam’ın (HTS) liderliğindeki bu saldırıyla hiçbir ilgisi yok” dedi.

Savett, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Rusya ve İran’a olan bağımlılığını ve siyasi bir çözüm bulmayı reddetmesini “şu anda ortaya çıkan koşulları yaratmakla” suçladı.

Savett ayrıca, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararı uyarınca iç savaşı sona erdirmek için “tırmandırmanın kaldırılması, sivillerin ve azınlık gruplarının korunması ve ciddi ve güvenilir bir siyasi süreç” çağrısında bulundu.

2015 yılında kabul edilen karar, Suriye hükümeti ile muhalif güçler arasında barış görüşmeleri yapılmasını öneriyor.

Rus Savaş uçakları tarafından sivil yerleşim bölgeleri vuruldu.

Şam’da şiddetli çatışma anları sadece A Haber ekranlarına saniye saniye yansıdı.

Esad rejimine ait tanklar Hama’nın Kuzeyinde konuşlandırıldı.

Suriye’de Beşar Esad rejimine muhalif silahlı grup Heyet Tahrir Eş-Şam ile rejim güçleri arasındaki çatışmalar sürüyor.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, çatışmaların gölgesinde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed El Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Suriye Devlet Başkanlığı tarafından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, “Esad, telefon görüşmesinde Suriye’nin teröristler ve destekçileri karşısında istikrarını ve toprak bütünlüğünü savunmaya devam ettiğini, müttefik ve dostlarının yardımıyla onları püskürtme ve köklerini kazıma gücüne sahip olduğunu vurguladı” denildi.

Irak yönetimi, ülke sınırlarının tamamen kapatıldığını bildirdi.

Irak Ortak Operasyonlar Komutan Yardımcısı Korgeneral Kays el-Muhammedavi, Irak haber ajansı INA’ya yaptığı açıklamada, ülke sınırlarının tamamen kapatıldığını ve güvenlik güçlerinin Irak’ı korumak için Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin emirlerini beklediğini duyurdu.

Irak Sınır Kuvvetleri Komutanı General Muhammed Abdulvahab es-Suaydi, Irak-Suriye sınırında güçlendirme çalışmaları yaptıklarını ve önlemleri artırdıklarını belirtmişti.

Suriye rejimi Humus’tan çekilmeye başladı.

Suriye’nin başkenti Şam’da Genelkurmay Başkanlığı Hükümet Binası yakınlarında çatışmalar yaşandığı, devlet televizyonlarının ise yayını kestiği iddia edildi.

Suriye’nin güneyindeki Dera ilinde Beşşar Esed güçleri, rejim karşıtı silahlı grupların ilerleyişine destek veren göstericilere ateş açtı.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye, Dera’nın İnhıl bölgesinde onlarca kişi, rejim karşıtı grupların ilerleyişine destek için toplandı.

Rejim güçleri, gösteriyi dağıtmak için ateş açtı.

Halep kent merkezinin büyük bölümünü ve İdlib ilinin tümünü rejim güçlerinden geri alan silahlı gruplar, İdlib’in güneyinde yer alan rejim kontrolündeki Hama iline doğru ilerliyor.

Akşam saatlerinde İdlib’in Han Şeyhun ilçesini ele geçiren gruplar, ilerleyerek Hama’nın kuzeyindeki Taybetul İmam, Keferzeyte, Keferenbude, Hilfeye, Kaletmadik, Latamine, Soran, Kirnez, Mardes, Hammaiyet ve Termele yerleşimlerini ele geçirdi.

Silahlı gruplar Hama’nın en önemli ilçelerinden biri olan, M5 kara yolu üzerindeki Morik ilçesini de rejim güçlerinden aldı.

Zeynel Abidin Dağı’nı da kontrol altına alan silahlı gruplar, Hama ilçe merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin yarın Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaret edeceği bildirildi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, basına yaptığı açıklamada, Erakçi’nin yakın zamanda bölge ülkelerinin birçoğunu ziyaret ederek, bölgesel meseleler ve son gelişmeler hakkında istişarelerde bulunacağını belirtti.

Bu kapsamda Erakçi’nin Suriye’deki üst düzey yetkililerle görüşmek üzere yarın Şam’a gideceğini, daha sonra Türkiye’yi ziyaret edeceğini aktaran İranlı Sözcü, Erakçi’nin Türkiye’deki temaslarını tamamladıktan sonra bölgedeki başka ülkeleri de ziyaret edeceğini kaydetti.

Suriye’de Beşşar Esed rejimi karşıtı silahlı gruplar, Halep’te rejim güçlerinin PKK/YPG’ye bıraktığı uluslararası havalimanını ele geçirdi.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, kentten çekilen Esed rejimi güçlerinin sabah saatlerinde kentin doğusunda bulunan ve PKK/YPG terör örgütüne devrettiği Halep Uluslararası Havalimanı’nı rejim karşıtı silahlı gruplar ele geçirdi.

Rejim karşıtı silahlı grupların Halep kent merkezine girmesinin ardından, rejim güçleri kentteki bazı stratejik yerleri PKK/YPG’ye bırakmıştı.

Kentten çekilen rejim güçleri, sabah saatlerinden itibaren kentin doğusundaki Halep Uluslararası Havalimanı’nı terör örgütüne devretmişti.

 Suriye’de Esed rejimi karşıtı silahlı gruplar, Halep ve İdlib illerinin ardından, Beşşar Esed rejimi güçlerinin kontrolündeki Hama iline yöneldi.

Esed rejimi güçleriyle 4 gündür çatışan rejim karşıtı gruplar ülkede ilerleyişini sürdürüyor.

Halep kent merkezinin büyük bir bölümünü ve İdlib ilinin tümünü rejim güçlerinden geri alan silahlı gruplar, İdlib’in güneyinde yer alan rejim kontrolündeki Hama iline doğru ilerliyor.

Akşam saatlerinde İdlib’in Han Şeyhun ilçesini ele geçiren gruplar, ilerleyerek Hama’nın kuzeyindeki Taybetul İmam, Keferzeyte, Keferenbude, Hilfeye, Kaletmadik, Latamine, Soran, Kirnez, Mardes, Hammaiyet ve Termele yerleşimlerini ele geçirdi.

Silahlı gruplar Hama’nın en önemli ilçelerinden biri olan, M5 kara yolu üzerindeki Morik ilçesini de rejim güçlerinden aldı.

Rejim güçleriyle çatışan silahlı gruplar, Hama ilçe merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Ülkenin kuzeyinde 27 Kasım’dan bu yana rejim güçleriyle çatışan silahlı gruplar, İdlib’in doğu ve güneydoğusunda ilerleyişini sürdürüyor. Sabah saatlerinden itibaren 50’den fazla köyü rejim güçlerinden alan gruplar, Han Şeyhun ilçe merkezini de rejim güçlerinden geri aldı. Han Şeyhun’un alınmasıyla rejim karşıtı gruplar tüm İdlib genelinde hakimiyet sağladı. Rusya destekli Esed rejimi güçleri, Ağustos 2019’da, Astana anlaşmalarını ve Soçi mutabakatını hiçe sayarak Han Şeyhun’un tümüne hakim olmuştu. Rejim karşıtı silahlı gruplar, bugün İdlib ilinin en büyük ilçesi Maarratünnuman’ı da rejim güçlerinden geri almıştı.

Muhalif grupların Halep ve İdlib’de adım adım ilerleyişinin ardından Suriye rejiminin terör örgütü YPG/PKK ile iş birliği içine girdiği iddia edildi. İddiaya göre terör örgütü YPG/PKK anlaşma sonucunda Halep’teki sanayi kenti, Şeyh Neccar’ı kontrol altına aldı ve rejim güçlerinin çekilmesinin ardından Nubl ve el-Zahraa kasabalarına girdi.

Suriye’den A Haber muhabiri Halil İbrahim Uğur’un aktardıkları: Muhalifler tarafından kontrol altına alına Halep Belediyesi önünde güvenlik sağlandıktan sonra bina önünde yer alan Esad heykeli muhalifler tarafından kırıldı. Ellerinde balyozlarla o heykeli yıktılar. Muhalifler kontrollü bir şekilde ilerleme kaydediliyor ve bölge bölge ele geçirilen yerler var. Hem batıdan hem doğudan ilerliyor ve Halep tamamen ele geçirilmiş olacak.
Bundan sonra sadece geriye Tel Rıfat kalacak ve orası çembere alınmış olacak. Muhaliflere katılmayan askerler ile İranlı milislerin silahlarını bırakıp çıkması için izin veriliyor. Şeyh Maksut ve Eşrefiye Mahallelerine operasyonlar sürüyor. Burada PKK unsurları da var. Çatışmalar yaşanıyor.
Muhalifler, rejimin geri çekildiği yerlerde ele geçirdiği tank, zırhlı araç ve silahları yine rejime karşı kullanıyor. Yıllardır hazırlanan bir operasyon dan bahsediyoruz. Muhalifler tarafından yapılan açıklamada ele geçirilen yerlerde asla bir zarar verilmediği belirtildi. Bu noktada birliklere de uyarılar da yapılıyor. Muhalifler hiçbir canlıya izin verilmemesi gerektiğini sürekli olarak ifade ediyor ve bölgeye gazetecileri çağırıyor.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Cihan Günyel: Türkiye’nin oluşturduğu ve gözlem kulelerinin olduğu çatışmasızlık bölgesi var İdlib’de Suriye ve rejim bir süredir İdlib’i ve bu bölgeleri vurmaya başladı. Topçu birlikleriyle atışlar yapılarak Astan ve Soçi sürecine yönelik ihlaller yapıldı. Son olarak Kur’an kursunun vurulması ve çocukların katledilmesiyle fitil ateşlendi. Şam yönetimi de bu bölgeye yığınak yapması etkenler arasında yer alıyor.  Burada muhalifler ve HTŞ karşı önleyici saldırıya geçtiler. Çok iyi hazırlandıklarını görüyoruz. Aslında çok sınırlı olması düşünülen operasyon rejim güçlerinin çekilmesiyle Halep merkeze girdiler ve Serakib’i ele geçirdiler.

RUSYA’NIN ODAK NOKTASI DEĞİŞTİ

Şam rejiminin yanında olan Rusya yönünü biraz Ukrayna’ya çevirmiş durumda neredeyse 3 senedir devam eden bir savaş var. Ruble çok önemli derecede değer kaybı yaşadı. Uzun menzilli füzelere ateşleniyor. Yani orada durumlar biraz karışık. ABD, İngiltere ve Fransa uzun menzilli füzelerin kullanımı için Ukrayna’ya izin verdi hal böyle olunca Rusya odağını buraya kaydırdı. Suriye sahası geri plana düştü. Rusya, Ukrayna konusunda da problemler yaşıyor bunu bizler de biliyoruz. Kuzey Kore’den de asker aldı. Hizbullah ile İsrail çatışması da başlayınca buradaki İranlı milisler aşağı doğru kaydı. Esad rejimi İran ve Rusya’dan aldığı destek ile ayakta duruyor ve bu sahanın bir gerçeğidir. Devlet formatından çıkmış ordusu yıpranmış gücü kalmamış bir ülke var.

RUSYA DESTEĞİNİ KESMEZ

Muhaliflerin sahaya çıkmasıyla İran ve Hizbullah’ın ne kadar zayıflamış olduğunu ateşkes ile Hizbullah’ın yenilgisini görmüş oluruz. Rusya’nın da Suriye sahasını geri plana itmesi işleri değiştirdi. Ancak Rusya’nın Suriye’de çok büyük askeri üsleri ve askeri limanları var. Orta Doğu politikasını geliştirirken odak noktası Lazkiye ve çevresindeki üsleridir. Bu nedenle Rusya’nın Esad rejimine desteğini kesmesini beklemek doğru olmaz. Ben Putin’in Türkiye ile görüşeceğini ve diplomatik bir çözüm arayacağını düşünüyorum. İran’ın da 45 yıldır oluşturmaya çalıştığı bir Direniş Ekseni var ve Suriye’de burada önemli bir yer. Hizbullah’a giden noktalar hep burada.

Halep’te muhalifler ilerleyişine devam ediyor. İdlib’in kontrol altına alınmasında sonra Halep’in batısında başlayan ilerleyiş Halep merkezine kadar sürdü ve valilik binası ile kamu binaları ele geçirildi.

Son 3 saat içerisinde 25 köy daha muhaliflerin kontrolüne geçti. Çatışmalar sürerken kaçmaya çalışan rejim askerleri var. Onların kaçmasını engellemek için de bir dizi tedbirler alınmış durumda. Rus savaş uçakları sabah saatlerinde Hazvan Köyü civarlarını vurdu.

Öte yandan muhalifler bölgede bulunan tüm Esad izlerini siliyor. Posterler kaldırılıyor, heykeller yıkılıyor. Güvenlik için de çalışmalar yürütülüyor. Halep içerisindeki Eşrefiye Mahallesi’nde PKK ile muhalifler arasında çatışmalar var. Rejim ordusunda ele geçirilen tüm araçlar ve silahlar kullanılmaya başlandı.

Terör ve güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ: Bölge aylardır hatta yıllardır kaynayan bir kazan gibiydi. Yani Suriye dünyada tansiyonun en yüksek olduğu yer ve dünyanın da geldiği bir coğrafya. Burada İran, Rusya, Amerika, Fransa ve İngiltere var. Burada bütün terör örgütlerinin kurduğu ve lokal hakimiyet sağlamaya çalıştığı yerler var. PKK var. Rejim var ve biz varız. Şimdi böyle bir coğrafyada kimin kimle beraber olduğunu, kimin kimle argo tabiriyle iş tuttuğunu kestirmek zor.  Şimdi bu açıdan baktığında, zaten bölgede eninde sonunda bu olayların bir yerden başlayacağı aşikardı.  Türkiye aylardır, hatta yıllardır neyin savaşını veriyor? 2017’den bu yana Astana zirvesini niye biz teşkil ettik? İran’ı, Rusya’yı masaya oturttuk; ‘Kardeşim bakın, bu coğrafya normalleşmezse bu coğrafyada yaşananlar kağıt üstünde çözülmezse burada çok sıkıntılı, hatta bölgeye gelecek savaşların öncüsü olduğu bir süreç başlayabilir. Aman dikkat” dedik. Zaman zaman bu çağrı karşılık buldu. Astana zirvesi zaten bana göre bizim gayretimizle kurulan bir yapı.

SALDIRILAR İŞİ BURAYA GETİRDİ

Fakat çoğu zaman da maalesef suiistimal edildi veya istismar edildi. Şimdi bunun en yakın örneğini İdlib’te gördük. 4 milyona yakın insanın yaşadığı işte Gazze’nin ikinci örneği diyebilirsiniz oradaki oluşan o demografik tabloya. Burada Türkiye Astana’da almış olduğu tedbirlerle ve aldırmış olduğu tedbirlerle iç ve dış iki tane oluşturulan güvenli kuşağı ile akan kanı durdurdu ve oyunları da kısmen de olsa engelledi. Biz bu oyunları bugünlere kadar engellemeyi başardık ve son zamanlarda muhatap taraf İran, Rusya ve rejim bu bölgelerde anlaşmayı bozan hareketlerde bulunsa da, biz gene oradaki yapıyı domine etmeyi başardık; “Bakın, bu saldırıların sonunda bu bölgede gerginlik artar. Şu ana kadar kontrol ettiğimiz, kontrol altında tuttuğumuz yapılar hareketlenir ve bu son dönemde saldırıları iyice artırdınız. Bu gidiş iyi değil.” dedik.  İşte yaklaşık üç hafta önce yapılan saldırılar, hava saldırıları, karadan saldırılar, ardından işte bu saldırı sonucu hayatını kaybeden siviller, yaralılar. Nihayet Kur’an kursunda çocukların hayatını kaybettiği o saldırı. Ve bir anda HTŞ merkezli başlayan muhalif grupların tepkisi, süratle ele geçirilen köyler, ki 50’nin üzerinde köy 48 saatte ele geçirildi. Ardından Halep il merkezine yapılan bu tepki, işi bu noktalara getirdi.

SONRAKİ HEDEF RAKKA

Şimdi İran zaten, o yayılmacı politikasını gösterdi. İran’a şunu sormak lazım; “Senin ne işin var hemşerim Suriye’de?” Orada destekleyeceğini ifade ediyor. İşte Direniş Ekseni diye bir isim uydurmuş kendi kendine. Bunun doğrusu Şii Hilali yani o yayılmacı İran politikası. İran’ın savaşa yeri aşağıda İsrail. Benim işte aylardır vurgulamak istediğim husus o. İsrail’e hiçbir kuvvet gönderdiğini görmedik. Bir anda “işte takviye kuvvet göndereceğim. Suriye’yi normalleştireceğim.” ifade ediyor kendince. İran zaten işte o nedenle diyorum yayılmacı politikasını Batı’nın lehine, Batı’nın işlerine gelecek şekilde bugünlere kadar taşımayı başardı.  

İran büyükelçisinin yaptığı açıklamalar Rusya ile birlikte yani “bakar mısın durum ne?” Rusya ve İran, rejim “Yaşananlara şiddetle karşı koyacağız.” diyor ve buradaki o tabloyu muhakkak lehimize çevireceğiz diyor. Şimdi İran burada zaten etkileniyor ve elinden gelen ardına koymayacak şekilde bir takım yapılanmanın içinde. Rusya, zaten Rusya muhatap ana devlet oydular. Rejim üzerine baskıyı kurdu. Bak burada rejimi masaya oturttur. Dolayısıyla tansiyon yükseliyor dedik. Olmadı, yapmadı. Tam tersi Türkiye’nin yaptığı harekatı doğru bulmuyoruz diye bir açıklama yaptı. Amerika’yı zaten hiç anlatmaya gerek yok tavrı ortada. İsrail zaten bölgede baştan beri Suriye’yi vurmaya çalışan ve Irak üzerinden de bir takım kirli oyunları yürütmeye çalışan bir yapı. Şimdi bunların hiçbiri olanlardan memnun değil. Biz de bu olayları masa başında çözmek istedik fakat şu ana kadar başaramadık. Halep’in kontrol altına alınması, hakimiyeti sağlayabilirlerse diğer şehirlere sirayet eder. Hani benim ilk beklentim Rakka, ardından Deyrizor olur çünkü aşiretler de ayaklandı. Zaten onlar da bugüne kadar kısmen Türkiye’nin etkisiyle duruyorlardı. Şimdi aşiretler zaten şeye katıldı muhalif gruplara katıldı. Şimdi bunların hepsi orijini Rakka’ydı, oradan sürüldüler. Muhtemelen Halep kontrolü sağlandığı takdirde oraya doğru da bir hamle olacaktır diye düşünüyorum. Eğer yayılırsa tüm Suriye’de çok büyük rejime karşı yapılanma var. Rejimin oraya yerleştikleri bile saf değiştirilerek muhalif gruplara katıldılar. Bu Şam’a kadar dayandı onu söyleyeyim.

 TÜRKİYE AÇISINDAN NE DEĞİŞİR?

Türkiye burada terörle olan o hareketlenmeyi, terör ve göç konusunu çok yakın takip ediyor. Tel Rıfat’tan bazı duyumlar alıyoruz. İşte teröristlerin bölgeyi terk ettiği, Münbiç’e doğru bir kaçış olduğu yönünde. Rusya’nın gene bölgeyi terk ettiğini duyuyoruz. Dolayısıyla Türkiye bu olayları yakından takip ediyor. Terörde bir hareketlenme olduğu takdirde Türkiye zaten olası bir harekata operasyonu konuşuyordu. O gereken tedbiri sahada da yerinde de alıp biz şu an takipteyiz.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) verilerine göre, Suriye’deki muhalif güçler ülkenin ikinci büyük şehri Halep’in “yarısını” ele geçirdi.

SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, isyancıların önemli bir direnişle karşılaşmadan “Halep’in yarısını” ele geçirmeyi başardıklarını söyledi ve “Rejim güçleri çekilirken herhangi bir çatışma yaşanmadı, tek bir kurşun bile atılmadı” dedi.

Reuters’ta yer alan haberlere göre; Suriyeli yetkililer Uluslararası Halep Havalimanın kapatıldığı duyurdu.

Suriye rejimi, muhaliflerin ilerleyişini durdurmak için Rusya’dan ek destek sözü aldı.

72 saat içinde Rus askeri ekipmanlarının Suriye’deki Hmeymim Hava Üssü’ne ulaşması bekleniyor

Muhaliflerin Halep’i ele geçirmesinden sonra Halep’teki camilerden selalar okunmaya başladı.

Halep’te Esad rejimine karşı ilerleme kaydeden muhalifler cezaevindeki mahkumları serbest bıraktı.

Muhalifler Halep’te 23.30 – 08.00 arasında sokağa çıkma yasağı ilan etti. Rejim karşıtı gruplar Halep Valiliği’ne ve ilerlemeye devam ediyor. Halep Emniyet Müdürlüğü’ndeki kontrol rejim karşıtı grupların eline geçti. Halep’te Rejim karşıtı gruplar tarafından sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Rejim karşıtı gruplar tarafından yapılan açıklamada, “Halep brikaç saat içerisinde askeri ve güvenlik açısından kontrol altına alınıcak ve ardından da tüm şehrin özgürleştirileceği ilan edilecek” ifadeleri kullanıldı.