Fırsatçılıkla mücadelede devlet gerekeni yapmakla mükelleftir
enerji, yakıt, döviz kuru, işçilik maliyetlerinde oluşan farkla, satılan ürünün veya sunulan hizmetin fiyatı arasındaki bağ kopma noktasına gelmiş. İşçilik maliyetinde yaşanan artışla ürüne yansıyan fiyat farkı arasında da aynı şekilde kimi zaman uçurum oluşuyor. Mesela, asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığıyla ilgili, milletin şikayet konularının en başında konut fiyatları ve kiraların geldiğini, bunda özellikle 6 Şubat depremleriyle beraber ortaya çıkan ilave konut talebinin etkisi olduğunu söyledi.
Erdoğan, belli başlı alanlarda sadece dönemsel etkilerle açıklanamayacak bir fırsatçılığın ve aşırı kar hırsının olduğunu da müşahede ettiklerini belirtti.
2024 yılı içinde, döviz kuru gibi mazeret olarak öne sürülen unsurlar stabil kaldığı halde, bazı sektörlerde fahiş fiyatlamaların maalesef devam ettiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Şöyle bir tabloya şahit oluyorsunuz; enerji, yakıt, döviz kuru, işçilik maliyetlerinde oluşan farkla, satılan ürünün veya sunulan hizmetin fiyatı arasındaki bağ kopma noktasına gelmiş. İşçilik maliyetinde yaşanan artışla ürüne yansıyan fiyat farkı arasında da aynı şekilde kimi zaman uçurum oluşuyor. Mesela, asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor.
Bu fiyatlama davranışının ekonomik sebeplerden ziyade açgözlülükten, tamahkarlıktan ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikardır. Tabii ki işini düzgün yapan, helalinden kazanan, dürüst, ahlaklı, vicdanlı işletmelerimiz çoğunluktadır ve bunlar sözlerimizin muhatabı değildir. Biz de zaten bu kardeşlerimizi tenkit değil, ancak takdir ve taltif ederiz. Partimizin Bursa il kongresinde yaptığımız çağrının gerisinde işte bu gerçekler vardır. Fırsatçılıkla mücadelede devlet elbette gerekeni yapmakla mükelleftir.”
Fahiş fiyat denetimleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl gerçekleştirilen denetimlerde tüketicileri mağdur eden fahiş fiyat uygulayan ve piyasayı bozan 224 bin firmaya yaklaşık 5 milyar liralık idari para cezası kesildiğini dile getirdi.
Erdoğan, sadece otomotiv, stokçuluk, emlak, bunun yanında kuyumculuk ve fahiş fiyat denetimlerinde 1555 gerçek ve tüzel kişiye toplam 366 milyon liralık ceza uygulandığını bildirdi.
Bir diğer önemli konunun da vatandaşların sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimi için yoğun çaba harcadıklarına dikkati çeken Erdoğan, bu kapsamda 2024 yılında 1,3 milyon denetim yaptıklarını, 1,4 milyar lira para cezası tatbik ettiklerini, 610 dosya ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
“Serbest piyasa ‘başı bozukluk’ demek değildir”
Milletin lokmasına göz dikenlere, sattığı ürüne hile hurda karıştıranlara, etiket oyunlarıyla milletin cebine el atanlara asla tolerans göstermediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“2025 senesinde bu denetimlerimiz daha da artacak. Ne şirketlerimize haksızlık edeceğiz ne de gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların vatandaşın hakkına girmesine eyvallah diyeceğiz. Serbest piyasaya ilkeleri çerçevesinde, 85 milyonun tamamının hakkını, hukukunu, çıkarını en üst düzeyde koruyacağız. Şunun bir defa çok iyi anlaşılması lazım. Serbest piyasa ‘kuralsızlık’ demek değildir. Serbest piyasa ‘başı bozukluk’ demek asla değildir. Denetimlerimizin amacı serbest piyasaya müdahale değil işleyişin daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesini temin etmektir. Burada şu hususu da söylemek mecburiyetindeyim.
Hayat pahalılığıyla mücadeleye vatandaşlarımızın da destek olması, katkı sunması sürecin başarısı açısından çok önemlidir. Bunun yolu da Bursa il kongremizde belirttiğim üzere fahiş fiyat uygulayanları boykot etmekten geçiyor. Bakınız, pahalı ürün satanları dize getirecek en etkili yöntemlerden birisi, muhalefet rahatsız olsa da hiç şüphesiz boykottur.
Vatandaş olarak, fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz satın almama özgürlüğümüzü kullanmaktır. Bilinçli tüketici vasfımızı geliştirerek kaliteyi normal fiyatına çekmeyi başarabiliriz. Dünyaya baktığımızda geniş bir yelpazede bunun çok sayıda örneğiyle karşılaşıyoruz. Bu konuda devlet millet el ele vererek çok daha etkin sonuçlar olabiliriz.”
Uyguladıkları politikalar neticesinde enflasyonla mücadelede son 1,5 senede önemli mesafe katettiklerini anlatan Erdoğan, “Enflasyon düştükçe işçimiz, memurumuz, emeklimiz, çiftçimiz, esnafımız dahil 85 milyonun tamamının alım gücü de artacaktır. 2025 yılında hedefimiz bu meseleyi büyük ölçüde çözüme kavuşturmaktır.” dedi.
Cesur Haber - Vizyon Ege sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.