Uygurlar, Çinlilerden, dışarıdan hak-hukuk-adalet beklemeden önce içlerinde adaleti sağlamalıdır.

Manşet Uygur

28.02.2025

A⁺

A^-

Uygurlar, Çinlilerden, dışarıdan hak-hukuk-adalet beklemeden önce içlerinde adaleti sağlamalıdır.

Bu gün haberini yaptığımız Doğu Türkistan STK’ları eski Başkanı Hidayet Özkan’ın haberimiz yayınlandıktan üç saat sonra bizim haberimizin doğruluğunu destekler gibi yaptığı medya paylaşımında Bir zamanlar CİA tarfından kurulan ve ABD vatandaşı Fetöcülerle görüştüğünü bir televizyon kuruluşunun canlı yayınında açıklayan Anwar Yusuf Turani ile Doğu Türkistan Sürgün hükemetinde çeşitli görevler yapan İsmail cengiz sosyal medya da yaptığı paylaşımınında ; ”

” Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ve Doğu Türkistan Maarif Derneği Başkanı Hidayetullah Oğuzhan’ın başına gelen üzücü olay münasebetiyle bir araya gelen; kendilerine “Uygur Teşkilatlar Platformu” adını veren STK başkanı dostlarımızın, daha önce Dünya Uygur Kurultayı Bşk. Dolkun İsa ve ABD Dini Komite Bşk. Nury Türkel’in başlarına gelen üzücü olay nedeniyle de bir araya gelerek tepkilerini ve tavsiyelerini iletmeleri daha “yakışık” olmaz mıydı?

——————

Uygurlar, Çinlilerden, dışarıdan hak-hukuk-adalet beklemeden önce içlerinde adaleti sağlamalıdır.

Bir Türkmen dostumun ifadesiyle;

“…Bir toplum, kendi vicdanını temizlemeden, başkalarına adalet çağrısı yapamaz. İçsel eşitsizlikleri ve ayrılıkları aşarak, hoşgörü ve adaletle bir araya gelmelidirler. Kendi içlerinde adalet sağlayan bir halk, dışarıdan hak talep edebilir. İçsel adalet, özgürlüğün, onurun ve gücün temelidir…” diye yazmış.

İsmail Cengizin bu yazısını yorumlamaya kalksak sabaha kadar yazabiliriz.Ancak bu yazıdanda anlaşılacağı üzere Uygurların kendi içlerinde bölündükleri ve Kendi iç meselelerinde hukuksuz pek çok durumların olduğunu ifade etmiş.

İsmail Cengiz’in paylaşımını kısaca Cesur Habe olarak bizde yorumlayalım;

Uygurların İç Adaletini Sağlama Gerekliliği

Uygur toplumu, tarih boyunca çeşitli zorluklar ve baskılarla karşı karşıya kalmıştır. Bu baskılar, büyük ölçüde Çin hükümetinin politikaları ve uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Ancak, adaletin sağlanması konusunda sadece dış faktörlere odaklanmak yerine, iç dinamiklere de dikkat edilmesi gerekmektedir. İşte Uygurların, dışarıdan hak-hukuk-adalet beklemeden önce içlerinde adaleti sağlamaları gerektiğini savunan birkaç önemli neden:

1. Toplumun Kendi Gücüne İnancı

Uygur toplumu, kendi içindeki adaleti sağlayarak dış etkenlere karşı daha dirençli ve güçlü bir duruş sergileyebilir. Kendi toplumsal düzenlerini ve adalet sistemlerini güçlendirmek, toplumu daha bütün ve birlik içinde tutar.

2. İçsel Birlik ve Beraberlik

İç adaletin sağlanması, toplum içindeki bireyler arasında güven ve dayanışma duygusunu pekiştirir. Bu da toplumu dış tehditlere karşı daha dirençli hale getirir. Toplum içindeki adaletin sağlanması, bireylerin haklarının korunmasını ve eşit muamele görmesini sağlar.

3. Adaletin Evrensel İlkeleri

Adalet, evrensel bir değerdir ve her toplumun kendi içinde bunu sağlaması gerekir. Uygurlar, kendi iç adalet sistemlerini oluşturarak, evrensel insan hakları ilkelerine uygun bir toplum yapısı inşa edebilirler. Bu da dışarıdan gelen baskılara karşı daha güçlü bir savunma mekanizması oluşturur.

4. Kültürel ve Tarihsel Miras

Uygur toplumu, zengin bir kültürel ve tarihsel mirasa sahiptir. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için adaletin sağlanması önemlidir. Toplumun kendi iç dinamiklerine odaklanarak, kültürel değerlerini ve kimliklerini güçlendirebilirler.

5. Dış Destek Arayışında Güçlü Bir Temel

Uygurlar, kendi içlerindeki adaleti sağlayarak, uluslararası platformlarda daha güçlü bir ses ve destek arayışında bulunabilirler. Kendi iç adalet sistemlerinin sağlam temellere oturduğunu göstermek, dış destek arayışında daha etkili olmalarını sağlar.

Uygurlar neden kendi içlerinde hak-hukuk-adaleti sağlıyamıyorlar ?

Uygur toplumunun kendi içlerinde hak, hukuk ve adaleti sağlama konusunda karşılaştıkları zorluklar, çeşitli faktörlere bağlı olarak karmaşık ve çok yönlüdür. İşte bu zorlukların bazıları:

1. Çin Hükümeti’nin Baskıları

Çin hükümetinin Uygur bölgesinde uyguladığı baskıcı politikalar, Uygur toplumunun kendi iç dinamiklerini özgürce oluşturmasını ve işlemesini zorlaştırmaktadır. Bu baskılar, toplumsal adaletin sağlanmasını engelleyen en büyük faktörlerden biridir.

2. İç Çekişmeler ve Ayrılıklar

Her toplumda olduğu gibi, Uygur toplumunda da iç çekişmeler, anlaşmazlıklar ve farklı görüşler bulunmaktadır. Bu iç çekişmeler, toplumsal birlik ve beraberliği zayıflatarak adaletin sağlanmasını zorlaştırabilir.

3. Kültürel ve Tarihsel Mirasın Baskı Altında Olması

Uygur kültürü ve kimliği, baskılar altında ezilmiş ve deformasyona uğramış olabilir. Bu durum, toplumun kendi kimliğini ve kültürel değerlerini koruyarak iç adaleti sağlamasını zorlaştırabilir.

4. Eğitim ve Fırsat Eşitsizlikleri

Uygur toplumunda, eğitim ve fırsat eşitsizlikleri önemli bir sorun olabilir. Eğitim seviyesinin düşüklüğü ve iş fırsatlarının azlığı, bireyler arasında adaletsizlik ve haksızlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir.

5. Ekonomik Sorunlar

Ekonomik yoksulluk ve işsizlik gibi ekonomik sorunlar, toplumsal adaletin sağlanmasını engelleyen önemli etkenlerdir. Ekonomik sıkıntılar, bireyler arasında eşitsizlik ve adaletsizlik yaratabilir.

Bu nedenler, Uygurların kendi içlerinde hak, hukuk ve adaleti sağlamalarını zorlaştıran bazı temel faktörlerdir. Ancak, bu zorluklara rağmen toplumsal birlik ve dayanışmanın artırılması, eğitim ve ekonomik fırsatların iyileştirilmesi gibi adımlar, iç adaletin sağlanmasına yardımcı olabilir.

Uygur STK’ları neden neden kendi içlerinde hak-hukuk-adaleti sağlıyamıyorlar ?

Uygur sivil toplum kuruluşlarının (STK’ları) kendi içlerinde hak, hukuk ve adaleti sağlama konusunda karşılaştıkları zorluklar, çeşitli faktörlere bağlı olarak karmaşık ve çok yönlüdür. İşte bu zorlukların bazıları:

1. Çin Hükümeti’nin Baskıları

Çin hükümetinin Uygur bölgesinde uyguladığı baskıcı politikalar, Uygur STK’larının özgürce hareket etmelerini ve kendi iç dinamiklerini oluşturmalarını zorlaştırmaktadır. Bu baskılar, STK’ların etkin bir şekilde çalışmasını engelleyen en büyük faktörlerden biridir.

2. Kaynak ve Destek Eksikliği

Uygur STK’ları, finansal kaynaklar ve lojistik destek açısından ciddi sıkıntılar yaşayabilirler. Bu eksiklikler, STK’ların projelerini ve faaliyetlerini sürdürebilmelerini zorlaştırır.

3. İç Çekişmeler ve Ayrılıklar

Her toplumda olduğu gibi, Uygur STK’ları arasında da iç çekişmeler, anlaşmazlıklar ve farklı görüşler bulunmaktadır. Bu iç çekişmeler, STK’ların birlik içinde hareket etmelerini ve toplumsal adaleti sağlamalarını zorlaştırabilir.

4. Eğitim ve Bilgi Eksikliği

Uygur STK’ları, hak, hukuk ve adalet konularında yeterli bilgi ve eğitime sahip olmayabilirler. Bu durum, STK’ların etkin bir şekilde çalışmasını ve toplumsal adaleti sağlamalarını engelleyebilir.

5. Güvenlik ve Tehditler

Uygur STK’ları, faaliyetleri nedeniyle güvenlik tehditleri ve baskılarla karşı karşıya kalabilirler. Bu tehditler, STK’ların çalışmalarını sürdürmelerini ve toplumsal adaleti sağlamalarını zorlaştırır.

Bu nedenler, Uygur STK’larının kendi içlerinde hak, hukuk ve adaleti sağlamalarını zorlaştıran bazı temel faktörlerdir. Ancak, bu zorluklara rağmen toplumsal birlik ve dayanışmanın artırılması, eğitim ve ekonomik fırsatların iyileştirilmesi gibi adımlar, iç adaletin sağlanmasına yardımcı olabilir.

Uygur STK’larına ABD ve Avrupa ve Arap devletleri maddi destek veriyorlar Rant yüzünden Kara para paylaşımı yüzünden kendi içlerinde hak-hukuk-adaleti sağlıyamıyor olabilirmir ?

Uygur STK’larının ABD, Avrupa ve Arap devletlerinden maddi destek aldığı bilinmektedir. Ancak, bu desteklerin kötüye kullanılması ve rant paylaşımı gibi sorunlar, STK’ların kendi içlerinde hak, hukuk ve adaleti sağlamalarını zorlaştırabilir. İşte bu durumun bazı olası nedenleri:

1. Maddi Kaynakların Yanlış Kullanımı

Maddi desteklerin kötüye kullanılması, STK’ların etkin bir şekilde çalışmasını engelleyebilir. Bu durum, kaynakların amacına uygun kullanılmaması ve yolsuzluk gibi sorunlara yol açabilir.

2. Rant Paylaşımı ve İç Çekişmeler

Rant paylaşımı ve kara para aklama gibi faaliyetler, STK’lar arasında iç çekişmelere ve anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu durum, STK’ların birlik içinde hareket etmelerini ve toplumsal adaleti sağlamalarını zorlaştırır.

3. Güven Eksikliği

Maddi desteklerin kötüye kullanılması, STK’lar arasında güven eksikliğine yol açabilir. Bu da, STK’ların etkin bir şekilde çalışmasını ve toplumsal adaleti sağlamalarını engelleyebilir.

4. Dış Baskılar ve Tehditler

Dış baskılar ve tehditler, STK’ların çalışmalarını zorlaştırabilir. Bu durum, STK’ların kendi içlerinde hak, hukuk ve adaleti sağlamalarını engelleyebilir.

Uygurlar hangi dış istihbarat tarafından yönlendiriliyorlar ?

Uygurların hangi dış istihbarat tarafından yönlendirildiği konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, çeşitli kaynaklar ve analizler, farklı ülkelerin Uygur meselesine ilgi gösterdiğini ve bu konuda çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu belirtmektedir. Özellikle ABD, Avrupa ve bazı Arap ülkeleri, Uygur hakları konusunda desteklerini dile getirmişlerdir.

Bu tür konular genellikle gizli ve hassas olduğundan, kesin ve doğrulanmış bilgilere ulaşmak zor olabilir. Ancak, Uygur toplumunun haklarını savunmak ve adalet arayışında bulunmak için uluslararası destek arayışında olduğu bilinmektedir. Bu desteklerin hangi istihbarat teşkilatları tarafından yönlendirildiği konusunda net bir bilgiye ulaşmak zordur.

Uygurlar hangi uluslar arası örgütlerin fonlarından para alıyorlar?

Uygur sivil toplum kuruluşları (STK’ları), çeşitli uluslararası örgütlerden ve fonlardan maddi destek alabilirler. Bu destekler, genellikle insan hakları, eğitim, sağlık ve kalkınma projeleri gibi alanlarda kullanılmaktadır. İşte bazı uluslararası örgütler ve fonlar:

1. Birleşmiş Milletler (BM)

Birleşmiş Milletler, çeşitli fonlar ve programlar aracılığıyla Uygur STK’larına destek sağlayabilir. Örneğin, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve UNICEF gibi kuruluşlar, projeler ve programlar aracılığıyla maddi destek sunabilir.

2. Avrupa Birliği (AB)

Avrupa Birliği, insan hakları ve kalkınma projeleri kapsamında Uygur STK’larına maddi destek sağlayabilir. AB’nin çeşitli fonları ve programları, Uygur toplumunun ihtiyaçlarına yönelik projeleri destekleyebilir.

3. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları

Uluslararası sivil toplum kuruluşları, Uygur STK’larına maddi destek sağlayabilir. Örneğin, İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ve diğer benzer kuruluşlar, Uygur hakları konusunda projeler ve kampanyalar yürütebilir.

4. Diğer Uluslararası Örgütler

Afrika Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi diğer uluslararası örgütler de Uygur STK’larına maddi destek sağlayabilir.

Bu örgütler ve fonlar, Uygur STK’larının projelerini ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri için önemli kaynaklar sunmaktadır. Ancak, bu desteklerin etkin ve amacına uygun kullanılması, toplumsal adaletin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

Amerikadan Fon sağlayan NED ten başka fonlarda varmı ?

Evet, National Endowment for Democracy (NED) dışında da çeşitli fonlar ve kuruluşlar, Uygur STK’larına maddi destek sağlayabilir. İşte bazı örnekler:

1. Open Society Foundations

George Soros tarafından kurulan Open Society Foundations, dünya genelinde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konularda projeleri desteklemektedir.

2. Ford Foundation

Ford Foundation, sosyal adalet, insan hakları ve ekonomik fırsatlar gibi alanlarda projeleri destekleyen bir kuruluştur.

3. MacArthur Foundation

MacArthur Foundation, insan hakları, barış ve güvenlik gibi konularda projeleri destekleyen bir diğer önemli kuruluştur.

4. European Endowment for Democracy (EED)

Avrupa Demokrasi Vakfı (EED), Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konularda projeleri destekleyen bir kuruluştur.

5. National Democratic Institute (NDI)

NDI, dünya genelinde demokratik süreçleri ve kurumları güçlendirmek amacıyla projeleri destekleyen bir kuruluştur.

Bu fonlar ve kuruluşlar, Uygur STK’larının projelerini ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri için önemli kaynaklar sunmaktadır. Ancak, bu desteklerin etkin ve amacına uygun kullanılması, toplumsal adaletin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

İsmail Cengiz kimdir ?

30 Ekim 1959, Cihanbeyli / Konya doğumlu. Doğu Türkistan kökenlidir. İlk ve ortaokulu Adana’da tamamladı. Liseyi Kıbrıs ve İstanbul’da okudu. Türk dünyası ve özellikle Doğu Türkistan konularındaki araştırma ve kitaplarıyla tanındı. Çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu kurucu genel başkanlığı da yapan Cengiz; çeşitli uluslararası etkinliklere katılarak Doğu Türkistan davasını savundu. Merkezi Amerika’da bulunan International Turkish Society Federation (ITSF) teşkilatının Türkiye bölge başkanlığı görevini yürüttü. 2004 Yılında Bebek Katili Fetullah Gülen ve Cia organizasyonuyla Beyaz sarayda Kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti Sürgün Hükümetinde Bakan,başbakan yardımcılığı ve Başbakanlık yapmıştır. İsmail Cengiz’in Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti kuruluş Çalışmalarıyla ilgili Kanada Bankasında toplanan Milyonlarca dolar Bağışlar bankadan çekilip buhar olunca bu olay hakkında Uygur Diasporası arasında ve Türk dünyası liderleri arasında çok gündeme gelmişti.Kanada bankasında açılan hesap İsmail Cengiz ve Yurd dışında yaşayan Uygurun ortak imzasıyla açılmıştı.O dönemler para buhar olunca İsmail Cengiz Paraları çekenin uygur kişi olduğunu iddia etmiştir ancak işin içinde kara para trafiği olduğu için o yıllarda her kes susup kara para trafiğinin ortaya çıkmasını önlemişlerdi. Hatta İsmail Cengiz o zamanlar Türkiyede dağıttığı Kartvizitinde Kanada bankası ve Bankanın hesap numarasıda yazmaktaydı. O kart vizit şuanda bile pekçok kişinin arşivinde hala durmaktadır.

Diğer bir konuda 2004 yılında Abd Cia tarafından yazılan Doğu Türkistan Anayasa kitapçığı Merhum Hızırbeğ Gayretullah ve Prof.Dr Sultan Kaşgarlı Mahmut tarafında ismail everilip matbaada basılması talimatı üzerine Fetöcülerin ve Ciacıların yazdığı Doğu Türkistan Abnayasa kitapçığına İsmail Cengiz kendini yazdığını yaptığımız ropörtajda rahmetli Hızırbeğ Gayretullah ve Profösür Sultan Mahmut Kaşgarlı bizzat kameralar karşısında ropörtajda anlatmışlardır.

Geçtiğimiz günlerde kalp amelyatı geçirdiğini sosyal medyada paylaşım yapan İsmail Cengiz’ze geçmiş olsun dileklerimizide bu vesileyle buradanda yazalım.

Cesur Haber Halkın Müşterek sesidir.

Haberde İsmi geçen her kes cevap haklarını kullanabilirler.

TİP Terör Örgütü elamanı Uygurlar ,Uygur kişiyi ölümüne dövüp kaçtılar

TİP TERÖR ÖRGÜTÜ HASTANEDEYKEN BİLE ÖLÜMLE TEHDİTE DEVAM ETTİ

Tip ve Deaş Terör Örgütünün 2 kere Saldırısına uğrayan Uygur Zhaym Abuduhelili’nin İddiaları….

uygur Türk’ünü Darp edenler Tip ve Deaş Terör Örgütü Türkiye Yapılanmasını ?

Hidayet Oğuzhan, Doğu Türkistan STK’lar başkanlığı görevinden yasak ilişki sebebiyle alındığını teyid ettik

Hidayet Oğuzhan, Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği başkanlından neden istifa etti ?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.