İBB Yolsuzluklarında TBMM ve Sayıştay’ın Rolü ve Hataları nelerdir?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) yaşanan yolsuzluk iddiaları, kamu kaynaklarının etkin ve adil bir şekilde kullanılmasını sağlamakla yükümlü olan TBMM ve Sayıştay’ın denetim mekanizmalarını sorgulama gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu iki kurumun yolsuzlukların önlenmesindeki rolü ve eksiklikleri üzerine bir değerlendirme yapmak önemlidir.
1. Sayıştay’ın Denetim Süreçlerindeki Eksiklikleri
Yetersiz Denetim Kapsamı: Sayıştay raporlarında İBB’deki usulsüzlükler detaylı bir şekilde belirtilse de, bu raporların uygulamaya dönük etkisi sınırlı kalmaktadır. Örneğin, Sayıştay’ın 2022 raporunda İBB’de 125 başlıkta usulsüzlük tespit edilmiştir. Ancak, bu tespitlerin ardından somut adımların atılmaması, denetim mekanizmasının etkinliğini sorgulatmaktadır.
Şeffaflık Eksikliği: Sayıştay raporlarının kamuoyuna açık bir şekilde sunulması ve anlaşılır bir dille hazırlanması, halkın bu süreçlere dahil olmasını sağlayabilir. Ancak, raporların teknik dili ve sınırlı erişimi, bu süreci zorlaştırmaktadır.
Takip ve Yaptırım Eksikliği: Tespit edilen usulsüzlüklerin ardından gerekli yaptırımların uygulanmaması, yolsuzlukların tekrarlanmasına yol açabilir.
2. TBMM’nin Gözetim Rolündeki Eksiklikler
Siyasi Baskılar ve Partizanlık: TBMM’deki milletvekillerinin, özellikle iktidar partisine mensup olanların, kendi partilerinin yönettiği belediyelerdeki yolsuzluk iddialarını gündeme getirmekte isteksiz davranması, siyasi çıkarların halkın çıkarlarının önüne geçtiği algısını güçlendirmektedir.
Yetersiz Tartışma ve Denetim: Sayıştay raporlarının TBMM’de yeterince tartışılmaması ve bu raporlara dayalı olarak somut adımların atılmaması, denetim mekanizmasının zayıflığına işaret etmektedir.
Halkın Bilgilendirilmesi: TBMM’nin, Sayıştay raporlarındaki bulguları halkla paylaşma ve bu konuda farkındalık yaratma konusundaki eksiklikleri, kamuoyu baskısının oluşmasını engellemektedir.
3. Çözüm Önerileri
Denetim Süreçlerinin Güçlendirilmesi: Sayıştay’ın denetim kapsamının genişletilmesi ve raporlarının daha anlaşılır bir dille hazırlanması, halkın bu süreçlere dahil olmasını sağlayabilir.
TBMM’de Zorunlu Tartışma Mekanizmaları: Sayıştay raporlarının TBMM’de zorunlu olarak tartışılmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Halkın Katılımının Artırılması: Kamuoyunun bu süreçlere dahil edilmesi, yolsuzlukların önlenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Medya ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda daha aktif bir rol üstlenmesi gereklidir.
Bağımsızlık ve Şeffaflık: Hem Sayıştay’ın hem de TBMM’nin siyasi baskılardan bağımsız bir şekilde hareket edebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
İBB’deki yolsuzluk iddiaları, sadece yerel yönetimlerin değil, aynı zamanda denetim mekanizmalarının da sorgulanmasını gerektirmektedir. TBMM ve Sayıştay’ın bu süreçlerdeki eksikliklerini gidermesi, daha şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışının oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Denetim Mekanizmalarının Etkinliği: Eksiklikler ve Çözüm Yolları
Kamu kaynaklarının etkin ve adil bir şekilde kullanılması, bir devletin yönetim başarısının temel taşlarından biridir. Ancak, bu kaynakların yönetimini denetleyen mekanizmaların eksiklikleri ya da aksaklıkları, hem şeffaflık hem de hesap verebilirlik açısından ciddi sorunlara yol açabilir. Bu bağlamda, mevcut denetim mekanizmalarının etkinliğini sorgulamak ve daha işlevsel bir yapı oluşturmak elzem hale gelmiştir.
1. Denetim Mekanizmalarındaki Temel Eksiklikler
Şeffaflık Yetersizliği:
Denetim süreçlerinin halka açık olmaması, kamuoyunun bu mekanizmalara olan güvenini zedeler. Sayıştay gibi kurumların raporlarının teknik bir dille hazırlanması ve yeterince erişilebilir olmaması, bu şeffaflık sorununu artırır.
Bağımsızlık Sorunu:
Denetim organlarının siyasi baskılardan bağımsız hareket edememesi, süreçlerin tarafsızlığını sorgulatır. Bu durum, hem denetim mekanizmalarının güvenilirliğini hem de etkisini azaltır.
Sonuçların Uygulamaya Dönüşmemesi:
Denetim raporlarında tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması ve bu doğrultuda yaptırımların uygulanması, genellikle yetersiz kalmaktadır.

Soruşturmacı Gazeteci Yazar Gökhan Gülmez
Bu da denetim mekanizmalarının caydırıcılığını zayıflatır.
İnsan Kaynakları ve Teknoloji Eksikliği:
Denetim süreçlerinin kapsamlı bir şekilde yürütülmesi için yeterli insan kaynağı ve teknolojik altyapının eksikliği, süreçleri yavaşlatır ve eksikliklere yol açar.
2. Denetim Mekanizmalarını Güçlendirmek İçin Çözüm Önerileri
Daha Şeffaf Süreçler:
Denetim raporlarının halkın anlayabileceği bir dilde hazırlanması ve kolay erişilebilir olması, kamuoyu denetiminin sağlanmasında önemli bir adım olacaktır.
Bağımsız Yapıların Güçlendirilmesi:
Denetim organlarının siyasi etkilerden tamamen arındırılması ve tarafsızlıklarının garanti altına alınması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Sonuç Odaklı Denetimler:
Denetim raporlarında tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması için güçlü takip mekanizmaları oluşturulmalı ve yaptırımlar hızla uygulanmalıdır.

Gökhan Gülmez
Dijitalleşme ve Teknoloji Kullanımı:
Denetim süreçlerine dijital teknolojilerin entegre edilmesi, süreçlerin daha verimli ve şeffaf bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayabilir.
Kamuoyu Bilinçlendirilmesi:
Vatandaşların denetim mekanizmaları hakkında bilinçlendirilmesi ve sürece dahil edilmesi, mekanizmaların daha etkin çalışmasını sağlayabilir.
Denetim mekanizmaları, kamu kaynaklarının doğru bir şekilde yönetilmesi ve yolsuzlukların önlenmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Ancak, mevcut sistemdeki eksiklikler ve aksaklıklar, bu rolün etkin bir şekilde yerine getirilmesini engelleyebilir.
Şeffaflık, bağımsızlık ve sonuç odaklılık ilkelerinin benimsenmesiyle daha güçlü ve güvenilir bir denetim yapısı oluşturmak mümkündür.