CHP’deki iç hesaplaşmalar bir kez daha gün yüzüne çıkarken, parti içinde “Aday zaten belli, ön seçim sadece bir oyun” yorumları yapılıyor.

İMAMOĞLU’NA ÖZEL SEÇİM Mİ?

CHP’nin yaklaşık 1 milyon 600 bin üyesi bu seçimde oy kullanabilecek. Ancak işin ilginç yanı, bu üyelerin 500 bini İstanbul’da, Ankara’da ise sadece 100 bin üye var. Yani CHP’nin gücü tamamen Ekrem İmamoğlu’nun kontrolündeki İstanbul’a kaydırılmış durumda.

Bu da parti içinde “İmamoğlu kendi adaylığını garantilemek için süreci dizayn etti” iddialarını güçlendiriyor. CHP’nin sol kanadında bile bu duruma tepki gösterenler varken, Mansur Yavaş’ın ön seçimden çekileceği konuşuluyor.

MANSUR YAVAŞ KÜSTÜRÜLÜYOR MU?

CHP yönetiminin bu kararları, parti içindeki “Mansur Yavaş’a karşı bilinçli bir hamle” olduğu yönündeki iddiaları güçlendiriyor. Yavaş’a yakın isimler, “Bu seçim baştan beri İmamoğlu’nun lehine kurgulandı, adil değil” diyerek tepki gösteriyor.

Anketlerde sürekli İmamoğlu’ndan daha yüksek oy aldığı ortaya çıkan Yavaş, bu yöntemle bilinçli olarak geri plana itilmeye çalışılıyor.

Yavaş, “Bu tartışmalar bizi yorar, şu an aday belirleme süreci doğru değil” diyerek, CHP yönetimine mesaj gönderdi. Ancak Özgür Özel ve ekibinin bu uyarılara kulak asmadığı açık.

CHP’DE “YIĞMA ÜYE” ENDİŞESİ

CHP içindeki bir başka tartışma ise ön seçimde oy kullanacak yeni üyelerin partiye yığılması. Parti içinden gelen bilgilere göre, İmamoğlu’na yakın isimler, İstanbul’da “toplu üye kaydı” yaparak süreci tamamen kendi lehine çevirmeye çalışıyor.

Bu durum, CHP içinde bile “Bu ön seçim demokratik değil, manipülasyona açık” tepkilerine neden oluyor. Yönetimin buna karşı ön seçim takvimi ilan edilene kadar sadece kesinleşmiş üyelerin oy kullanabilmesine yönelik bir karar alması bekleniyor.

CHP’DE İÇ SAVAŞ KAPIDA!

Ön seçim kararının ardından parti içinde tansiyon iyice yükselirken, CHP’de bölünme ihtimali her geçen gün güçleniyor.

CHP kulislerinde Mansur Yavaş’ın partiyle bağlarını koparabileceği, hatta yeni bir siyasi hamle yapabileceği konuşuluyor. CHP’de kargaşa büyürken, “Bu kavganın kazananı CHP değil, Cumhur İttifakı olacak” yorumları yapılıyor.

Sonuç olarak CHP, iç çekişmelerle bir kez daha ülke gündemine oturdu. Solun “demokrasi” masalları bir kez daha çökerken, aslında her şeyin belirli bir grubun çıkarları doğrultusunda dizayn edildiği bir kez daha ortaya çıktı.