Site Rengi

Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

Shi Ruilin: “Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerde büyük bir ilerleme kaydedildi”

16.02.2021
136
A+
A-
Shi Ruilin: “Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerde büyük bir ilerleme kaydedildi”

12 hayvanlı Çin geleneksel Ay Takvimi’ne göre, 12 Şubat itibarıyla Boğa Yılı başladı. Çin’in en önemli geleneksel bayramı olan Bahar Bayramı’nın coşkusunun devam ettiği bugünlerde ülke genelinde çeşitli faaliyetler düzenleniyor. Dünya basınında da geniş yer verilen etkinliklerden yansıyan renkli görüntüler özellikle sosyal medyada büyük ilgi görüyor.

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Shi Ruilin, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu “Güne Başlarken” programına konuk oldu. Shi, Çin’in geleneksel Bahar Bayramı hakkında bilgiler verirken, 50. yılında Türkiye ile Çin ilişkilerine dair önemli mesajlar paylaştı.

Bahar Bayramı’nın çok eski tarihlere dayandığına dikkat çeken Shi Ruilin, Çin’in tarım toplumu olduğunu hatırlatarak özellikle soğuk havalarda tatil yapmak zorunda kalındığını belirtti. Tatil sırasında yeni bahara hazırlık yapma ve akrabaları ziyaret etme geleneğinin de oluştuğunu ifade eden Shi, şunları kaydetti:

“12 hayvanlı takvim, Fare yılı ile başlayarak Boğa yılı ile devam ediyor. 12 yılda bir başa dönüyor takvim. Geçen yıl Fare yılıydı yani 12 hayvanlı takvimin ilk yılıydı, bu yıl Boğa Yılı 12 yılın ikincisi oluyor. Geleneksel olarak Çin kültürel anlayışına göre Boğa Yılı, çok anlamlı ve insanların zorluklara direnerek daha da başarılı olabileceğine yönelik bir simgedir. Dolayısıyla bu yıl hepimizin çabalarıyla zorlu salgını yok ederek, insanların daha parlak bir geleceğe kavuşmasını diliyorum.”

AMACIMIZ BUGÜNE KADAR GELEN GÜÇLÜ DOSTLUK İLİŞKİLERİNİ DAHA DA İLERLETMEK

Türkiye ve Çin, küresel ve bölgesel düzeyde yükselen iki büyük ülke. Son yıllarda ivme kazanan ticari ilişkilerin yanı sıra kültürel etkileşim de her geçen gün zenginleşiyor. Örneğin, 2019 yılında 420 binden fazla Çin vatandaşı Türkiye’yi ziyaret etti. İki halkın karşılıklı dil ve kültürü öğrenme isteği arttı. Hem Çin’de hem Türkiye’de 10’dan fazla üniversitede Türkçe ya da Çince bölümü açıldı. Bu yıl Türkiye ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin başlamasının 50. yılı kutlanacak. Bu kapsamda haziran ayında Çin’den bakanların ve birçok iş insanının Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Shi Ruilin, insan ömrünün yarısı sayılabilecek 50 yıla dönüp bakıldığında ikili ilişkilerin yeni yeni kalkınmaya başladığını ifade etti.

Türkiye ile Çin arasındaki ikili ilişkilerin kurulduğu 1971 yılının Soğuk Savaş yıllarına denk geldiğini anımsatan Shi, “Biz o zaman ilişkilerimizin pek ilerlediğini söylemeyiz. Ancak özellikle son 10 ile 20 yıl içinde Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerde çok büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. Gerek siyaset alanında üst düzey karşılıklı ziyaret, gerekse ekonomik ve ticari hacmin bu 10 ile 20 yıl içinde ne kadar büyüdüğüne hepimiz şahit olduk. Kültürel ilişkilere bakınca, karşılıklı kültürel etkinlikler düzenlenmesi, karşılıklı ziyaretler, özellikle karşılıklı kültürel yıl düzenlenmesinin sonucunda iki ülke halkı arasındaki dostluğun çok güçlendiğini görebiliriz. Geçen 50 yıl içinde ikili ilişkilerde daha da güçlü, ileriye dönük temeller atıldı. Dolayısıyla bugün içinde iki ülkenin devlet başkanlarının anlayışı ışığında, gerek kurumlar arasında gerekse bizim gibi diplomatik temsilciler arasında karşılıklı anlayış sağlayarak birçok projeyi gerçekleştirmeye çalışacağız. Bu arada karşılıklı ziyaret, salgın şartları uygun olursa devam edecek. Uygun olmazsa bile çevrim içi olarak karşılıklı konferans, seminer hatta ortak konser ve sergi açmayı düşünüyoruz. Amacımız iki ülkenin anlayışını aralıksız olarak devam ettirmesi, bugüne kadar gelen güçlü dostluk ilişkilerini daha da ilerletmektir.” açıklamasını yaptı.

TÜRK MALLARI SON BEŞ YILDIR ÇİN’DE DAHA ÇOK RAĞBET GÖRÜYOR

Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkiler günden güne gelişirken Kuşak ve Yol İnisiyatifi çerçevesinde iki ülke arasında başlayan ticari tren seferleri büyük öneme sahip. Çin, Türkiye’nin üç büyük ticaret ortağından biri olurken Çinli şirketlerin Türkiye’deki yatırım stoku 1,92 milyar dolara ulaştı.

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Shi Ruilin, iki ülkenin artan ticari ilişkilerine de değinerek, Türkiye’ye 1985 yılında geldiğinde piyasada bir Çin malını görmenin mümkün olmadığını vurguladı.

“O zamanlar Türkiye, Çin’de az bilinmekteydi.” diyen Shi Ruilin, sözlerine şöyle devam etti:

“Karşılıklı ziyaretler olabilir ama halk arasındaki ticaret ve ekonomik ilişkiler, birbirimizin piyasalarında birbirimizin mallarını görmekle daha çok derinleşiyor. Son 10 ile 20 yıl içinde karşılıklı ticaret sonucunda gerek Türkiye’de Çin malı gerekse Çin’de Türk malının bulunmasıyla ikili ilişkiler çok gelişti. Özellikle 2017 yılından itibaren Sayın Erdoğan’ın Çin’i ziyareti sonucunda, iki ülkenin gerek Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile gerekse merkez koridor politikasıyla bağdaşmasıyla birlikte bizim en çok hayal ettiğimiz projeler hayata geçmiş olacaktır. Çinli iş insanlarının Türkiye’de yatırım yapması sonucunda şu anda Türkiye’de daha çok Çin malından ziyade Çin projesi görülecektir. Çin’in şu an 1 milyar 400 milyon nüfusu var. Kesin sayıyı bilemiyorum ama en az 400 milyon insan artık orta seviye satın alma gücüne sahip. Dolayısıyla daha kaliteli Türk mallarını satın almak istiyorlar. Gerek Türk hükümeti gerekse Çin hükümetinin çabaları sonucunda özellikle son beş yıldır Türk malı Çin piyasasında rağbet görmeye başladı. Gerek tarım ürünleri olsun gerekse bu demir yollarının açılmasıyla birlikte daha çok Türk beyaz eşyaları olsun, bunlar Çin piyasasına girmeye hazırlanıyor. Bence bu sadece mal alışverişle kalmayacak daha çok insan gidiş gelişi çoğalacaktır. Salgın öncesinde 2019 yılında yaklaşık 420 bin Çinli turistin gelişi, önümüzdeki yıllarda yaklaşık 1 milyon Çinli turistin gelişi için temel atmıştır. Bu satın alma gücüne sahip olan turistlerin gelişiyle iki ülke arasında ticaret açığının kapanabileceğine inanıyorum.”

KARŞILIKLI DİL ÖĞRENİMİ ZİYARETLERİ DAHA DA KOLAYLAŞTIRACAK

Çin ve Türkiye arasındaki ikili kültürel etkileşime dikkati çeken Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Shi Ruilin, Türkiye’de Çinceye artan ilgiyi de değerlendirdi.

İki ülke arasındaki ziyaretlerin sıklaşmasıyla ve alışverişin çoğalması sonucunda bir dil öğrenimine ihtiyaç duyulduğunu aktaran Shi, şöyle konuştu:

“Şu anda Türkiye’de yaklaşık 10’a yakın yüksekokulda Çin dili ve edebiyatı bölümü açıldı. Türkiye’de şu anda 4 tane Konfüçyus Merkezi bulunuyor. Çin’de de 12 üniversitede Türk dili ve edebiyatı bölümü açıldı. Öğrendiğim kadarıyla haziran ayında Yunus Emre Enstitüsü Kültür Merkezi de Beijing’de açılmış olacak. Bu da çok önemli bir platform olacak. Çinlilerin Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı olacaktır. Dolayısıyla kültürel ilişkilerin güçlenmesi hedefi olarak dil öğrenme, insan ziyaretlerini daha da kolaylaştıracaktır. Birbirimizle daha iyi anlaşabilmemize yardımcı olacaktır.”

SALGIN SIRASINDA İKİ ÜLKENİN YARDIMLAŞMASI DÜNYAYA ÖRNEK OLDU

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde Türkiye ile Çin arasında tıbbi malzeme yardımı gerçekleştirildi ve salgınla mücadele deneyimleri paylaşıldı. Aşı konusunda da iş birliği yapıldı.

İki ülkenin salgın döneminde yaptığı karşılıklı yardımlaşmanın dünyaya örnek teşkil ettiğinin altını çizen Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Shi Ruilin, her ne kadar şu anda Türkiye’deki vaka sayıları eski oranlara göre yüksek olsa da kontrol altına alındığını söyleyebileceğini kaydetti.

Türk hükümetinin insana karşı gösterdiği tavırla insancıl bir politika izlediğini kaydeden Shi Ruilin, “Bunun yanı sıra iki ülke arasındaki tıbbi yardımlaşma başta olmak üzere tedavi yöntemleri ve aşıların sağlanması konusunda da iyi örnekler gösterildi. Salgının başında Türkiye’den Çin’e gönderilen tıbbi yardım malzemeleri Çin halkı arasında güzel bir izlenim bıraktı. Son günlerde Çin ilaçlarının ve tedavi yöntemlerinin Türk sağlık çalışanlarıyla paylaşılması, özellikle son iki ay içinde aşıların gelmesinin Türk halkının pandemiye karşı mücadelede bir sistem kurmasında çok yardımcı olduğunu görüyorum.” diye konuştu.

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Shi Ruilin, ilerleyen yıllarda iki ülke halkı arasında dostluğun daha da güçleneceğine inandığını belirterek sözlerini sonlandırdı.

Haber Editörü: Gamze Dürmez

 

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.