Özel güvenlik görevlisince yapılan arama hukuka aykırı
Yargıtay’dan emsal karar! Özel güvenlikçiler artık bunu yapamayacak
Yargıtay, özel güvenlik personelini yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Emsal nitelikte kararda Yargıtay, özel güvenlik görevlisince yapılan aramanın hukuka aykırı olduğuna, bu arama işleminden elde edilen maddi delillerin hükme esas alınamayacağına hükmetti.
Yaklaşık 2 milyon özel güvenlik personelini yakından ilgilendiren emsal nitelikte bir karar çıktı. Yargıtay tarafından verilen kararda özel güvenlik görevlisince yapılan aramanın hukuka aykırı olduğuna, bu arama işleminden elde edilen maddi delillerin hükme esas alınamayacağına hükmedildi.
“YAPILAN ARAMA HUKUKEN GEÇERSİZ”
Şehirlerarası otobüs terminali girişinde görev yapan özel güvenlik görevlilerinin üstünü aradığı, yabancı uyruklu kişiden bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildi. Olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alınan şüpheli çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde yabancı uyruklu genç hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. ‘Uyuşturucu ticareti yapma’ suçundan mahkumiyete çarptırılan sanık, karara itiraz etti. Temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 10. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Özel güvenlik personeli tarafından yapılan aramaların hukuken geçersiz olduğuna dikkat çekilen kararda; adli arama yapma görev ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan aramanın hukuka aykırı olduğundan bu arama işleminden elde edilen maddi delillerin hükme esas alınamayacağı hatırlatıldı.
Oy birliği ile alınan kararda şu ifadelere yer verildi:
“Ceza muhakemesinin amacı; sosyal düzenin korunması ile kişilerin hak ve özgürlüklerine saygı arasında bir denge kurulması suretiyle, hukuken geçerli delillerle hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Adli arama yapma görev ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan arama hukuka aykırı olduğundan ve bu arama işleminden elde edilen maddi deliller hükme esas alınamayacağından; hakkında mahkûmiyetine yeterli başkaca delil bulunmayan sanığın beraati yerine, yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sanığın tahliyesine, başka suçtan tutuklu ve hükümlü olmadığı takdirde serbest bırakılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”