Ekrem İmamoğlu’nun diploma araştırması, siyasi ve kişisel itibarına ciddi zararlar vermiştir. Bu süreç, İmamoğlu’nun güvenilirliğini ve liderlik yeteneklerini sorgulamalarına yol açmış, onun eğitim geçmişi hakkında şüpheler uyandırmıştır. Hukuki süreç ise, İmamoğlu’nun zamanını ve enerjisini alarak, belediye başkanlığı ve Cumhurbaşkan adaylığı görevine odaklanmasını zorlaştırmıştır.
Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğu iddiaları üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma kapsamında, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan raporda, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönemde, Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanınan üniversiteler arasında olmadığı belirtilmiştir.
Diploma araştırması, İmamoğlu’nun siyasi itibarına ciddi zararlar vermiştir. İmamoğlu’nun avukatları, bu soruşturmanın siyasi gerekçelerle başlatıldığını savunmuş ve sürecin 2019’dan beri siyasi saiklerle gündeme getirildiğini belirtmişlerdir. Bu durum, İmamoğlu’nun siyasi rakipleri tarafından kullanılarak, onun güvenilirliğini ve liderlik yeteneklerini sorgulamalarına yol açmıştır.
Diploma araştırması, İmamoğlu’nun kişisel itibarına da zarar vermiştir. İmamoğlu’nun avukatları, yatay geçiş sürecinin tamamen yasal olduğunu ve İmamoğlu’nun tüm akademik gereklilikleri sağladığını belirtmişlerdir. Ancak, bu iddiaların kamuoyunda geniş yankı bulması, İmamoğlu’nun kişisel itibarını zedelemiş ve onun eğitim geçmişi hakkında şüpheler uyandırmıştır.
Diploma araştırması sürecinde, İmamoğlu’nun avukatları, dönemin mevzuatının İmamoğlu’nun yatay geçişine olanak tanıdığını ve bu geçişin yasal olduğunu savunmuşlardır. Ancak, bu hukuki süreç, İmamoğlu’nun zamanını ve enerjisini alarak, belediye başkanlığı görevine odaklanmasını zorlaştırmıştır.
Ekrem İmamoğlu’nun diploma araştırması, siyasi ve kişisel itibarına ciddi zararlar vermiştir. Bu süreç, İmamoğlu’nun güvenilirliğini ve liderlik yeteneklerini sorgulamalarına yol açmış, onun eğitim geçmişi hakkında şüpheler uyandırmıştır. Hukuki süreç ise, İmamoğlu’nun zamanını ve enerjisini alarak, belediye başkanlığı ve Cumhurbaşkan adaylığı görevine odaklanmasını zorlaştırmıştır.
